bazen cidden bok gibi fic yazdığımı düşünüyorum ve hala daha bu fikirdeyim
neyse şu kurgu bitsin bırakıyom wattyi
***********************************
- Pazartesi 13.45 -
LalisaLalisa pes ederek arkasına yaslandı. Jungkook ne olduğunu anlamaya çalışarak genç kıza bakıyordu. "Jungkook ben aptalım bence." Jungkook kütüphanenin kafeteryasında olmalarından faydalanarak güldü. Onun gülmesi Lalisa'nın daha da moralini bozmuştu. "Ya bak sen de gülüyorsun işte! Cidden aptalım ben. Bu soruyu beşinci kez anlatıyorsun ve hala daha anlayamıyorum!" Jungkook gülümsedi ve Lisa'ya odaklanarak konuştu. "Başka bir çözüm yolu daha var fakat soruyu altıncı kez görmeye tahammülünün olmadığını düşünüyorum." Lisa ellerini yüzünden çekti ve Jungkook'u başıyla onayladı.
Yarım saattir kütüphanedeydiler ve Jungkook, Lalisa'ya matematik anlatıyordu. Genç kız ise sorulara tam anlamıyla odaklanamadığı için çoğunu anlamıyordu. Soruları anlamamasının verdiği üzüntü yüzünden elini çenesine yasladı ve kelimenin tam anlamıyla içine bir taş oturdu. Sınav yaklaşıyordu ve Lalisa soruları anlayamıyordu bile.
"Lalisa" Genç kız bakışlarını Jungkook'a çevirdi. "Tek sorun sende de olmayabilir. Belki de benim anlatış tarzımdan dolayı da anlamıyor olabilirsin. Bizim sınıfta matematikte çok iyi olan başka kişiler de var. Onlarla da konuşabilirsin istiyorsan."
Lalisa oturduğu yerde dikleşti ve en ciddi haliyle konuşmaya başladı. "Senin anlatmanı istiyorum Jungkook ve sorun kesinlikle sen de değil. Sadece ben aptalım sanırım." Lalisa konuşmaya devam etti. "Bazen sınavı kazanamazsam ne yapacağımı düşünüyorum. Bazen de değil, çoğu zaman bunu düşünüyorum ve kazanmak için çabalamıyorum bile. Çabalasam da hiçbir ilerleme kaydedemiyorum zaten."
Jungkook, Lalisa'yı dikkatlice dinledi ve olabileceği en ciddi halinde konuşmaya başladı. "Lalisa kaygılanmanı anlıyorum ama kendini çabalamamakla suçlaman çok büyük haksızlık olur. Soruları anlamıyor olabilirsin ama ben senin çabaladığının farkındayım. Ben anlatırken bile dikkatlice dinliyorsun. Anlamamanın sebebi odaklanamaman olabilir aslında."
Lalisa büyük bir umutsuzluğa daha kapılacaktı fakat Jungkook izin vermedi. Karşısındaki kızın ellerini tuttu ve konuşmaya başladı. "Sonuç ne olursa olsun buradayım Lalisa. Sakın saçma düşüncelere kapılma olur mu?" Lalisa içten bir şekilde gülümsedi. "Teşekkür ederim her şey için." Jungkook daha fazla uzamasını istemedi ve Lalisa'nın elini bırakmadan oturduğu yerden kalktı. "Gel bakalım tekrar anlamaya çalışalım şu soruyu." Birlikte çalışma alanına girdiklerinde Lalisa fısıldadı. "Sınavdan sonra bu kitabı cidden yakacağım." Jungkook yanındaki kızın bu tatlı hayıflanmalarına gülümsedi ve emin oldu. Lalisa hayatında gördüğü en güzel kızdı.
İki saat boyunca ders çalıştılar ve sonrasında birlikte ilk kez gittikleri lunaparka gittiler. Biraz utangaçlardı, biraz da tedirgin fakat çokça sevgi doluydular.
Önce hız trenine bindiler. Lisa kahkahalara boğulurken Jungkook'un elini sıkı sıkı tuttu. Jungkook ise gözlerini bile açmıyordu. Bu şeyin sona ermesini sabırla bekliyordu.
Bir sürü değişik alete daha bindiler. Saat iyice geç olmaya başlamıştı. Lunapark yavaş yavaş sessizleşmiş, çocuklar ellerindeki balonlarla evlerine dönüyorlardı.
Jungkook ve Lisa ise atlı karıncanın karşısındaki banka oturmuş, karşılarındaki bu oyuncağı izliyorlardı. Lisa'nın başı Jungkook'un omzunda. Belki de en huzurlu yer.
İlk Jungkook'un ağzından dökülüyor kelimeler. "Cidden güzel bir gün oldu." Lalisa başıyla onayladı genç çocuğu. "Lalisa." Genç kız başını Jungkook'un omzundan kaldırdı ve ona baktı. "Daha niceleri olsun mu?" Lalisa ne dediğini anlamaz şekilde çocuğa bakmaya devam etti. Kalbi hiç çarpmadığı kadar hızlı çarpıyordu şimdi. Karşısında oturan bu genç çocuğun her bir kelimesi onu heyecanlandırıyordu. "Benimle çıkar mısın Lalisa?" İşte şuan bayılabilirdi genç kız. Her şey bir dakikalığına durmuş gibiydi. Dünya dönmeyi bırakmış, karşılarındaki atlı karınca bile onların ilişkisine saygı duyup dönmeyi bırakmıştı sanki. Dolunay sadece onlar için ışıldıyordu.
Lalisa karnındaki kelebekleri umursamadan kollarını Jungkook'un boynuna doladı. Ne kadar sıkı sarılabiliyorsa sarıldı. Jungkook'un duyabileceği şekilde binlerce kez 'evet' dedi.
O gece iki ruh tek bir bedende toplandı. İki kalp birbirlerine sarmaşıklarını doladılar, çiçek açtılar. Lalisa'nın kalbi ilk kez birine sarıldığında acımadı. Jungkook ise annesinden sonra ilk kez bir kadını bu kadar sevdi.
Jungkook ve Lalisa birbirlerinin her şeyiydi artık.
***************************************
aesthetic taginde 654. oldugumu gordugum an bolum yazmaya basladim amk 654 NE DEMEK?
bolum kisa oldu ama yani iki lise asiginin bir gununu daha ne kadar uzata uzata anlatabilirdim bilemedim
cok hos bir cikma teklifi olmadi mi ama ya
naif kalpli cocugum jeon..FINALE SON BIR 🥹🥹 HAYVAN GIBI DUYGUSALLASTIM
kitabi okumaya devam edin tamam mi 🥺🥺
umarim begenmissinizdiiiir
lutfen oy kullanmayi unutmayin zaten finale son bir bolum kaldi bu yuzden oylar cok onemli
bir de yorum rica ediyorum
FINALDE GORUSURUZ 🥹💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuckin' genius | liskook
FanfictionYakın arkadaş olan Chaeyoung ve Lisa lise son sınıf öğrencileridir. Aşırı katı bir aileye sahip olan Chaeyoung'un son senesinde sınıfta kalma gibi bir lüksü yoktur. Arkadaşına çok değer veren Lisa ise kopya vermesi için sınıfın zeki çocuğu Jungkook...