27. Bölüm

6K 404 133
                                    

Satır aralarına yorum yapmayı ve oylama yapmayı unutmayın, seviliyorsunuz 🤍

Kitabın başından beri yanimizda olan ve hic ayrilmayan, her dakika bizi destekleyen Nehir ve Ilkin... Tesekkur ederiz. Bolum sizin icin❤️‍🔥

İyi okumalar💋

Gözlerimi araladığımda beyaz tavan ve sarı ışıklarla karşılaştım. Boynumu hareket ettirmeye çalıştım ama zorlandım. Acıyla ufak bir inleme kaçtı boğazımdan. Sanki aylardır su içmemişim gibi kupkuruydu. Zar zor sağ elimi kaldırdım ve ağzımdaki hava cihazını çıkardım.

Hiç sevmediğim o dezenfektan kokusundan hastanede olduğumu anladım. Peki ya benim burada ne işim vardı? Neden doğru dürüst bir şeyler hatırlamıyordum. Bunları düşünmeye devam ederken kapı açıldı ve doktor önlüklü bir kadın girdi içeri.

"Merhaba Alara. Ben Doktor İlay Taç. Kendini nasıl hissediyorsun?" Ağır ağır gözlerimi açıp kapattım.

"Bilmiyorum. Pilim bitmiş gibi. Bana ne oldu?"

"Bir trafik kazası geçirdin. Kafatasının sağ kısmında ciddi bir hasar vardı. Ve iç organların çok zarar görmüş, ayrı ayrı yerlerde iç kanaman vardı. Biliyorum inanması çok zor olacak ama... 3 aydır komadasın Alara." Son sözleri kulağımda çınlamaya başladı.

3 aydır komadasın... Bu da ne demekti? Nasıl olurdu? Kamera şakası falan mıydı bu? Alayla ve zorla güldüm.

"D-dalga geçiyorsunuz... Değil mi?" Doktor dudaklarını birbirine bastırdı ve başını yavaşça iki yana salladı.

"Maalesef dalga geçmiyorum. Uzun süredir uyanmanı bekliyoruz. Aylarca herkes kapında yattı." Gözümden bir damla yaş aktı.

Hislerim kaybolmuştu sanki. Ne hissedeceğimi bilmiyordum. Kim bilir neler olmuştu. Dile kolay 3 ay boyunca yatmıştım.

3 ay... 3 koca ay...

"Şimdi seninle uzuv kontrolü yapacağız."
Üzerimdeki battaniyeyi yavaşça kaldırdı ve ayağımın altına ufak bir iğne batırdı.

Ayağımı kaçırmak istedim ama yapamadım.

"Ah... Hissediyorum ama hareket ettiremiyorum." Başını salladı.

"Güzel. His duygun yerinde. Yalnızca hareketsizlikten kasların çalışmaya ara vermiş bir nevi... Bunu birkaç haftalık fizik tedaviyle halledebiliriz. Hiç merak etme."

Aynı iğneyi parmak uçlarıma, kollarıma ve dizlerime de batırdı. Ellerimdeki refleksler az da olsa yerindeydi.

Derin bir nefes aldığımda kapı açıldı ve içeri Evren girdi. Gözaltları mosmordu. Yorgundu. Yalnız bedenen değil, ruhen yorgundu.

Beni gördüğünde tüm o yorgunluğuna rağmen gülümsedi.

Doktor hanım bir kaç şey daha dedikten sonra odadan çıkmıştı. Tamam Evrene baktığım için dinlememiş olabilirim. Ama Evren'in doktorun her dediğimi iyice aklına kazıdığına emindim.

Dikleşmeye çalıştığımda canım acıdığı için Evren hızlıca yanıma gelmişti.

"Kalkma canın acıyacak."

"Sorun yok iyiyim." Başını iki yana sallayarak yatağın yan kısmında ki düğmelerle, yatağı dikleştirmişti. Bunu ben niye düşünememiştim ki?

"Ben yokken ne dedi doktor?"

"His duygum yerindeymiş ama hareketsizlikten kaslarım çalışmaya ara vermiş. Bu yüzden fizik tedavi görcekmişim."
Sanki dünyanın en önemli şeyini anlatıyormuşum gibi beni izliyordu.

Güzeltepe Mahallesi -DÜZENLENİYOR!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin