Dün yaşanan olaylardan sonra Mirza ağa gece hiç uyumamış sabah kadar rojdanın başın da nöbet tutmuştu. Dün olanlardan kendini sorumlu tutuyordu evet bir suçu yoktu veya bilerek birşey yapmadı ama karısının asminden hoşlanmadığını bildiği halde asmini dün yanından göndermemesi biraz da onun hatasıydı. Eğer rojdaya veya bebeğe birşey olsaydı ne kendini affederdi ne de asmini asla elinden kurtulamazdı. Gece rojdayı gözlemlediği kadarıyla sıkıntı çekmemiş rahat bir uyku çekmişti. Güzel karısı çok korkmuş, baya yıpranmıştı o yüzden bugün işe gitmeyecek Rojda ile vakit geçirecekti. Rojdanın annesini özel olarak aramış konağa davet etmişti rojdanın morele ihtiyacı vardı ve biliyordu son zamanlar da annesini çok özlemişti annesi ile bugün vakit geçirip, kafasını dağıtmasını istemişti.
Rojda uyurken Mirza ağanın en sevdiği şey karısını izlemekti tıpkı şuan yaptığı gibi o masum, güzel yüzünü izlemek Mirza ağaya huzur veriyordu sevdalıydı karısına hem o güzel yüreğine, hem de o güzel yüzüne ; Rojda yavaş yavaş gözlerini açmış Mirza ağaya bakmıştı onu uyanık, kendisini izlediğini görünce şaşırmıştı.
"Günaydın" demişti uykulu sesiyle
Mirza ağa karısının alnından öpmüş ardından cevap vermişti
"Günaydın delalamın (değerlim)"
Rojda gece iyi uyumuş ve ağrısı olmadığı için mutlu olmuştu dün yaşanılan korku ona yetmişti ve şuan ki haline şükür ediyordu.
"Gece rahat uyudun değil mi? Bir sıkıntın olmadı gerçi ben uyumadım hiç başın da bekledim hep"diyerek ekledi Mirza ağa
Rojda gece birkaç kez uyanmış Mirza ağanın uyumadığını, tableti ile ilgilendiğini görmüştü.
"Yok çok şükür bir sıkıntım olmadı güzel güzel uyuduk bebeğimle"diyerek karnını okşadı. Mirza ağa güzel karısına tebessüm etmiş karnına küçük bir öpücük bırakmıştı.
"Kurban olsun Mirza ikinize de" Mirza ağa karısına bir özür borçluydu bunun farkındaydı ve hiç uzatmadan gönlünü almak istedi.
"Rojda ben dün senin bu kadar üzüleceğini veya asmini bu kadar kafaya takacağını hiç düşünemedim çünkü biliyorsun o kızı hiç umursamıyorum, ve onunla ilgilenmiyorum ama yine de üzdüm seni elim de olmadan hem seni, hem bebeğimizi ikinizden de çok özür dilerim bir daha bu olay tekrarlanmayacak elimden geldiğince asmini kendimden uzak tutmaya çalışacam sana söz veriyorum güzelim " Rojda bugünü sessiz, sakin ve huzurlu geçirmek istiyordu o kız yüzünden bir daha ne kendi canını, ne de bebeğini üzmeyecekti buna söz vermişti sadece Mirza ağaya birkaç cümle söyleyip bu konuyu kapatacaktı.
"Ben dün çok korktum Mirza neredeyse o kız yüzünden bebeğimden olacaktım o yüzden bir daha asmini düşünmek, onun yüzünden canımı sıkmak istemiyorum senden bir tek isteğim var o kızı önce kendinden sonra da ben den uzak tut; tut ki hem biz iyi olalım hem de asmin iyi olsun" Mirza ağa Birşey demedi karısı haklıydı.
"Neyse kapatalım bu konuyu hazırlan kahvaltıya inelim güzel bir kahvaltı yapalım bugün bütün gün yanındayım işe gitmek yok hem ayrıca sana süprizim var oda bütün gün yanımız da olacak" Rojda Mirza ağanın süprizini merak etmiş yerinden kalkarak oturur pozisyona geçmişti.
" ne süprizi lütfen söyle beklemeyeyim günüm direkt olarak güzel başlasın"Mirza ağa karısına bakıp düşünür gibi yaptı söylese süpriz bozulacak, söylemese karısı asla peşini bırakmayacaktı.
"Sabırsız olma bekle biraz "Rojda dudağını büzmüş başını yana yatırarak Mirza ağaya bakıyordu. Mirza ağa karısının halini görünce kahkaha atmış söylemeye karar vermişti.
"Sen uyurken anneni arayıp konağa çağırdım Rojda sizi çok özledi gelin bugün beraber vakit geçirin dedim annen de seve seve kabul etti" Rojda Mirza ağanın dediklerinden sonra şok olmuş, gözleri dolmuştu annesi özel olarak arayıp konağa mı çağırmıştı galiba Rojda hala uyuyor ve rüya görüyordu.
"Ciddi misin Mirza bak şaka yapmıyorsun değil mi? "Mirza ağa gayet ciddi bir şekilde başını sallamış ardından karısına cevap vermişti.
"Hiç olmadığım kadar ciddiyim hadi kalk hazırlan annen kahvaltıdan sonra gelir" Rojda hiç düşünmeden Mirza ağaya sarılmıştı.
"Çok teşekkür ederim Mirza bu bana yapacağın en güzel süpriz, en güzel hediye çok teşekkür ederim"Mirza ağa karısının sarılışına karşılık vermiş sıkı sıkı sarılıp saçlarını öpmüştü.
"Hadi bakalım yeter bu kadar tembellik acıktınız" Rojda dolan gözlerini Mirza ağadan saklamış ardından kalkarak banyoya geçmişti.Bugün belki de bugüne kadar konakta geçireceği en güzel gün olacaktı çünkü bütün gün annesi ile olacak, vakit geçirecekti.
Banyoda ki işlerini bitirince çıkmış, hemen ardından mirza ağa girmişti. Rojda önce kendi hazırlanmış sonra da mirza ağanın giyeceği kıyafetleri hazırlamıştı.Odayı da topladıktan sonra işi bitmişti.
Mirza ağa banyodan çıkmış karısının onun için hazırladığı kıyafetleri giymişti. "Hazırsan inelim mi?" Rojda başını sallayıp hazır olduğunu belirtmişti.Mirza ağa elini rojdaya uzatmıştı,rojda düşünmeden Mirza ağanın uzattığı eli tutmuş, odadan beraber çıkmışlardı.
Aşağıdan kokular geliyordu herkes kalkmış belli ki kahvaltı hazırlanmıştı. Oturma odasına girdiklerin de yade piroz ve delal hanım oturuyor, sohbet ediyorlardı. Mirza ağa ve rojdanın içeri girdiklerini görünce kafalarını onlara çevirmiş rojdayı incelemişlerdi dün yaşanan olaylar iki kadını da çok korkutmuştu.
"Rojda kızım gel otur ayakta durma nasılsın iyisin değil mi güzel kızım" Rojda telaşlanan iki kadına bakmış dediklerini yapıp geçip oturmuştu. İki yaşlı kadını korkuttuğu için de ayrıca üzgündü
"Merak etme delal anne iyiyim çok şükür gece de rahat uyudum bir sıkıntım yok geldi geçti çok şükür" yade piroz Rojdayı başta aşağı süzmüş, yüzüne renk geldiğini görmüştü. Neden bu hale geldiğini biliyordu artık orta da dolaşan bu saçma Mirza ve asmin konusuna bir el atacak kızı havini keskin bir şekilde uyaracak bu konu bir daha açılmamak üzere kapanacaktı. Rojda artık üzülmeyecek bebeğini sağlıkla kucağına alacaktı.Asmini evlendirmek için de havini uyaracak iyi bir talibi gelirse bizzat kendi ilgilenip verecekti.
"Çok şükür kızım rabbim bir daha yaşatmasın sen de bundam sonra kendini üzmeyeceksin, dikkat edeceksin yemene ,içmene " Rojda ataşe pirozu dinleyip mahçup bir şekilde cevap vermişti
"Merak etme yade bundan sonra daha dikkatli olucam söz veriyorum" Mirza ağa rojdanın mahçup ifadesini görmüştü ve daha fazla karısını sıkıştırmamaları için kurtarmıştı.
"Hadi kahvaltı hazırsa geçelim çaylar soğumasın" delal hanım ayakta olan oğluna bakmış, işe geç kaldığını fark etmişti.
"Oğlum sen geç kalmadın mı işine " Mirza ağa masaya geçmiş sandalyeyi çekip yerine oturmuştu.
"Bugün kendime izin verdim ana Rojda ile vakit geçirmek istiyorum aklım onda kalmasın bugün" delal hanım oğlunun bu düşüncesine oldukça sevinmiş ses etmemişti oğlu her zaman ne yapacağını iyi bilirdi.
"Ana kahvaltıdan sonra rojdanın anası gelecek ona göre hazırlık yapın" delal hanım ve yade piroz Mirza ağanın dediklerinden sonra şaşırmış,Mirza ağa ciddi mi diye yüzüne bakmışlardı.
"Tamam oğlum sen merak etme biz her zaman hazırız, kapımız da Her zaman açık buyursun gelsin" Rojda bu olanlara inanamıyordu ama şaşkınlığını atıp bugünün tadını çıkarmak istiyordu. Güzel, mis kokulu annesi gelecekti ve bugün bütün gün beraber vakit geçireceklerdi. Mirza ağaya baktığın da ona baktığını gördü ve küçük bir tebessüm etmiş aynı karşılığı alınca kahvaltısına devam etmişti.
"Haftasonu Yılmaz'ların düğünü var haberin vardır değil mi oğlum" Mirza ağa çayından bir yudum almış anasına cevap vermişti.
"Haberim var ana takasını alır gideriz hep birlikte yılmazlar ile dostluğumuz bakidir bilirsin" anası başını sallamış oğlunu onaylamıştı. Kahvaltı yapılmış, Zeynep abla tarafından hızlıca toplanmıştı. Rojdanın birşey yapılmasına izin verilmemişti.
Mirza ağa çalışma odasına geçip, birkaç iş görüşmesi yapacaktı o sırada rojdanın annesi ayşe hanım için mutfakta hazırlık yapılıyordu gönül isterdi ki şilan da bebeği ile gelsin di ama Mirza ağa buna dair birşey dememiş, konuyu bile açmamıştı.
Rojda avluya çıkmış annesinin gelmesini bekliyordu bugün ki annesinin daveti çok farklıydı çünkü Mirza ağa bizzat annesini aramış özel olarak çağırmıştı. Bahçe de çiçekler ile ilgilenirken avlunun kapısı açılmış annesinin içeri girdiğini görmüştü. Rojda hızla annesinin yanına gidip sıkıca sarılmıştı. Mirza ağa odasının balkonun da anne kızın kavuşmalarını izliyordu.
"Hoşgeldin annem çok özledim seni iyi ki geldin" Ayşe hanım kızına sıkıca sarılmış kokusunu içine çekmişti mis kokulu yavrusunu çok özlemişti.
"Hoşbulduk güzel kızım benim ben de seni çok özledim mis kokulum dur bakayım sana "diyerek kızından ayrılmış incelemeye başlamıştı az da olsa Rojdanın zayıfladığını görmüş üzülmüştü.
"Zayıflamışsın ama kuzum sen bana söz vermiştin boğazına dikkat etmek için"Rojda annesinin iki elini tutup öpmüştü
"Mide bulantım oldu son günlerde o yüzden yoksa yiyorum dikkat ediyorum merak etme toparlarım ben. Hadi gel geçelim içeri ayakta kalma" anne kız beraber içeri girmiş, oturma odasına geçmişlerdi. Delal hanım Ayşe hanımın geldiğini görünce ayağa kalkmış kadını karşılamıştı.
"Hoşgeldin Ayşe hanım sefalar getirdin"Ayşe hanım mahçup bir şekilde başını sallamış delal hanıma cevap vermişti
"Hoşbulduk hanımım sağolun" yade pirozun yanına gidip hanımağasının elini öpmüştü.
"Hoşgelmişsin Ayşe"
"Hoşbulduk hanımağam" diyerek kızı ile yan yana geçip oturmuştu.
"Nasılsın iyisin inşallah Ayşe bir sıkıntı yoktur" diyerek sormuştu delal hanım
"Çok şükür delal hanımım bir sıkıntı yok herkes çok iyi şilanın sana çok çok selamı var" delal hanım kızının adını duyunca burnunun direği sızlamıştı çok öZlemişti kızını ilk doğum yaptığı zaman Mirzadan gizli konuşmuş,daha sonra sadece haberini almıştı.
"Nasıl şilanım bir sıkıntısı yok değil mi oda bebek de iyiler İnşallah " yade piroz gelini delalı böyle görünce dayanamıyordu oda torununu çok özlemişti ama Mirza ağanın inadı yüzünden hala barış sağlanamamıştı.
"Merak etme hanımım ikisi de çok iyiler ikisine de gözüm gibi bakarım Rojda nasıl benim kızımsa,canımsa şilan da benim kızım,canım"delal hanım Ayşe hanımın dediklerinden sonra göz yaşlarını silmiş minnetle bakmıştı.
"Sağolasın Ayşe Allah razı olsun senden annesinin yokluğunu ona hissettirme bana yeter yemesine dikkat etsin sütü kesilmesin bebeği aç kalmasın bana yeter yerime ikisini de çok öp" herkes artık bitsin istiyordu bu konu Rojda bile olan olmuş, yaşanması gerekenler yaşanmıştı zamanı geriye alamayacağımıza göre artık uzatmanın da bir anlamı Yoktu
"Merak etme hanımım aklın kalmasın şilan da ben onun her daim yanındayım" delal hanım konuşacağı sırada Mirza ağa kapıdan içeri girmişti.
"Hoşgeldin Ayşe ana nasılsın iyisin inşallah " demişti
Rojdanın şaşkınlığı bugün artıkça artıyordu Mirza annesine ana demişti yanlış duymamıştı değil mi?
Ayşe hanım ayağa kalmış Mirza ağaya cevap vermişti
"Hoşbulduk ağam iyiyim çok şükür sen nasılsın" Mirza ağa Ayşe hanıma tebessüm ederek başını sallamış ardından cevap vermişti
"Çok şükür iyiyiz ana" Ayşe hanım oturmuş, Mirza ağa ayaktadı
"Bugün işe gitmeyecem dedim ama şirkette küçük bir sıkıntı çıkmış gitmem gerekiyor"
"Tamam oğlum sen bak işine aklın burda kalmasın" Mirza ağa dışarı çıkınca Rojda da arkasından hemen çıkmıştı.
"Rojda kusura bakma yanın da olacam dedim ama atmam gereken bir imza var ve bugün halletmem gerek"
"Sen bak işine Mirza merak etme ben de iyiyim zaten annem de yanım da daha ne olsun aklın ben de kalmasın" Mirza ağa iyi olduğuna emin di ama yine de bugün yanın da olmak istemişti. İki kolundan tutmuş karısının alnından öpmüştü.
"Dediklerimi unutma en ufak bir iş bile yapmanı istemiyorum aklım burda kalmasın" diyerek son kez rojdadan söz alıp konaktan ayrılmıştı.
Rojda tekrardan içeri geçmiş, annesinin yanına oturmuştu. Bir dakika bile ayrı kalsınlar istemiyordu bugünü dolu dolu geçirmek istiyordu. Zeynep yaptığı kahveleri getirip ikram etmiş,rojdaya ise taze sıkılmış portakal suyu getirmişti.
Ayşe hanım kızına gösterilen özeni gördükçe çok mutlu oluyor,tamamen rahatlıyordu.
Sohbet koyu herkes birşeyler den konu açıp konuşuyordu. Dün yaşanılan olaydan kimse bahsetmemiş herkes konuyu kapatmıştı durduk yere Ayşe hanımı da korkutmak istememişlerdi.Delal hanım ve yade piroz Rojda ve annesinin yalnız kalmasını istemiş zor da olsa yukarı göndermişlerdi. Rojda ne kadar kabul etmese de ayıp dese de iki kadın kendilerinin istediklerini belirtmişlerdi.
Rojda annesi ile odasına geçmiş koltuğa oturmuşlardı.Rojda direkt aylardır hayalini kurduğu şeyi yapmış annesinin dizlerine uzanmıştı.
"Rojdam kınalı kuzum sana çok iyi davranıyorlar annem artık aklım sen de kalmaz gözüme uyku girer bundan sonra kocan zaten çoktan sevdalanmış sana" Rojda annesinin son dediklerinden sonra uzandığı yerden kalkmış annesine bakmıştı.
"Nerden anladın anne hem Sevda değildir o sadece değer veriyor birde hamile olunca daha çok önem gösteriyor" Ayşe hanım gülümseyerek başını sallamış cevap vermişti.
"Gözleri herşeyi anlatıyor kızım sen göremezsin belki ama dışarıdan görünüyor sana bakınca göz bebeği titriyor bu Sevda değilde nedir" Rojda durup düşündü tamam ikisi artık birbine karşı birşeyler hissediyorlardı bunu gizlemiyorlardı ama dışarıdan birinin fark etmesi rojdayı şaşırtmıştı.
Rojda annesine birşey demedi inkar edemezdi veya yok sayamazdı birşey demeden tekrar dizine uzandı bu Ayşe hanım için rojdanın kabul etmesiydi.
"Dilan nasıl annem gittin mi o günden sonra" ayşe hanım iç çekmiş cevap vermişti
"Dilan aynı Dilan bilirsin hep sevdalanmak isterdi, o heyecanla yuva kurmak isterdi şimdi abisi gördüğü adamla evlenmesi onu baya sarstı ama Cihan iyi çocuk, Mert çocuk dilana da sevdalı bunu herkes bilir Dilan da alışacak zamanla onun sevdasına karşılık verecek hem vermeyip de ne yapacak öyle ömür mü geçer" Rojda annesine hak veriyordu en azından Dilan ; cihan tarafından çok seviliyordu el üstünde tutulacağına emindi.
Beraber bolca hasret giderip, Özlem gidermişlerdi. Ayıp olmaması açısından aşağı inmişlerdi her ne kadar yemeğe kalması için annesini ikna etmeye çalışsa da annesi kabul etmedi evde onu bekliyorlardı ve onun da eve gidip yemek yapması gerekiyordu şilan bebekden dolayı yapamıyordu.
Herkes avluya çıkmış Ayşe hanımı yolcu etmişti. Rojda bol bol sarılmış tekrardan gelmesi için söz almıştı.
Akşam yemek saati gelmiş masa kurulmuştu. Mirza ağa konağı arayıp yemeğe gelemeyeceğini, onu beklememelerini söylemişti. Hepsi yemeklerini yemiş hızla Zeynep ve Rojda masayı toplamıştı. Kimse çay istememişti. Yade piroz ve delal hanım odalarına çıkmış,Rojda ise güzel havayı fırsat bilip kendine meyva tabağı hazırlayıp avluya çıkmıştı. Bugün onun için çöl güzel geçmişti ve çok huzurluydu. Elmasından bir ıssırık almış güzelce ve keyifle yiyordu.Avlunun kapısı açılmış Mirza ağanın geldiğini görmüştü. Mirza ağa karısının avluda oturmuş meyva yediğini görünce yanına geçmişti.
"Hoşgeldin" ağzındolu bir şekilde konuşmuştu.karısının bu haline gülmüş ardından gözlerinin içine bakarak cevap vermişti.
"Hoşbulduk soğuk değil mi? Üşümüyor musun"Rojda çileklerden yerken Mirza ağaya cevap verdi
"Hayır çok güzel hem şuan meyvalarım ve ben gayet mutluyuz" diyerek aşkla yiyordu.
Mirza ağa ağzı dolu bir şekilde konuşan karısına gülüp duruyordu.
Rojda bir tane çileği alıp Mirza ağaya yedirdi Mirza ağa hiç düşünmeden karısının ona verdiği çileği yedi.
"Yemeğini yedin mi? Doktorun dediklerini uyguladın mı" diyerek sordu karısına
"Evet yemeğimi yedim, doktorun dediklerini de yaptım" biten meyva tabağını yanına koyup karnını ovalamıştı.
"Çok şiştim ya keşke bu kadar yemeseydim" Mirza ağa her seferin de yiyip pişman olan karısına bakıyordu.
"Sen iki canlısın Rojda bu kadar Yemen çok normal"
"Yakın da kapılardan geçemeyecek hale gelecem ama" Mirza ağa rojdanın son dediğinden sonra yüksek sesle kahkaha atmıştı
"Abartma Rojda o kadar yemiyorsun sana öyle geliyor hem kapılardan geçme ne olacak ben kapıları genişletirim sorun olmaz" Rojdanın çok hoşuna gitmişti Mirza ağanın son dedikleri annesinin dediği gibi Mirza ağa ona çoktan sevdalanmıştı.
Beraber biraz gökyüzünü izlemişler ardından rojdanın esnemesi ile kalkmışlardı.Mirza ağa karısının elinden tutmuş sakince odalarına çıkmışlardı.
Rojda kıyafetlerinden kurtulup direkt yatağına geçmişti.Mirza ağa da banyoda ki işlerini hallettikten sonra karısının yanına uzanmıştı ikisi de birbirlerine dönük yatıyorlardı.
"Teşekkür ederim" diyerek söze başladı Rojda
"Ne için" diyerek sakin bir şekilde sordu Mirza ağa
"Annemi davet ettiğin için benim için çok güzel bir gündü" diyerek konuştu Rojda
Mirza ağa rojdanın bir tutam saçını eline alıp oynamaya başladı ve ardından konuştu
"Sen mutlu olduysan sorun yok Rojda teşekkür edecek bir durum yok" Rojda Mirza ağanın göğsüne sığındı ve sarıldı.
Mirza ağa karısının o güzel kokusunu içine çekti ve konuşmaya başladı
"Biliyor musun Rojda bütün gün ne kadar yorulsam da, sinirlensem de gün sonun da seni görüşüme yatırınca ve kokunu içime çekince herşeyi unutuyorum" Rojda sadece gülümsemekle yetindi biraz daha Mirza ağaya sarılarak istediğini ona verdi.
Mirza ağa rojda dan önce uyumuştu Rojda anlamıştı ki bugün onun için kolay geçmemişti. Yavaşça mirza ağaya yaklaşıp yanağından hızlıca öpüp , başını göğsüne yasladı. Mirza ağaya söylemedi ama rojdanın en sevdiği an işte bu andı kocasının göğsünde huzurlu bir şekilde uykuya dalmak ve günü böyl bitirmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rojda
General FictionKimse duymamıştı sessiz çığlıklarımı, kimse görmemişti yıkılışımı abim dediğim Güvendiğim bu kadarını da yapmaz dediğim dağın yıkışını kaldıramadım onun sevdası beni ömürlük bir sevdasızlığa,ömürlük bir kedere ve en kötüsü de dönülmez yollara sürükl...