Yade pirozun ölümünün ardından tam bir hafta geçmişti. Herkes mecburi bir şekilde hayatlarına devam ediyorlardı. Arslan konağın da olmayan taziye evi bir haftadır başsağlığında gelen misafirleri ağırlıyordu. Alışmak zordu o anın acısıyla bilinmiyordu ama gün geçtikçe gözler arıyor, sesini duymak istiyordu. Mirza ağa bugün şirkete gitmeye başlamıştı. Bir haftadır ertelenen toplantılar,görüşmeleri artık daha fazla erteleyememişti.
Rojda mide bulantısı ile uğraşıyor ne yemek yiyebiliyor, ne de rahat edebiliyordu. Bugün öğleden sonra bebeğin cinsiyetini öğreneceklerdi. Mirza ağa çok heyecanlıydı ama babaannesinin ölümünden dolayı heyecanı buruktu. O hep kız isterken, rojdanın içine erkek doğuyordu. Annelerin içine doğan çıkar ya Rojda da erkek olacağını hissediyordu. Yine de bunların hiç biri önemli değildi, önemli olan bebeklerini sağlıkla kucaklarına almaktı.
Öğleden sonra gidecekleri için şuanlık hazırlanmasına gerek yoktu, mirza ağa işlerini halledip, gelip rojdayı alıp ordan hasteneye geçeceklerdi.
Aşağı indiğinde içerden gelen seslerle anlamıştı ki misafir vardı. Yönünü mutfağa çevirdi. Şuan midesi pek iyi değildi bu halde misafirleri ağırlamak istemiyordu çünkü pek iyi görünmüyordu.
Çekmeceyi açıp içinden bir paket tuzlu kraker çıkarmıştı. Mideme iyi geliyor lafını duyduktan sonra Mirza ağa Mardin'de ki bütün krakerler Arslan konağına taşımıştı.
Zeynep ablanın içeri girmesi ile başını o yöne çevirmişti Rojda ; Zeynep hanımını mutfakta görünce şaşırmış, burada neden oturduğunu merak etmişti.
"Hanımım neden bardasın bir sorun mu var" Rojda beklediği soruya hemen cevap vermişti.
"Yok Zeynep abla Merak etme midem bulanıyor da biraz tuzlu birşeyler yiyeyim midemi tusun dedim. Misafir çok mu içeride" diyerek kraterinden bir tane ağzına alarak sormuştu Zeynep'e
" yok hanımım 3 Kişiler taziye için gelmişler ama , geliş amaçları şilan" demişti.
Rojda elinde ki paketi masaya bırakmış ardından merakla Zeynep ablaya nedenini sormuştu.
"Hayırdır şilanı ne yapacaklarmış" Zeynep kadın sanki konuşmak istemiyordu, üstüne vazife olmayan konulardı sonuçta
"Hanımım benden duyma sonuçta benim üstüme vazife değil delal hanımım söylesin sana" Rojda o kadar beklemezdi konu şilansa merak etmemek elde değildi.
"Lütfen Zeynep abla ben anlatmanı istiyorum gel anlat bakalım" Zeynep zor da olsa rojdanın yanına geçmiş bir sandalye çekerek oturmuştu.
"Şilanı istemeye gelmişler hanımım"diyerek söze direkt girmişti zeynep
Rojda şaşırmış ne diyeceğini bilememişti.
"Şilanı istemenin sırası mı taziye evine geliyorsun ve kız istiyorsun olacak iş mi bu?"Diyerek sinirlenmişti insanlar neden bu kadar düşüncesizdi bilemiyordu.
"Üstelik Mirza ağamın kavgalı olduğu karşı aşiretin ağasına isterler Şilanı delal hanım anasına sorun anası varken bana düşmez dedi ama onlar Mirza ağamın da fikrini almak isterler" Rojda Mirzanın bu olaya karışmasını istemiyordu zaten şilanın mirzaya olan duygularını herkes biliyordu Mirza da bu olaya karışırsa şilan daha da ümitlenip anlamsız bir şekilde Mirza'yı beklemeye devam edecekti.
"Neden kavagalılar peki siz biliyor musunuz?"diye merakla sordu Rojda
"Kimse neden kavga ettiklerini,birbirlerine düşman olduklarını bilmez hanımım ne karşı taraf bunu açıkladı, ne de Mirza ağam aileler kavgalı veya düşman değil sadece Mirza ağa ve miran ağa kavgalı" Rojda anlamış bir şekilde başını sallamış daha da konuşmamıştı. Kesinlikle bu olaya Mirza ağayı karıştırmayacaktı şilana asla istediğini vermeyecekti bu konular ne rojdayı ne de Mirza ağayı ilgilendirirdi. Şilanın ve ailesinin kararıydı.Misafirler gittikten sonra delal hanıma bir tane kahve yapıp, kendine de portakal suyu aldıktan sonra içeri geçmiş servis edip yerine oturmuştu.Şilan meselesini birde delal hanımdan dinlemeliydi.bilmiyormuş gibi yaparak misafirleri ve ne konuştuklarını sormaya başlamıştı.
"Ben daha önce bu gelenleri hiç görmedim delal anne dışarıdan mı geliyorlar" delal hanım kahvesinden bir yudum aldıktan sonra gelinine cevap vermişti.
"Yok kızım Kızıltepe den geldiler hem başsağlığı için hem de şilan için" Rojda anlamamış gibi delal hanıma bakıyordu bu bakışı neden şilan için bakışları atıyordu. Delal hanım gelininin açıklama beklediğini anlayınca konuşmaya başlamıştı.
"Bunlar da aşiretler aynı bizim gibi soylu,soğlu bizim gibi koca aşiretler şilanı oğulları miran ağaya istemeye geldiler" diyerek açıklamasını yaptı ve ardından konuşmaya devam etti.
"Ben de yanlış yerde olduklarını gidecekleri yer şilan gilin evi olduğunu söyledim ama onların neden buraya geldiklerini iyi bilirim ben Mirza ağanın onayını almaya geldiler " Rojda anlam veremiyordu şilanı isteyenlere neden Mirza ağa onay veriyordu veya vermiyordu ailesi ,anne ,babası yok muydu?
"Neden Mirza dan onay alacaklar ki sonuçta şilanın anne ve babası var mutlaka şilanın da bir fikri vardır neden bu olaya Mirza ağa karışıyor" diyerek sitemli bir şekilde sormuştu delal hanıma
Delal hanım rojdanın sinirlendiğini ve bu durumdan hiç hoşlanmadığını anlamıştı ve gelinine hak veriyordu. Şilan ve Rojda az olay yaşamamışlardı.
"Mirza ağa ve miran ağa birbirlerine düşman aileler değildir ha biz iki aşirette hiçbir sorun yoktur yıllardır geçinip gider, birbirimize destek oluruz ama bu iki ağanın neden küs olduklarını düşman olduklarını kimse bilmez" Rojda merak ettiği soruyu hiç düşünmeden sormuştu delal hanıma
"Peki miran ağa nasıl şilanı istiyor Mirza ağayı düşünmüyor mu? " delal hanım gelininin bu soruyu soracağını bildiği için hazırlıklıydı ve direkt cevap verdi
"Miran ağa Mirza'yı düşünmüyor şuan onun alacağı kişi şilan sevmiş, beğenmiş bu aileden, bu aşiretten alıyor ama bu konaktan almıyor onun rahatlığı bundandır" Rojda' nın kafası karışmış, ne düşüneceğini, ne diyeceğini bilememişti. Sadece susmuş olacakları beklemeye karar vermişti. Tek istediği şey şilana bu konu da asla sahip çıkmamasıydı eğer şilana bu konu da karışırsa şilanın , rojdaya üstünlük taslayacağı konu çok olacaktı çünkü şilan takıntılı bir kızdı.
"Hanımım Mirza ağam sizi telefona bekler" Zeynep kapıdan haber verip mutfağa dönmüştü. Rojda delal hanımdan müsade isteyerek, salona geçmiş, telefonu eline alarak konuşmaya başlamıştı.
"Efendim Mirza" diyerek sakin bir şekilde konuşmuştu.Mirza ağa özlediği karısının sesini duyunca gözlerini bir kaç saniye kapatıp geri açmış ardından cevap vermişti.
"Ben birazdan çıkıyorum şirketten sen de hazırlanıp beni bekle oyalanmadan çıkalım ki geç kalmayalım" diyerek konuyu açıklamıştı.
"Tamam o zaman ben hazırlanıyorum görüşürüz" diyerek ikisi de telefonu kapatmıştı.
Rojda delal hanıma açıklama yapmak için tekrar yanına dönmüştü
"Mirza aradı da hazırlanmamı istiyor birazdan gelirmiş"
"Tamam kızım sen hazırlan çıkarsınız hayırlı haberlerle gelin inşallah Rojda kızım şey diyecem sana şilan konusunu sen hiç açma ben söylerim siz gelince siz şuan ki heyacanınızı bozmayın oldu mu kızım" Rojda başını sallamış ardından cevap vermişti.
"Sen nasıl istersen delal anne"
Diyerek odadan ayrılmış kendi odalarına çıkarak hazırlanmaya başlamıştı.
Hava çok sıcak olduğu için boydan çiçekli bir elbise giymiş, ardından saçlarını tepeden sıkı bir şekilde toplamıştı. Yüzünü de nemlendirdikten sonra işi tamam dı geriye sadece Mirza ağayı beklemek kalmıştı. Boy aynasından çıkan karnına bakmıştı birazdan Bu küçük hanımefendi veya beyfendi ile tanışacağı için çok heyecanlıydı tek istediği sağlıklı olmasıydı cinsiyet onun için hiç önemli değildi. Aklına şilan konusu geliyor ama şimdilik geri gönderiyordu.Bu güzel anlarını bozmak istemiyordu.
Konağın kapısı açılmış ,Mirza ağa dışarda arabanın için de bekliyordu. Rojda sonkez kendine bakıp, çantasını aldıktan sonra odadan ayrılmıştı. Delal hanıma son kez görünüp hızla avluya geçmişti. Kapının önünde bekleyen adamlar rojdayı görünce arabanın kapısını açmış, bindikten sonra kapatmışlardı.
Mirza güzel karısını incelemişti giydiği elbise çıkan hafif karnını belli etmiş onu daha fazla gÜzel, ve şirin göstermişti.
"Çok güzel olmuşsun" diyerek rojdanın gözlerinin içine bakmıştı. Rojda utansa da belli etmemiş, kocasına cevap vermişti.
"Teşekkür ederim" Mirza ağanın emri ile emniyet kemerini taktıktan sonra yola koyulmuşlardı. İkisi de çok heyecanlıydı sonuç ne olursa olsun bugün bebeklerinin cinsiyetlerini öğrenmelerini onları çok heyecanlandırıyor du.
Mirza ağa rojdanın yan profiline baktı hafif kilo aldığı için yüzü biraz şişmiş , burnu içine girmişti. Bu hali o kadar güzel ve tatlıydı ki ömür boyu böylece izlerdi. Rojda izlendiğini fark edince Mirza ağaya bakmıştı. Mirza ağa yakalanınca yola bakmış ardından konuşmuştu.
"Miden bulanıyor mu? Bugün seni zorladı mı?"
"Sabah kötüydüm ama tuzlu kraker yiyince geçti iyiyim şuan" diyerek kocasını cevaplamıştı.
Mirza ağa sadece başını sallamıştı. Sesiz geçen yolculuğun ardından hasteneye varmışlardı. Arabadan inince ikisi de yan yana gelmiş Mirza ağa rojdanın elini tuttuktan sonra içeri geçmişlerdi. Doktorun kapısının önüne gelince beklemeye başlamışlardı. İkisi de konuşmuyor sadece ara da birbirlerine bakıp gülümsüyorlardı. Heyacanları yüzlerine yansıyordu. Asistanın rojdanın adını söylemesinden sonra ayağa kalkmış hızla içeri geçmişlerdi. Doktor hanım içeride onları bekliyordu.
"Buyrun gelin oturun böyle" doktorun yönlendirmesinden sonra geçip karşısına oturmuşlardı.
"Evet Rojda hanım nasılsın bakalım herşey yolun da mı?" Diyerek sormuştu rojdaya;Rojda önce Mirza ağaya sonra karnına bakarak cevaplamıştı.
"İyiyiz çok şükür bir sıkıntı yok sadece mide bulantısı var o kadar" doktor dikkatle dinliyor ardından cevaplıyordu.
"Çok şiddetli bir bulantı mı yoksa kendini gösterip kaybolan bulantı mı?"
"Kendini gösterip kaybolan bulantı" diyerek gülümseyerek cevaplamıştı.Doktor hafif gülmüş ardından konuşmaya devam etmişti.
"Çok normal şeyler bunlar onlar da zamanla daha da azalacak şimdi size verdiğim vitaminler alınıyor mu?" Mirza ikisini pür dikkat dinliyor birşey kaçırmam istemiyordu.
"Evet saati saatine alıyorum ama onlar da çok iştah açtı doktor hanım dokuz ayın sonunda yuvarlanmaktan korkuyorum" Mirza ve doktor gülmüşlerdi ama Rojda ciddi anlam da korkuyordu.
"Bunlar korkulacak şeyler değil aksine sevineceğiniz şeyler unutmayın siz ne kadar yerseniz bebeğiniz de o kadar beslenir" ardından ayağa kalmış ultrason Makinesin oraya geçmişti.
"Hadi bakalım şimdi miniğin cinsiyetini öğrenme zamanı" ikis de heyecanla ayağa kalkmış Rojda doktorun gösterdiği yere uzanmış, Mirza ağa hemen rojdanın başın da durmuştu. Soğuk jel rojdanın karnına dökülünce irkilmişti. Mirza ağa rojdanın elini tutmuş ardından açılan ve anlamadıkları ekrana odaklanmışlardı.
Doktor cihazı karnında dönderiyor ve ekranı dikkatli inceliyordu.
"Tahminleriniz neler önce onları duyayım"
"Ben erkek hissediyorum, Mirza kız hissediyor ve kız istiyor ama sağlıklı olması en önemlisi"
"O zaman ben daha fazla sizi bekletmeden açıklayayım hayırlı uğurlu olsun Mirza ağa; küçük ağa geliyor" Rojda hislerinde yanılmadığını duymuş, şaşırmamıştı sadece duygulanmış ve ağlamıştı. Mirza ağa küçük ağanın geleceğini duyunca heyecanlanmış rojdanın anlından öperek ona teşekkür etmişti.İkisi de çok mutlulardı çünkü bebeklerinin gayet sağlıklıydı bu ikisine de yeterdi.
Doktordan son bilgileri almış arabaya geçmişlerdi.
Rojda hislerinin doğru çıktığını öğrendiğinden beri Mirza ağaya hava atıyordu.
"Keşke senle iddiaya girseydik çok emindin ya kız olacağından bak ben bildim tabi ki önemli değil ama dedim sana çok hissediyorum diye" Mirza ağa yoldan kısa süre gözlerini almış rojdaya bakıp cevaplamıştı. Karısının Zafer bakışlarını birazdan utanç bakışlarına çevirecekti.
"İyi ki girmedik iddiaya karıcım ne de olsa hemen bir tane daha yapacaz o da kız olur " Rojda Mirza ağanın dediklerinden sonra elleriyle yüzünü kapatmıştı.
"Çok gıcıksın Mirza ağa haberin olsun" Mirza rojdanın bu haline kahkaha atmış, karısını susturmuştu.
Bebek ile alakalı sorular ve konuşmalarla geçen yolculuğun ardından konağa gelmişlerdi.
Rojda önden Mirza ağa arkadan içeri geçip, delal hanımın yanına gelmişlerdi.
Kapıda gelini ve oğlunu gören yaşlı kadın heyecanla ayağa kalıp hayırlı haberi almak istedi.
Mirza ağa annesinin elini öpmüş,ardından açıklamıştı.
" küçük ağa katılıyor aramıza ana" diyerek cinsiyetini açıklamıştı. Delal hanım önceden olsa zılgıt ile karşılardı ama buruk bir şekilde ikisini tebrik etmiş,sevincini sessiz yaşamıştı.
"Yarın kurban kesilip ihtiyaç sahiplerine dağıtılsın oğlum" Mirza ağa onaylamış yerlerine geçip oturmuşlardı.
Akşam yemeği kurulmuş mutlulukla yeniliyordu. Bir tarafları buruk, bir tarafları mutluydu bu da dünyanın kananu değil miydi? Dünya yı dünya yapan değil miydi?
Delal hanım şilan konusuna hafiften girmek istedi yoksa onlar arar ve Mirza birden duyarsa daha kötü olabilirlerdi.
"Bugün şahtiyar aşiretinin kadınları geldi baş sağlığı için" Mirza duydukları ile elinde ki kaşığı tabağa bırakmış, anasını dinlemeye başlamıştı.
" gelmelerine gerek Yoktu aradılar zaten boşa zahmet etmişler" diyerek kızgın bir şekilde konuştu. Rojda sadece ikisini dinliyor en çok da mirzanın tepkilerine bakıyordu.
Delal hanım çekinerek konuşmaya başlamıştı
"Tek onun için değil şilan için de gelmişler" Mirza ağa tek kaşını kaldırmış merakla anasına sormuştu.
" Şilan ile ne işleri varmış hayırdır"
"Miran şahtiyar'a istemeye gelmişler" Mirza elinde ki kaşığı sıkıp tabağa sertçe bırakmıştı.
"Dalga mı geçerler bizle ana be demek şilanı istemeye gelmişler kan mı dökülsün aramız da " diyerek yüksek bir şekilde bağırmıştı.
Rojda korkmuş tepki vermemişti bu kadar sinir neyeydi şilanın istenmesine mi yoksa başka birşeye mi?
"Sakin ol oğul gönderdim ben biz bilemeyiz anne babasına sorun dedim miran göndermiş senden onay almak için" Mirza ağa sinirle Gülmüş boynunu iki tarafa kütletip konuşmuştu.
"Miran beni özlemiş herhalde ben onla yarın bir konuşayım konu kapandı afiyet olsun size" diyerek masayı terk etmişti.
Rojda neden bu kadar tepki verdiğini anlamıyordu, şilan dan bizeneydi.
Delal hanımdan müsade isteyip kocasının arkasından çıkmıştı. Çalışma odasının kapısı hafif açık olunca hemen içeri girdi.Mirza ağa arkası dönük sigara içiyordu.
"Neden bu kadar tepki gösterdin ne var bun da şilanı istiyorlar bizene " diyerek konuştu. Mirza ağa karısına dönüp sakin kalmaya çalışarak konuşmaya başladı çünkü hamile karısını üzmek istemiyordu.
"Senden tek isteğim bu mesleye karışmaman Rojda anlaşıldı mı?" Rojda sinirlenmiş susmamıştı.
"Benim tek anladığım ney biliyor musun Mirza sen şilanın evlenmesini istemiyorsun ne zaman biri gelse kendisi bilir, ve ya yok diyorsun hem de sana olan duygularını bildiğin halde bu yüzden çok kavga ettiğimiz halde" diyerek sert bir şekilde konuşmuştu. Mirza ağa karısının dediklerine şok olmuştu hamilelik hormonlarına verdi yoksa hiç mantıklı değildi.
"Şuan saçmaladığının farkına varamayacak kadar yoğun duygular yaşıyorsun Rojda o yüzden sana birşey demek istemiyorum kalbin kırılmasın" Rojda sinirli bir şekilde gülmüştü.
"Buna senin yok dediğini duyduğu anda karşıma gelip ne diyecek biliyor musun bak kocan da evlenmemi istemiyor oysa ki ben istemiştim bu sefer ama o bırakmadı neden acaba diyip karşım da boş boş konuşacak" Mirza ağa sabır diledi ne kadar zordu hamile bir insanı kırmadan konuşmak.
"İstemememin çok başka sebepleri var senin dediğin saçma konuyla alakası yok biz evliyiz ve karnın da oğlumuz var Rojda sen de artık bırak şilan ve saçma düşüncelerini" çok kolaydı değil mi erkekler için
"Ben bıraksam da o bırakmaz Mirza ağa eline sen bir koz veriyorsun ölse unutmaz şilan bu yaptığın hareket bile onun Ümitlenmesi için bir sebep eğer bu işe karışırsan benle bir daha muhatap olma bu konakta" Mirza ağa artık sinirleniyordu
"Size benim işime karışmayın dedim rojda duydunuz mu beni ben yok diyorsam bildiğim Birşey vardır sende bunun için beni tehdit etme git yemeğini ye şimdi aç kalma " Rojda son birşey diyip çıkacaktı.
" ya bana sebebini açıklarsın ya da bu işe karışmaya devam edip beni dinlenemezsen çeker giderim Mirza ağa bu konaktan haberin olsun" diyerek odayı terk etmiş kendi odasına geçmişti. Rojdanın ardından sinirini masanın üstündekilerden çıkarmış, hepsini yere savurmuştu Mirza ağa
Bugün çok güzel haber almışlardı, daha onu kutlayamadan gün sonu ikisi için de berbat bitmişti.
Ya Mirza ağa neden istemediğini açıklamayıp, rojdayı ikna edecekti ya da Rojda kalbi kırık bir şekilde bu konağı terk edecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rojda
General FictionKimse duymamıştı sessiz çığlıklarımı, kimse görmemişti yıkılışımı abim dediğim Güvendiğim bu kadarını da yapmaz dediğim dağın yıkışını kaldıramadım onun sevdası beni ömürlük bir sevdasızlığa,ömürlük bir kedere ve en kötüsü de dönülmez yollara sürükl...