3.

2.4K 175 22
                                    

Eli boş bardan çıkan Timuçin arabasına bindiğinde ağlamamak için direksiyonu sıkarak önündeki karanlık sokağa baktı. Abisi Yakup'un aylar önce bardan ayrıldığını ve bir daha hiç gelmediğini öğrendiğinde öfkeden dişlerini sıkıyordu. Çakal adında biri tarafından kandırılmış olmak ne kadar aptal olduğunu hissettiriyordu. Dikiz aynasından kendine baktığında kızaran gözlerine sövmek istiyordu ama küfür etmekten de nefret ediyordu.

Bardaki abiden duydukları aklına geldiğinde ise burukça gülümsedi. Çünkü adam ona abisinin sevgilisinin gelip aldığını söylemişti adamın yanındaki ise üstüne bastıra bastıra erkek arkadaşı geldi aldı demişti. Timuçin önce duyduğuna inanmayıp bilerek söylediklerini düşünsede diğeri de onu onaylayınca gülümseyerek anladım demişti.

Abisine eşcinsel olduğunu söylediğinde sert tepki vermesinden hatta kabul etmemesinden ödü kopmuştu ama şimdi öğrendiği şeyle derin bir rahatlama ile yan koltuktaki telefonunu aldı.

CİCİ BEBE: Neden beni kandırdın?

CİCİ BEBE: Abim orada değilmiş.

CİCİ BEBE: Beni dolandırmak seni
mutlu mu etti?

Çakal: Sen ne saçmalıyorsun bebe

Çakal: Ne kandıracam seni
gönderdik işte adresi

CİCİ BEBE: Ben mi saçmalıyorum?

CİCİ BEBE: Gönderdiğin adresten
abim gideli aylar olmuş.

Çakal: Bu konuda benim
ne yapmamı bekliyorsun?

Çakal: Abin götünde kurt var gibi yerinde durmuyorsa benim suçum ne?

Çakal: Ayrıca düzgün konuş lan kandırdın falan

Çakal: Dolandırıcı mıyım ben?

CİCİ BEBE: Evet

CİCİ BEBE: Adres karşılığında benden para aldın ama orada olup olmadığını sordurmadın o meşhur arkadaşlarına, hepiniz dolandırıcısınız.

Çakal: Uzatma cici bebe paranın peşindeysen korkma geri veririm paranı

Çakal: Düzgün konuş
ben senin bildiğin hanım evlatlarına benzemem alırım seni aşşa

CİCİ BEBE: Aman çok korktum!!!

Çakal: Görüşeceğiz cici bebe, bir daha seni sanayide görmeyeyim sikmeden bırakmam.

CİCİ BEBE: NE????

CİCİ BEBE: Şerefsiz pislik

Çakal: ;)

Çakal: Gönder IBAN gönder paranı göndereceğim

CİCİ BEBE: İstemez terbiyesiz mahluk

CİCİ BEBE: Uzak dur benden

Çakal: Eyvallah cici bebe,
denk gelmeyelim  ;)



Çakal uzandığı ranzasından kalkıp yatağına oturdu, öfkeyle telefonu karşısındaki kanepenin üstüne attı.

"Adamı sinir hastası edecek bu zengin bebeleri, amına koyayım atmasaydın o zaman o kadar parayı, sen enayiysen ben ne yapayım cice bebeee."

O kendine kendine konuşurken odasının kapısı hızla açılıp içeri yedi yaşlarında bir çocuk koşarak girdi.

"Abi bak kumbarama ne kadar çok param olmuş."

Çocuk Çakal'ın yatağına fırlayarak otururken odaya yaşlı bir adam daha girdi. Bastonunu yere vura vura "Eşek sıpası seni, daha açma demedim mi kumbaranı" dediğinde çocuk sırıtarak açılmış kumbaranın kapağını tamamen söküp dil çıkardı.

"Banane dede ya, abime göstericem çok param oldu."

Kumbaradaki kağıt paraları Alaz abisine gösterdiğinde Alaz çocuğun kıvırcık saçlarını okşayıp "Tamam abim bakalım ne kadarın olmuş" deyip uzattığı paraları alıp saymaya başladı.

O sayarken çocuk heyecanlanla abisinin ne kadar çok paran var demesini bekliyordu. Alaz tüm parayı saymayı bitirdiğinde "Vay canına ne kadar çok paran olmuş öyle" deyip abartılı bir sesle "Tam on bin üç yüz elli. Gördün mü dedesi, bizim küçümen hepimizden bile zengin" diyerek yaşlı adama göz kırptı.

"Ya ya kerataya bak sen hepimizi satın alır bununla" diyerek gülen yaşlı adam kanepeye oturarak paraları tekrar kumbaraya koymaya çalışan çocuğa baktı.

Kumbaranın kapağını tekrar takmaya çalışıp yapamayan çocuk heyecanla Alaz'a döndü.

"Bunlarla bana kalp satın alabiliriz artık değil mi abi?"

Alaz ve yaşlı adam göz göze geldiklerinde odada büyük bir sessizlik oluştu. Yaşlı adam derin bir nefes vererek bastonundan destek alıp kanepeden kalktı.

"Hadi bakalım minnoş kuş, abini bırakalım da üstünü değiştirsin, işe gidecekmiş."

Küçük çocuk kırık kumbarasını alıp oflayarak yataktan kalktı.

"Yetmez demi bu kadar para, bana söylemiyorsunuz biliyorum."

Yaşlı adam onun düşen omuzlarından tutarak odanın kapısına doğru yürüttü.

"Abin daha fazlasını kazanmak için çalışacakmış" deyince çocuk buruk bir gülümsemeyle kapıdan çıkmak üzereyken Alaz'a baktı.

"Çok yorulma, ben beklerim."

Alaz kaşlarını çatarak sinirlenmiş gibi yapıp ayağa kalktı.

"Zibidiye bak sen büyümüşte abisine emir veriyor" deyip gülerek kapıdan fırlayan çocuğun peşinden koştu. Yaşlı adama çarptığında "Pardon babalık, bir serserinin peşindeyim" diyerek odasına doğru koşan çocuğun peşine düştü ama yarı yolda vazgeçip odasına girmesini bekledi.

Ellerini beline koyup yılgın bir nefes verdi. Sırtına dokunan elle arkasına döndü. Yaşlı adam babacan bir gülümsemeyle "O güçlü bir çocuk Alaz, kendini çok yorma" dediğinde Alaz dudaklarını biribirine bastırarak başını salladı.

"Biliyorum dede, biliyorum ama bir an önce ameliyat olması lazım. Doktorlar daha fazla beklemeyin diyor."

Yaşlı adam üzgün bir iç çekerek elini onun sırtından çekip bastondan destek alarak yürümeye başladı.

"Keşke tarlam tapanım olsa da satsam oğlum ama yok. Elim kolum bağlı."

Alaz bu serzenişleri sürekli duyduğu için yaşlı adamın mutfağa gideceğini bilerek odasına döndü. Odasının kapısını kapattığında yumruklarını sıkarak kanepenin üstündeki telefona baktı.

"Umarım o parayı geri istemezsin cici bebe."

ÇAKAL- BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin