15. Bölüm

12K 716 414
                                    

Helloo!! 15 bölüm geldii!!

Satır aralarına yorum yapmayı ve oylama yapmayı unutmayın, seviliyorsunuz💗
İyi okumalar😚

"Aykut!" 

Mutfaktan gelen Evren'in haykırışıyla alelacele kalktık ve koşarak mutfağa gittik.
Evren ateş saçan gözleriyle bir Selin'e bir de Aykut abiye bakıyordu.

Eteği üste doğru sıyrılmış, açık bacakları Aykut abiye sarılı olan Selin'e... Elinin biri kızın beliyle kalçası arasında bir yerde olan biri yüzünde olan Aykut abiye...

Evet arkadaşlar, esselaaaaaa-

Evren hızlı adımlarla Aykut abiye doğru ilerlemeye başladı. Ben daha ne olduğunu anlamadan Aykut abinin yüzünde bir yumruk patladı. Aynı zamanda Selin'in çığlığı...

"Lan şerefsiz! Sana emanet ettim ben kardeşimi! Gelmiş yalıyor resmen!" Hızlıca ben ve Yakup abi aralarına girdik.

"Evren tamam bir sakin ol!"

"Güzelim çekil, kırmak istemiyorum."

"Çekilmem!" Ateş saçan gözleri bana döndü bu defa. Buna rağmen diklendim. Derin bir nefes aldı.

"Bende sana bir yumruk geçireyim, ha Evren? Olur mu kardeşim?" Abim bilerek, kardeşim kısmını bastırarak söylemişti.

"Hadi gel biz seninle bir dışarı çıkalım." Kolunu hızlıca çekti benden ve hızlı adımlarla mutfaktan çıkacakken Berfin'le göz göze geldi, duraksadı.

Evren'in profilini görüyordum yalnızca. Ama Berfin hiçte eskisi gibi bakmıyordu Evren'e. Sabah bir şey olmuştu ama hala öğrenememiştim. Berfin gözlerini çekip arkadaki olaya bakınca Evren'de mutfaktan çıktı.

Aykut abiye döndüm. Burnu kanadığı için abim bir şeyler veriyordu. Yakup abi de yanındaydı. Selin de sevgilisi için endişeleniyordu.

Evren'e yetişmek için mutfak kapısına hızla ilerledim. Berfin'e içten bir şekilde gülümsediğimde karşılıksız bırakmadı ve samimice gülümsedi. Eli koluma destek verircesine dokununca şaşırdım.

"Endişelenme, Onur yalnızca konuşur sizinle. Arka çıkacağına eminim." Daha çok gülümsedim ve başımı salladım.

Bahçeye çıktığımda Evren'i gökyüzünü izlerken gördüm. Yavaşça yanına gittim ve arkadan sıkıca sarıldım. Ellerini ellerimin üzerinde birleştirdi.

"Biraz yürüyelim mi?" Başını onaylayarak salladı.
Ondan ayrılmamla, bana döndü. Ellerini ellerimin arasına alıp, ormanlık alana doğru yürümeye başladım. Ben önden ilerlerken onu da çekiştiriyordum.

Hızlı ilerlemeye başladığımda güldüğünü duymuştum. 'Düşücez' desede umursamamıştım.
Ben önden o arkamdan geliyordu. Tamam biraz çekiştiriyor da olabilirdim. Acaba Evren, ben bu deliye nerden çattım. Diye düşünmeye başlamış mıdır? Bence düşünme olasılığı oldukça fazla.

Nefesiz kaldığımda durmak zorunda kalmıştım. Arkama döndüğümde Evren'in güler yüzüyle karşılaşmıştım.

"Ne oldu?"

"Civciv?"

"Efendim?"

"Öpsene beni." Bir anda kurduğu cümleyle kala kaldım. A-az önce bana ne demişti o!

"Hı?"

"Nefeslenmeye ihtiyacım var." Oha be adam! Sizce ben bu teklifi reddebilir miydim? Bir adım atıp parmak ucunda yükseldim. Dudaklarımız buluştuğunda Evren, beni sömürmek istermiş gibi ensemden tutup kendine daha çok bastırmıştı. Gülerek ayrıldığımda 'ne oldu' nercesine, bir kaşını kaldırmıştı.

Güzeltepe Mahallesi -DÜZENLENİYOR!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin