26. Bölüm

6.2K 426 281
                                    

Satır aralarına yorum yapmayı ve oylama yapmayı unutmayın, seviliyorsunuz🥺😭

İyi okumalar...

YAZAR

"Ben sana çok aşığım Seda..." Ne demişti o öyle? Aşık mı? Yutkundu hızlıca. Onur gözlerini kaçırdı.

"Lütfen... Şimdilik cevap verme olur mu?" Seda başını salladığında Onur tekrar sarıldı ona. Seda'ya dair her şeyi çok seviyordu.

"Onur?" Tanıdık bir ses gelince başını kaldırdı yavaşça.

Deniz gelmişti. Derin ve yorgun bir nefes aldı. Seda ise Deniz'in kim olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Onlara bu kız haber vermişti ama onu tanımıyordu. Onur güçsüzce ayağa kalkınca Seda da yavaşça kalktı ve yanında durdu. Deniz kaşlarını çatarak Seda'yı inceliyordu.

"Bu kız kim?" Onur istifini ve sakinliğini bozmayarak Seda'nın elini avcunun arasına hapsetti.

"Eşim." Seda utanarak başını önüne eğdi.

Buna hala alışamamıştı. Sanırım alışamaması Onur'a olan hislerinden kaynaklıydı. Deniz alayla güldü ve ciddiyetini bozmayan Onur'a baktı.

"Buna inanacağımı mı zannediyorsun Onur. Sen beni ölsen unutamazsın." Seda yavaşça başını kaldırdı ve şüpheyle kaşlarını çattı.

Deniz, Onur'un eski sevgilisi miydi? Onur'u kıskandı ama bunun için ona trip atmazdı. Geçmişine saygısı vardı ve bu saygıyı asla kaybetmeyecekti.

Her şeyden önce, Onur ona daha az önce aşık olduğunu itiraf etmişti. Onur cevap vereceği sırada izin vermedi Seda.

"Bu şu an konuşabileceğiniz bir konu değil Deniz Hanım. Geçmişinize bir saygım var tabi ki. Eşim istediği zaman ve bu olay geçtiği zaman konuşursunuz. Ancak şu an hepimiz bitik bir durumdayız." Deniz bu sözlere saygı göstermedi ve alayla gülerek Seda'nın üzerine yürüdü. Onur hemen Seda'nın önüne geçti.

"Sen kim sanıyorsun kendini?"

"Asıl sen kimsin Deniz?"

"Daha yeni ayrıldığın eski sevgilin."

"O da benim karım. Anlayabiliyor musun? Şimdi uza bu hastaneden yoksa güvenliklerle uğraşmak mı istersin?" Seda'nın elini daha sıkı tutarak diğerlerinin yanına döndüler. Deniz yüzünden kardeşini bile düşünemiyordu.

.

Saatler saatleri kovaladı ve sonunda ameliyathaneden doktor çıktı. Hepsi hızlıca yanına gitti. Maskesini çıkardı ve açıklama yapmaya başladı.

"Hasta çok ağır bir kaza geçirmiş. Kafatasının sağ kısmı arabanın altında kalmış ve baskı uygulamış. Çoğu etken yerinde değil. İç organları çok zarar görmüş, bambaşka yerlerde iç kanamalar vardı. Hepsini kontrol altına almayı zor da olsa başardık.
Kolunda ciddi bir kırık var. Bunların yanı sıra en önemlisi kafatası. Onur, bunun ne demek olduğunu biliyorsun değil mi?" Hepsinin gözleri Onur'a döndü. Onur titreyerek yeri izliyordu.

"Onur?"

"Ne demek bu?

"Bir şey söyle!" Herkes bir şeyler söylüyordu.

"Koma... Komaya girmedi değil mi hocam?"
Ağlayarak hocasına baktı. Hocası başını önüne eğdi.

"Hocam bir şey söyleyin! Kardeşim komaya mı girdi!"

"Her şeye hazırlıklı olmalısınız. Beklemekten başka yapabilecek bir şeyimiz yok." Hocası umutsuz adımlarla uzaklaştı.

Hiçbiri ne yapacaklarını bilmiyordu. Aslı ağlayarak sandalyeye oturdu. Aykut sıkıca Selin'e sarıldı ve o da ilk kez gözyaşlarını döktü. Seda ve Onur birbirlerine sığındı.

Güzeltepe Mahallesi -DÜZENLENİYOR!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin