Mirza ile Rojda arasın da buzlar erimiş, Mirza olayların sebebini açıklayınca Rojda herşeyi anlamıştı.
Yalnız Arslan konağın da herşey normalken asmin konuyu öğrenmiş, hayatını karartacak bir karar alarak miran ağayla evlenmeyi kabul etmişti.
Kimseye kulak asmamış, anne ve babasının düşün fırsatı vermelerine bile müsaade etmemişti. Olayları yanlış anlamış, Mirza ağanın miran ile evlenmesini istemediğini duymuş ve Mirza ağanın inadına kabul etmişti.
Arslan ailesi daha konuyu bilmezken, Miran şahtiyara duyurulmuş, Akşama istemeye geleceklerinin bilgisini vermişlerdi.
Mirza ve Rojda aşağı kahvaltı için indiklerin de delal hanımın telefon ile konuştuğunu görüp, sessizce yerlerine geçmişlerdi. Anladıkları kadarı ile konu asmin ile miran ağaydı.
Telefonu kapatan delal hanım baş köşeye oturmuş, düşünceli bir şekilde duruyordu. Mirza daha fazla dayanamamış, anasına kim ile ne konuştuğunu, sormuştu.
"Ana hayırdır sabah sabah kimle konuştun" delal hanım derin bir iç çekmiş ardından oğlunu cevaplamıştı.
"Havin halan aradı asmin miran şahtiyarı kabul etmiş, akşama isteme var hepimizi bekler" Mirza ağa duyduğu ile sinir küpüne dönmüş, ne diyeceğini bilememişti.
"Ne dersin ana sen kabul etmiş ne demek bizim fikrimiz yok mudur? Babası annesi müdahale etmemiş midir?"
Rojda artık sebebini bildiği için Mirza ağanın bu kadar sinirlenmesine birşey demiyor, aksine asmin için ilk defa üzülüyordu.
Anladığı kadarı ile miran ağanın amacı asmin değil, yıllardır sevdiği şilandı.
"Oğlum kimse karışamaz ki eniştenin amacı zaten iyi bir talipti adamın kapısına miran şahtiyar gitmiş, yok der mi hem asmin babasının karşısına çıkıp, istediğini söylemiş ee daha kim ne desin"
Mirza ağa ilk defa ne yapacağını bilmiyordu. Asmin ile gerçekleri konuşsa herşey daha körü olacak şilanın kocası Fırat duyup işi kan davasına kadar sürükleyecekti. Söylemezse daha kötü olaylar olacak Mirza ağanın başı daha çok ağrıyacaktı.
Biliyordu asminin inada kabul ettiğini, ona olan duygusunu da biliyor bir inat uğruna hayatını karartıyordu.
"Yapacak birşey yoktur oğul karar verilmiş, tüm Mardin, Kızıltepe duymuştur, bize halanın yanın da olup, ona destek olmak düşer."
Ne Rojda dan ses çıkıyor, ne de Mirza ağadan ses çıkıyordu. İkisi de gerçekleri bildiği için bhndan sonra ki yaşanılacakları düşünüyorlardı.
Rojda başını Mirza ağaya çevirmiş, derin bir şekilde düşünceli olduğunu görmüştü.
"Haydi kalkın kahvaltımızı yapalım, sofra kurulu bekliyor, günahtır"
Mirza ağa ayağa kalkıp anasına ve rojdaya bakarak konuşmuştu.
"Siz yapın ben şirkete geçiyorum, akşam gelirim beraber geçeriz"
Diyerek kapıdan çıkmış, ardından Rojda da göndermek için peşinden çıkmıştı.
"Şimdi ne olacak Mirza, aklım çok karışık" Mirza ağa eliyle alnını ovalayıp, ondan cevap bekleyen karısına dönüp, konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rojda
General FictionKimse duymamıştı sessiz çığlıklarımı, kimse görmemişti yıkılışımı abim dediğim Güvendiğim bu kadarını da yapmaz dediğim dağın yıkışını kaldıramadım onun sevdası beni ömürlük bir sevdasızlığa,ömürlük bir kedere ve en kötüsü de dönülmez yollara sürükl...
