0.7

277 17 13
                                    

iyi okumalar

****************

- Gece 21.34 -
Lisa

*Yeni bir sohbetten bir yeni mesaj*

**3467: Lisa
Nasılsın

iyiyim
sen nasılsın?
bir şey mi oldu gece gece


**3467: Haklısın, özür dilerim bu saatte yazdığım için
Saçma gelebilir belki ama senden fikir almam lazım

yardımcı olabileceğim bir konuysa tabiki
ne ile alakalı

**3467: Annemle alakalı

annen mi?

**3467: Evet
İki gün sonra doğum günü de
Ne almam gerektiği hakkında kararsız kaldım
Zaten hediyeleri sevmez bu yüzden konuşmaz pek
Sana annemin numarasını versem konuşabilir misin?

konuşurum da
ne diyeceğim?

**3467: Ya da aramayı boş ver
Yarın bize gelebilir misin?
Müsaitsen tabii

Müsaitim
fakat konuyu nasıl açacağımı hala anlamadım

**3467: Sen notlarını ben de unutmuşsun gibi davranalım
Annem sevecen biridir zaten
Seni içeri davet edecektir
O sırada birkaç soru sorabilir misin?

Peki
Kaçta geleyim?

**3467: Öğlen gelsen olur

Tamamdır

**3467: Bir de numaramı kaydet lütfen
Düşmanlık bitsin artık

Düşmanlık değildi, seni tanımayan biri
tarafından yargılanmanın kırgınlığıydı |
Pekala

**3467 İsimli Numara "Jungkook" olarak
değiştirildi

Kaydettim

Jungkook: Teşekkürler

Rica ederim

Jungkook: Yarın ben sana haber veririm

Tamamdır
Görüşürüz

Jungkook: Görüşürüz
Görüldü... (21.40)

**************

- Öğlen 13.15 -
Lisa

Gergindim. Bu saçmalık nereden çıkmıştı ve şuan neden Jungkook'un annesinin kapıyı açmasını bekliyordum bilmiyordum. Niye benden yardım istedi onu hiç hiç bilmiyordum. Başka kız yoktu?

Çok düşünmeme fırsat kalmadan orta yaşlı, tatlı yüzlü bir kadın kapıyı açtı. "Buyurun?" Lafı gevelemeden direkt konuya girdim. "Rahatsız ediyorum fakat ben Lisa. Jungkook'un okuldan arkadaşıyım. Ders notlarımı evde bulamadım da onda kaldı sanırım."

Arkadan kapı açılma sesi geldiğinde Jungkook'u gördüğüme ilk kez sevinmiştim. "Anne, Lisa'yı ben çağırdım aslında da. Notları kalmış burada." Kadın olayı kavradığında tatlı gülümsemesiyle bana döndü. "Şimdi anladım. Gel kızım kalma kapıda öyle." Geçmem için kenara  çekildi ve bu hareketine teşekkür etme anlamında gülümsedim.

Jungkook ile salona geçtik. Ev aşırı aşırı büyük değildi fakat  sıcacıktı. Hani o tatlı aile evleri olur ya, onun biraz daha modern haliydi. Geniş bir salonu vardı. Kasvetli de değildi açıkçası. Koltukların bej ve kahverengi tonlarından oluşması gayet hoş görünüyordu.

"Kızım kusura bakma, haberim yoktu benim. Çok bir şey yapamam ama kahve getireyim istersen?" Bu kadın çok tatlı... "Tamam o zaman, yardım edeyim ben de."

Birlikte mutfağa geçtiğimizde şaşırmıştım çünkü burası oldukça büyüktü.

Annesi kahve için kupaları çıkarırken gözüme bir şey takılmıştı. Kıyafetinin tam üstünde bir broş vardı. Bordo renginde, oldukça değerli gözüküyordu. "Broş takmayı seviyorsunuz sanırım?" Kadın sorduğum soruyu başıyla onayladı. "Gençlik zamanlarımda eşimle tanışmamızı sağlamıştı. Kız kardeşiyle zorla broş bakmaya gelmişti. Tam hatırlamıyorum ama bana aldığı bu broş duruyor hala."

Son cümlesiyle üzerindeki broşu gösterdi. Demek broş seviyordu.

Detaylı düşününce çok güzel bir tanışma hikayesiydi. Birbirlerine bu kadar değer verip eşyaları özenle saklamaları çok tatlıydı.

"Kahveler oldu. Gel hadi, gidelim." Kadına yardım etmeyi unuttum. Şaka gibi.

İçeri geçtiğimizde Jungkook hala aynı yerinde oturuyordu. Not yalanını devam ettirir umarım.

Geldiğimizi görüp telefonunu bıraktı ve yana kaydı. Oturduğumda annesi karşımızda bize bakıyordu. "Siz ne zamandır arkadaşsınız bakayım?" Derin bir nefes alıp göz ucuyla Jungkook'a baktım. Ne diyebilirdim ki? İki hafta oldu teyzeciğim mi?

"Bir ay falan sanırım. Yeni yani." Onu onayladım ve annesine geri döndüm. "Jungkook okulda çok başarılı zaten. Tanımayan yok neredeyse." Tekrar gururlu bir gülümseme. "O konuda babasına benziyor. Biz lisedeyken o da böyleydi. Bütün öğretmenlerle iyi anlaşırdı." Jungkook'a  döndüğümde sadece önüne bakıyordu. Utanmıştı sanırım.

Birkaç dakika daha sohbet ettikten sonra annesi yanımızdan ayrıldı. Tuttuğum tüm nefesi dışarı verdiğimde ona döndüm. "Broşları çok seviyor. Baban ile de taktığı broş sayesinde tanışmış." Biraz düşündü ve konuşmaya başladı. "O zaman broş alayım ben." Onaylayıp ayağa kalktım. "Ben gideyim. Akşam oluyor zaten." Anlayışla karşıladı ve kapıya kadar benimle geldi. Montumu giydim ve çantamı taktım. Gideceğim sırada Jungkook son kez konuştu. "Teşekkür ederim arkadaşım."

*******************
arkadas tamam he aynen
bolumleri tek bir gunde yazip bitirsem cok guzel olacak fakat yuz kelime yazip birakiyorum 😔
duzenli bolum atmaya calisacagim
vote vote vote
yorum yorum yorum
optum muuuaahhh 💋💋

fuckin' genius | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin