Bir kuş olsa kanatlanıp uçmak ve bir daha buralara gelmek istemezdi Rojda. sadece gitmek ve asla bir daha dönmemek. Ama elin de olan birşey yoktu iki yolu vardı rojdanın bu konaktan kurtulması için ya kaçacak, ya da canına kıyacaktı.İkinci şık onu çok korkutuyordu birincisi rabbinden korkuyordu onun verdiği canı ondan başkası alamazdı bu çok büyük günahtı affı olmayan , ikinci olarak annesine bu acıyı yaşatamazdı ona bu kötülüğü yapamazdı her ne kadar şuan birbirlerini görmeselerde kızının hayatta olduğunu bilmesi bile ona yetiyordu. Geriye sadece ikinci şık kalmıştı oda bu konaktan ve Mirza ağadan kaçmak olacaktı işi ne kadar zor da olsa pes etmeyip, adımlarını sağlam atıp kurtulacaktı bu koca hapishaneden.
Yatağından zor da olsa kalktı Rojda bugünden sonra planını harekete geçirecekti ve dikkat çekmeyecekti ömür boyu tanımadığı bir adama ve hak etmediği bir hayata mahkum kalmayacaktı. Banyoya geçip mecburi bir banyo yaptı kendini çok kötü hissediyordu banyo yapmak onu rahatlatacak ve kendine gelmesini sağlayacaktı.
Güzel bir banyonun ardından odasına geçti hiç kıyafeti yoktu ve ne yapacağını bilmiyordu. Yine de giysi dolabını açmak istedi belki birşeyler bulur umuduyla dolabın kapağını açar açmaz çeşit çeşit kıyafetlerle karşılaştı. Gözlerine inanamadı bu kadar kıyafet buraya ne ara ve ne zaman gelmişti bilmiyordu. Kendine uygun olan bir elbise seçerek hemen üstünü giyindi saçını da kuruladıktan sonra tamamen hazırdı. Dün çok erken uyumuştu konakta neler olup bittiğini bilmiyordu pek de umrunda değildi açıkcası ama Konak bugün nedense fazla hareketliydi. Bugün bir yerlerden telefon bulmalıydı annesini çok özlemişti en azından bir kere bile olsa sesini duyması onu çok mutlu edecekti annesini düşünürken bir gözleri dolmuştu ondan hiç bu kadar uzun süre ayrı kalmamıştı me haldeydi, ne kadar üzgün dü tahmin edemiyordu. babası ve abileri umursamazdı onu biliyordu.Dilanı bile çok özlemişti hepsi ne haldeydi bilmiyordu ve bilinmezlik fazlasıyla canını sıkıyordu. Rojda düşünceler için de boğulurken kapısı çalındı içeri girmesi için komut verdi ve yardımcı kadın Yardımcı kadın girdi biraz tedirgin biraz konuşmaya korkuyordu.Rojda atağa kalkıp kadının Yanına gitti ve hafif tebessüm ederek neden geldiğini sordu sonuçta kadının bir suçu Yoktu ve kötü davranması saçmaydı.
"Efendim abla birşey mi diyecektin" kadın rojdanın sakin olduğunu anlayınca aynı sakinlikte ve çekinerek cevap verdi
"Hanımım Mirza ağa kahvaltıya bekler dün sen çok erken yattın görmedin yade piroz geldi yani ağamın babaannesi" Rojda ne yapacağını bilmiyordu ama gerçekten Mirza ağaya olan siniri her geçen gün artıyordu.Emrivakilerden nefret ederdi ve mirza ağa bunu bilerek yapıyordu.
Sakin kalmalıydı Rojda hem kaçmak için hem de bugün telefonu bulmak için sakin kalıp bu önemli planlarını düşünmeliydi.
"Tamam abla gidelim o zaman " diyerek kadına cevap verdi. Zeynep kadın oldukça şaşırmış ve sevinmişti karşısında ki güzeller güzeli kız sinirlenmemiş aksine hemen kabul etmişti.
Beraber odadan çıkıp kahvaltının yapılacağı oturma odasına geçtiler.Rojda içeri girer girmez odaya göz gezdirdi kimseyi tanımıyordu ve kendini oldukça yabancı hissediyordu. Odasının en köşesin de delal hanım ve yanında yade piroz olduğunu düşündüğü yaşlı kadın oturuyordu.yaşlı kadın alnının ortasında ki güneş sembolü ile resmen hükmünü konuşturuyordu. Diğer koltukta ise mirza oturuyor ve yaşlı kadın ile sohbet ediyordu.
Rojda geldiğini belli etmek için boğazını temizledi ve herkesin ona bakmasını sağladı ama o sadece yaşlı kadına bakıyordu mirza ağanın ona baktığının farkındaydı ama Rojda bilerek o tarafa bakmıyordu.Daha fazla oyalanmadan harekete geçti ve yade pirozun yanına giderek elini tutup öptü.Yaşlı kadın sıcak bir gülümseme gönderdi rojdaya ve rojdanın anlından tutup öptü
"Hoşgeldiniz"diyebildi sadece başka ne diyebilirdi ki sonuçta hiç tanımıyordu.
"Hoşbulduk keçamın (kızım) Sen de evimize,ailemize hoşgeldin rabbim bundan sonrasını hayırlı etsin inşallah artık sen de bizim kızımızsın kendini yabancı hissetme"yaşlı kadın ağır aksanıyla ve şivesiyle konuşmuştu. Rojda sadece gülümsemiş başını sallamıştı. Delal hanım rojdanın gerildiğini anlamıştı onun için kolay değildi bu kadarı bile onun için fazlaydı .
"De haydi çayımızı soğutmayalım geçelim soframıza" Rojda yade piroza yardım etmişti yaşlı kadın bir elin de astımı diğer eliyle de güzel gelinin kolunu tutmuştu.Çok sevmişti bu masum güzel kızı inşallah Mirza bu günahsızı üzmez, bütün suçu bu masum kıza yıkmazdı. Rojda yaşlı kadını sandalye' ye oturturmuş kendi de oturmuştu.Henüz Mirza ağa ile bakışmamışlardı ama süreli Mirza ağanın bakışları onun üstündeydi bunu hissedebiliyordu. Mirza ağa ısrarla ona bakmayan inaçtı karısının yanına geçip oturdu.
Yardımcılar çayları doldurduktan sonra mutfağa çekilmiş masa da sadece aile üyeleri kalmıştı. Rojda zaten tedirgin di Mirza ağa yanına oturunca daha fazla tedirgin olmuştu.Masaya göz gezdirdi ve yutkundu Mirza ağanın onu izlediğinden habersiz nerdeyse birgün boyunca birşey yememişti ve çok açtı ama şuan rahat yiyemezdi.
Herkes kahvaltıya başlarken Rojda oyalanıyordu Mirza ağa fark edince kulağına doğru eğilip konuşmaya başladı;
"Tabağınla oynama ve yemeğini ye yoksa herkesin için de ben sana yedirmek zorun da kalırım " her ne kadar rojdayı istemese de bu kadar vicdansız değildi o ne kadar suçsuz ise Rojda da o kadar suçsuzdu.
Rojda Mirza ağanın dediklerinden sonra az da olsa yemeye başladı herkesin için de rezil olmak istemezdi.
"Mirza oğlum bugün çok geç kalma emi helinim gelecek el öpmeye seni de görmek ister " Mirza çay bardağını masaya bırakmış ondan cevap bekleyen anasına cevabını vermişti
" işim erken biterse gelirim ana bugün önemli bir toplantım var ondan sonra işim yok "
Yade piroz karşında oturan iki genci inceledi ikisi de arada birbirlerine kaçamak bakışlar atıyor, yakalandıkları zaman hızla bakışlarını birbirlerinden kaçırıyorlardı. İkisi de suçsuzdu, günahsız dı ve ikisi de töreye kurban gitmişti bu topraklar bir kere daha acımazsızlığını göstermiş, törenin olduğunu kanıtlamıştı.Yaşlı kadın sadece dua etti ikisine şimdi daha çok yeni ama ileri de mutlu olsunlar birbirlerine böyle kaçamak bakışlar değil de aşkla baksınlar diye. Mirza ağa saatini kontrol ettikten sonra geç kaldığını anladı ve masadan kalktı gözler ona çevrilince Rojda hariç anasına ve babaannesine açıklama yaptı;
"Geç kaldım ile geçmem lazım Allah'a emanet "
"Allah'a emanet ol oğlum" diyerek anası cevap vermişti. Mirza ağa son kez rojdaya baktı tabağıyla ilgilendiğini görünce sinirle odadan ayrıldı. Adamlar Mirza ağanın geldiğini görünce avlunun kapısını açmıştı Mirza ağa en güvendiği adamı salihi yanına çağırmıştı;
"Buyur ağam" Mirza konağa bakarak salihe konuştu
" dikkatli olun Salih tamam mı rojdanın ne yapacağı belli olmaz arka kapıya da adam dik gözünüz onun üstün de olsun birley olursa beni hemen arıyorsun " biliyordu rojdanın kaçmak istediğini kaçarsa neler olur tahmin edemiyordu zor da olsa olaylar bir nebze durmuştu ama Rojda kaçarsa bu sefer dönülmez yollara gireceklerdi.
"Merak etme sen ağam ben özellikle ben ilgilenirim aklın kalmasın" Mirza Salih'in omuzuna iki kere vurmuş ardından arabasına binip konaktan uzaklaşmıştı.
Kahvaltı masası toplanmış ardından yade pirozun özel isteği ile Rojda mutfakta kahve yapıyorudu.Zeynep'ten malzemeleri istemiş ocağın başına geçerek kahve yapmaya başlamıştı.
"Hanımağam beğenirse bundan sonra hep senden ister hanımım" dalgın Rojda Zeynebin söyledikleri ile kendine gelmiş ardından kadına cevap vermişti ;
"Tek beğensin de ben hep yaparım" diyerek cevapladı.Cezvede ki pişen kahveyi dikkatli bir şekilde fincanlara boşaltmış tepsiye özenle dizmişti.
Tepsiye su da koyduktan sonra eline almış ve içeri geçmişti . İçeri girince iki kadın da sohbet ediyorlardı önce yade piroza ardından delal hanıma servis etmiş en sonda kendininkini de alarak yerine oturmuştu. Sabaha göre biraz daha rahattı çünkü ona rahatsız eden kişi Mirza ağa yoktu. Yade piroz kahveyi içmiş başını sallamıştı Rojda merakla tepkisini bekliyordu
"Ellerine sağlık Rojda kızım çok güzel olmuş "
"Ellerine sağlık kızım çok güzel olmuş "
Rojda kahvesinin beğenilmesine çok sevinmişti.
"Afiyet olsun " diyebildi sadece
Yade piroz planladığı konuşmayı rojdaya yapacaktı ve az da olsa güzel kızı rahatlatacaktı
"Rojda kızım bilirim şuan iyi olmadığı, rahat olmadığı, kendini buraya ait hissetmediğini sonuna kadar da haklısın ama bazen bizim elimiz de olmayan ve bizim değiştiremeyeceğimiz olaylar olur o da kaderdir. Senin ve Mirza'nın kaderi de evvelden birbirinize yazılmış ama kötü karşılaştınız en suçsuz ve günahsız şuan sizsiniz töreye kurban gitmek nedir bende bilirim çünkü zamanın da ben de gittim hem de en acı şekilde yaşlı kadın dolan gözlerle konuşmaya devam etti genç yaşta kocamı kaybettim kucağım da mirzanın babası vardi saitim kocamın ailesi beni baba evine göndermek istemediler ve bekar kaynımla evlendirdiler çok direndim olmaz dedim,ölürüm dedim,kaldıramam dedim ama töreye boyun eğeceksin dediler bende çaresizce razı geldim.sizden daha kötü olanlar var anlayacağınız birbirinize alışmanız için zaman verin. Çünkü bunu sen de iyi bilirsin ki bu işin dönüşü olmaz olursa da kanla biter" Rojda yaşlı kadının hayat hikayesine çok üzülmüştü ve bir kere daha törenin acımazsız yüzünü görmüştü. Mirza ağa ile ilgili birşey demek istemedi çünkü konuşacak çok şey vardi o yüzden yaşlı kadını üzmek istemedi.Sadece başını sallayıp geçti.Ne diyebilirdi ki şuan sorsalar ona ne istiyorsun hemen gerçekleştirelim annesinin kolların da olmak isterdi ama onlar buna asla izin vermezlerdi özellikle de Mirza ağa ama Rojda bunu başaracaktı kaçacaktı kimse fark etmeden annesini görüp gelecekti ama öncesinden zamanı çok iyi ayarlaması gerekecekti. İki kadınla da güzel sohbet edip vakit geçirmişti az da olsa iyi gelmişti. Akşam gelecek olan misafirler için yemek planı yapılmış hep beraber mutfağa gelmişlerdi.
Delal hanım mutfakta yapılacakları anlatmış görevi gelinine ve Zeyneb'e bırakmıştı.
Rojda elinden geldiğince özenli yapıyor delal hanımı utandırmak istemiyordu. Bilmediği yemekleri Zeynep yaparken Rojda daha çok bildiği yemekleri yapıyordu. Bütün yemekler bitmiş bazı yemekler ise fırında pişiyordu.
İşin bittiğini anlayınca Zeynep den müsade isteyip odasına çıkacaktı
"Zeynep abla benim işim bittiyse odama çıkabilir miyim bir üzerimi değiştireyim"
" bitti hanımım ben fırındakilere bakarım" Rojda cevabı alıp kimseye görünmeden odasına çıktı. Üzerini hızlı Ca değiştirip gözüne sadece sürme çekip hazırlığını bitirmişti. Yemek yaparken planını kurmuş akşam olmasını bekleyecekti.Akşam herkes misafirler ile ilgilenirken Rojda arka kapıdan kaçıp güzeller güzeli annesine kavuşacaktı bir kere bile sarılsa ,koklasa ona yeterliydi. Yaptığının çok tehlikeli olduğunu biliyordu hatta yanlış olduğunu da ama yapacaktı daha fazla annesini görmezse delirecekti. Korkuyor muydu evet, heyecanlı mıydı fazlasıyla ama ona başka bir seçenek bırakmamıştı Mirza ağa ve Rojda bu akşam bu planını kesin yapacaktı.
Hava kararmaya başlamış misafirlerin gelmesine az kalmıştı ama Rojda ne misafirleri ne de başka birşeyi düşünüyordu tek düşündüğü rahatça kaçabilmesi idi yakalanırsa ona yapacaklarından korkmuyordu en fazla öldürürlerdi zaten her gün bu konakta ve annesini görmeden ölmüyor muydu?
Rojda delal hanımın isteği ile mutfağı son kez kontrol etmiş herseyin hazır olduğundan emin olup içeri geçmişti.
"Herşey tamam mı Rojda kızım"
"Evet eksik birşey yok herşey hazır"diyerek delal hanımı cevapladı.
Zeynebin içeri gelip misafirlerin geldiğini duyurması ile hepsi ayaklanmış misafirleri karşılamak için avluya çıkmışlardı.
Helin, kocası,kaynanası,kayınbabası,görümceleri ve kaynı da bu gece misafirleri olacaktı.
Helinin yüzünde ki mutluluk uzaktan okunuyordu her halinden belliydi.
Helin annesini görür görmez elini öpmüş sıkıca sarılmıştı.Rojda bu manzarayı gözleri dolu dolu izlemişti annesini o kadar çok özlemişti ki ne olursa olsun bu akşam gidecekti. Helin herkes ile sarılmış sıra rojdaya gelmişti.
"Merhaba Rojda "diyerek çekinerek konuşmuştu.Rojda aksine gülümsemiş genç kızı cevaplamıştı;
"Merhaba helin hoşgeldin" helin de gülümsemiş cevabını vermişti. Kadınlar bir odaya erkekler bir odaya geçmişlerdi buralarda erkekler ve kadınlar aynı oda da oturmazlardı. Mirza ağa hala gelmemişti yemek için bekleyeceklerdi.
Helin ailesini çok özlemiş hepsiyle tek tek ilgilenmişti şilanın bu evde asla adı geçmiyordu sadece üstü kapalı konuşuluyordu çünkü Mirza ağanın kesin emri vardi şilan bu evde onun için ölmüştü.
Delal hanımım komutu ile herkes mutfağa geçmiş yemek hazırlamaya başlamışlardı.Mirza ağa birazdan gelecekti o yüzden yemeği hazırlayabilirlerdi.mutfak kalabalık olduğu için helin Rojda ile konuşamıyordu. Gerçi konuşsa da ne konuşacaktı ki nasılsın diye mi soracaktı veya evliliğiniz nasıl gidiyor mu diyecekti çok saçmaydı kendisi bile annesini 5 gündür görmemişti ve çok özlemişti peki Rojda ne haldeydi hala o günkü bağırması aklından çıkmıyordu annesine feryadı helinin içini yakıyordu bu hayat ve bu topraklar acımaZsızdı özellikle de en günahsızlara. Sadece yemek için konuşulmuş iki taraf için de odalara yemekler konulmuştu Rojda mutfak penceresinden gelen mirza ağayı gördü ona görünmese iyi olacaktı şuan çok stresli olduğu için anlar veya şüphelenir diye korkuyordu. Helin gelen abisinin önünü hızla kesmişti önünde çok özlemişti.
"Hoşgeldin abim"mirza kardeşini görünce mutlu olmuş anlından öperek sarılmıştı.
"Hoşbulduk helinim asıl sen hoşgeldin nasılsın , bir sorun yok demi" diyerek heline sorular soruyordu çünkü kardeşinin mutlu olmasını herşeyden çok istiyordu.
"Çok şükür abim iyiyim bir sorun yok" helin mirza ağa ile biraz daha sohbet etmiş mutfağa yardıma geçmişti. Rojda'nın kaçabilmesi için arkada ki adamların olmaması lazım dı yoksa hayatta kaçamazdı.
"Zeynep abla dışarda ki adamlar ne zaman yemek yiyorlar veya nerde Merak ettim de" Ayşe hem yemekleri tabakalara koyuyor hem derondaya cevap veriyordu.
"Onlar da mutfakta yiyor biz şimdi içeri geçelim onlar da gelir" Rojda cevabını almıştı şimdi yapması gereken tek şey onlar mutfakta yemek yerken arka kapıdan kaçmak olacaktı. Mirza rojdayı göremeyince helinden mutfakta yardım ettiğini öğrenmiş erkeklerin yanına geçmişti. Kadınlar ve erkekler için yemek vakti gelmişti herkes yerine oturmuş kocaman sofrada hem sohbet ediyor hem de yemekler yeniliyordu.Rojda yiyemiyordu bir bahane bulup dışarı çıkmalı ve ordan da arka taraftan kaçmalıydı. Çünkü kapıda ki adamlar mutfağa geçmiş yemek yemeğe başlamışlardı.
Delal hanım rojdanın yemek yemediğini fark edince uyardı genç kız hala utanıyor rahatsız oluyordu
"Rojda kızım neden geri duruyorsun öyle rahat rahat yesene " sofrada ki herkes rojdaya bakmıştı bu Rojda için bir Fırsat olabilirdi.
"Başım ağrıyor biraz izniniz olursa bir ağrı kesici alayım gelir devam ederim"
"Sen kalkma kızım Zeynep getirsin hemen "Ayşe tam kalkacaktı ki Rojda omuzuna tutundu ve kadını durdurdu
"Lütfen yemeğini bölme ben hemen içer gelirim" delal hanım anlayışlı gelinine birley diyemedi.Rojda hızla ayağa kalkmış mutfağın önüne geçmişti gizlice mutfağa göz gezdirmiş herkesin yemek yediğini görmüştü.Fazla oyalanmadan hemen avluya doğru geçmiş o sırada da hem etrafını hem arkasını kontrol ediyordu kalbi çok hızlı atıyordu ama şuan onu düşünmüyordu. Hızlı ve sessiz bir şekilde konağın arka kısmına gitmişti. Burada ki kapıdan çıkmayı başarırsa gerisi onun için kolaydı. Kapıda görünürde kimse yoktu biraz daha yaklaşınca kimsenin olmadığını net olarak anlamış kapıyı hızla açmıştı dışarı çıkıp hızlı bir şekilde kapıyı kapatmıştı çok korkuyordu ama umrunda değildi biraZdan annesine kavuşacaktı ve özlemini az da olsa dindirecekti. Sonrasını şimdilik düşünmüyordu sadece anı yaşamak istiyordu hızlı bir şekilde koşmaya başladı etrafta saat geç olduğu içim kimseler yoktu hem koşuyor hem de arkasına bakıyordu dakikalar sonra annesinin kolların da olacaktı.
***
Delal hanım mutfaktan gelmeyen gelinini merak etmiş Ayşe'yi bakması için göndermişti. Zeynep mutfağa geçmiş kimseleri görememişti adamlar da yemeğini yemiş yerlerine geçmişlerdi.Belki başı ağrıyor diye odasına çıkmıştır diye düşünüp odasına bakmaya karar verdi odanın önüne gelince bir kere kapıya vurdu ses gelmeyince seslendi yine ses gelmeyince odaya girdi kimse yoktu banyoya ve son olarak tuvalete de baktı ve korktuğu başına gelmişti Rojda gelin konaktan kaçmıştı. Dizlerine vurdu vurdu durdu birazdan konakta kıyamet kopacaktı.Hızla aşağı inip hanımına söyledi
"Hanımağam gelin hanımım yok"herkes telaşla ayağa kalmış Zeynebin söylediklerini dinliyorlardı
"Ne dersin sen Zeynep nasıl yok baktın mı her yere belki odasına çekilmiştir" delal hanım sinirle Ayşe'ye kızıyordu
"Heryere baktım Hanımağam bakmadığım yer kalmadı konakta yok kaçmış" delal hanım yerinde sendelemiş helinin yardımı ile yerine otutturulmuştu birazdan konakta kıyamet kopacaktı.Kimseler özellikle aşiret duymadan Rojda bulunmalıydı yoksa üç kişinin hayatı bitecekti.
Helin korku ile ne yapacaklarını soruyordu annesine ne olacağını az çok biliyordu ama bulunursa korkulan belkide olmayacaktı onların en çok korktuğu Mirza ağaydı.
"Abine söylemem lazım hemen bulsunlar duyulmasın yoksa herkesin sonu olur" delal hanım yıkılmış bir şekilde ayağa kalkmış hızla erkeklerin olduğu yere gitmişti oğluna seslenmiş yanına gelmesini istemişti .
Mirza ağa merakla onu çağıran annesinin yanına gitti çünkü anası pek iyi görünmüyordu.
"Hayrdır ana ne oldu rengin sap sarı" kadın nasıl söyleyeceğini bilmiyordu ama acele etmeleri lazım dı olay duyulmadan Rojda bulunmalıydı.
"Rojda;rojda kaçmış Mirza her tarafa baktık yok kaçmış"Mirza ağa anasının dediklerini idrak etmeye çalışıyordu ne demek Rojda kaçmıştı sinirle bağırmaya başladı;
"Ne dersin sen ana ne kaçması baktınız mı heryere odasındadır "
Dedi gergin bir şekilde
"Her tarafa bakıldı yokk Mirza kurbanın olayım bul Onu aşiret duymadan bul yoksa çok kan dökülecek bul onu "Mirza öfkeden deliye dönmüştü kaçmak ne demekti bu kız sonunu bilmiyor muydu bu ne saçmalıktı.
"Salihhh" Mirza ağa konağı inletecek derece de bağırmış herkesi ayağa kaldırmıştı.
Salih koşarak ağacının yanına gelmiş neden bu kadar sinirli olduğunu merak etmişti.
"Buyur ağam"
"Rojda kaçmış Rojda kaçarken siz nerdeydiniz salihh haa ne yapıyordunuz" o kadar bağırmıştı ki boynunda ki damarlar ortaya çıkmıştı.
"Ağam iki kapıda da adamlar vardi nasıl kaçar anlamadım." Mirza sinirlerine hakim olmalıydı yoksa taş üstüne taş bırakmayacaktı zaten rojdayı bulursa bütün sinirini ondan çıkaracaktı.bütün adamları topla arabamı da hazırla Mardin de bakılmadık delik kalmayacak duydun mu beni bulmadan bu konağa gelmeyeceksiniz Allah şahidim olsun hepinizi yakarım.Salih aldığı komut ile bütün adamları toplamış çoktan dağılmaya başlamışlardı. Mirza hızla hazırlanan arabasına binmiş yola koyulmuştu sinirden o kadar çok direksiyonu sıkıyordu ki parmakları mosmor olmuştu.
"Ben senin nerde olduğunu çok iyi biliyorum Rojda hanım bekle beni bundan sonra hayatı sana zehir etmezsem adam değilim"Rojda evlerinin önüne gelmiş hızla kapıyı çalmıştı biran önce annesini görmesi lazımdı yakın zaman da bulunacağına emindi.bir kaç dk nın ardından annesi kapıyı açmıştı yaşlı kadın rojdayı görünce şok olmuş inanamamıştı.
"Rojdamm nasıl geldin buraya, bu saate ne işin var "diyerek kızına hızla sarılmıştı o sıra da şilan da gelmiş rojdayı görünce şok olmuştu allahtan rojdanın babası ve abileri evde değildi.
"Dayanamadım annem çok özledim kaçtım dayanamadım seni çok özlüyorum yapamıyorum sensizz "ana kız birbirlerine SIM sıkı sarılmış asla bırakmıyorlardı.annesi kızının çok büyük hata yaptığının farkındaydı kuzusu çok yanlış yapmıştı ama olan olmuştu.
"Kuzum nasıl kaçarsın haa bilmez misin sonunu ya kıyarlarsa sana ben ne yaparım senin yaşadığını bilmek bile yeter bana"diyerek rojdayı öpüp duruyordu.Rojda ağlamalarına son veremiyordu
"Daha göremeyecektim seni en azından bir kere daha göreyim dedim dayanamadım ne olursa olsun umrumda değil ana ben sensiz yapamıyorum kurtar beni" şilan anne kızın haline ağlıyor;karışamıyordu.
Mirza ağa tahmin ettiği yere geldi ve tam da düşündüğü olmuştu Rojda annesinin yanına gelmiş kapıda duruyordu arabayı hızla durdurmuş inmişti.Şilan abisinin geldiğini görünce korkmuş abii diye seslenmişti. Ronda ve annesi şilanın seslendiği yine bakmış Mirza ağayı görmüşlerdi. Rojda yakalanacağını biliyordu ama bu kadar erken tahmin etmiyordu. Mirza ağa hızla rojdanın yanına gelmiş kolundan tuttuğu gibi yanına çekmişti. Rojda hiç engel olmadı istediğini almış annesini görmüştü.
"Sen ne yapmaya çalışıyorsun haa ne zannediyorsun kendini Rojda kaçmak nedir bilmez misin sonunu aşiret duysaydı;ben seni bulmadan ne olacaktı bu cesaret nerden geliyor Sana"
Şilan ve rojdanın annesi korkarak ikiliye bakıyorlardı. Rojda sakince cevap verdi o istediğini yapmıştı bundan sonrası umrunda değildi.
"Sana dedim annemi görmek istiyorum dedim istedim,yalvardım benim bu olayda suçum yok beni annemden ayrıma dedim sen ne yaptın beni odaya kitledin dinlemedin." Mirza karşısın da hiçbirşey yapmamış gibi sakince konuşan kızı görünce deliye döndü ve tutuğu kolunu biraz daha sıktı.
"Rojda beni deli etme Rojda yaşın küçük daha birşeyin farkın da değilsin ölüm olur sonun tamam mı ölüm hak etmediğin halde ben sana çok iyi davrandım ama bundan sonra yok bitti duydun mu beni seni gökyüzüne bile hasret bırakmazsam Mirza demesinler bana" Rojda başına gelecekleri biliyordu şaşırmamıştı zaten hayatı bitmişti bundan sonra ne olacaksa olsun kafasındaydı.
Mirza ağa daha fazla oyalanmadan kolundan tuttuğu gibi sürüklemeye başladı yoksa sinirlerine hakim olamayacaktı.
"Gelmek istemiyorum bırak beni öldür sen de kurtul ben de ben zaten o konakta hergün ölüyorum gerçekten ölsem ne olur istemiyorum seni " rojdanın annesi ağlıyor ama elinden Birşey gelmiyordu.Mirza rojdayı duymuyor biran önce konağa götürüp orda hesabını kesmek istiyordu.Çırpınan kıza aldırmadan arabanın kapısını açtığı içeri fırlattı.
"İnmeye kalkarsan yemin olsun aileni yaşatmam" Rojda çaresizce ağlayan annesine bakıyordu elinden Birşey gelmiyordu susuyorsa onun içindi.Mirza hızla arabaya binmiş çalıştırmıştı bundan sonra gerçekten de hiç birşey iyi olmayacaktı Mirza rojdaya bundan sonra daha beter olacak olmadık şeyler yapacak ve akıllanmasını sağlayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rojda
General FictionKimse duymamıştı sessiz çığlıklarımı, kimse görmemişti yıkılışımı abim dediğim Güvendiğim bu kadarını da yapmaz dediğim dağın yıkışını kaldıramadım onun sevdası beni ömürlük bir sevdasızlığa,ömürlük bir kedere ve en kötüsü de dönülmez yollara sürükl...