Mutlu yıllarrr hepinizee 🤍🎄
**************
- Akşamüstü 16:42 -
Lisa"Üç tane filtre kahve alabilir miyiz?" Chae'nin dediği şeye şaşkınca bakarken gözüm tam önümde oturan Jungkook'a takıldı. Kopya işini halletmiştik. Jungkook kopyaları sadece Chae'ye vermişti ve o da bana aktarmıştı. Gün sonunda teşekkür amaçlı her zamanki kafeye davet etmişti. Şuan Jungkook'a baktığımda anladım ki ayıp olmasın diye gelmişti. Çocuğu esir almıştık resmen.
Chae kahvelerin olduğu tepsiyi masaya bırakıp yanıma oturdu. Herkesin kahvesini önüne koyarken konuşmaya başladı. "Jungkook ben cidden çok teşekkür ederim. Böyle bir şey yapacağını hiç düşünmemiştim." Jungkook kahvesini eline aldı ve devam etti. "Ben de böyle bir şey yapacağımı düşünmemiştim. Ta ki arkadaşın sabahın yedisinde beni sahilde esir alıp kopya vermeye zorlayana kadar." Ağzımdaki kahveyi püskürtmeme ramak kala kendimi tuttum. Ne diyordu lan bu değişik?
Kahvemi içtikten sonra karşı savunmaya geçerek konuşmaya başladım. "Öncelikle ben seni esir almadım, sadece sahilde karşılaştık ve bir şey RİCA ettim. Ayrıca ben seni zaten o gün bulmak zorundaydım. Her şekilde karşılaşacaktık. Gelip de karşımda savunma yapma bana." Biraz fazla yükselmiş olmalıydım ki Chae 'sakin ol biraz' bakışları atmaya başlamıştı. Göz devirip kulaklığımı taktım. Tek istediğim şu saçma ortamdan bir önce gitmekti.
"Arkadaşın da ergen modlarına girdiğine göre ben gideyim. Davetin için teşekkür ederim." Ayağa kalkmış konuşacakken Chae beni arkasına aldı ve kapıdan çıkan Jungkook'a el salladı. Gittiğinde sinirle eski yerime oturdum ve sadece kendimi oyalamak için telefonu karıştırmaya başladım.
"Allah aşkına ne oluyor size böyle? Konuştuğunuz için şükrediyordum ama pişman olacağım sanırım." Telefonumu kapatıp tamamen Chae'ye döndüm. Vereceğim cevabı bekliyordu. "Konuştuğumuz için pek sevinme Rosie'ciğim çünkü ben bu adamla aynı ortamda değil, aynı evrende bulunmaktan bile nefret ediyorum."
Kahvemi alıp kafeden çıkarken Chae peşimden geliyordu. "Lisa abartma lütfen. Ne kötülüğünü gördün çocuğun?" Çok hızlı yürüyor olmalıydım ki Chae yavaş bir tempoyla koşuyordu resmen. Sinirle ona döndüm ve konuştum. "Laf gevezeliği yapıp yapıp duruyor! Salak resmen." Chae bileğimi tutup durmamı sağladı. Ofladıktan sonra konuşmasını bekledim. "İnsanlara karşı bu kadar tepkili olma, Lili. Sen de birisini seveceksin, konuşacaksın. Kendi dünyana bu kadar çekilme." Yürümeye devam etmeden önce konuştum. "Yarın görüşürüz, olur mu? Dikkat et kendine." Sarıldıktan sonra evime doğru yürümeye başladım. İçeri girdiğimde ise yapabildiğim tek şey ağlamak oldu.
Tüm geceyi ağlayarak geçirdim ve sabaha karşı zor uyudum. Yarın cidden bok gibi bir gün olacak.
*************
lisa aglamaya basladi cunku unutamadigi
seyler var, kendine yediremedigi
ileride anlayacaksiniz hepsini sakin olun
bolum asiri kisa olmus cok pardon
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuckin' genius | liskook
FanfictionYakın arkadaş olan Chaeyoung ve Lisa lise son sınıf öğrencileridir. Aşırı katı bir aileye sahip olan Chaeyoung'un son senesinde sınıfta kalma gibi bir lüksü yoktur. Arkadaşına çok değer veren Lisa ise kopya vermesi için sınıfın zeki çocuğu Jungkook...