Acı karar

332 15 1
                                    

Rojda gözünü açtığın da acı bir baş ağrısıyla uyanmıştı daha nerede olduğunu ne olduğunu bile algılayamamıştı gözlerini tam anlamıyla açtığı zaman kendi odasındaydı. Başın da annesi,dilan ve Fatma teyze vardı Annesinin ağlayan gözlerle ona baktığını görünce neden bu hale geldiğini hatırladı en son Arslan konağın da bayılmış ondan sonrasını hazırlayamamıştı.
"Rojdam kuzum nasılsın kendine geldin mi biraz "annesi yorgun sesiyle rojdanın nasıl olduğunu soruyordu o kadar yorgun ve bitkin görünüyordu ki neredeyseniz günde çökmüştü.
Rojda yattığı yerden doğruldu ve yatağında oturur pozisyona geldi
" beni boşver ana benim birşeyim yok abim ne olur öyle birşey yapmadı de sen yanlış hatırlıyorsun de kurbanın olayım annem" diyerek dolu gözlerle annesine yalvararak soruyordu.Annesi başını önüne eğerek ağlamaya başladı bu herşeyin doğru olduğunun bir cevabıydı.Rojda çılgına dönmüş oturduğu yataktan fırlayarak kalkmıştı
"Nasıl ya nasıl yapar bunu ana yaa herşeyi geçtim demek ki kendi canından vazgeçip yaptı bunu gerisin de olanları bizleri basıl düşünmez ana,Sen hangi cesaretle Mardin ağasının kardeşini kaçırırsın bu ne cesaret " diyerek hem bağırıyor hem ağlıyordu dilan ayağa kalkmış arkadaşını sakinleştirmeye çalışıyordu
"Bırak beni dilan karışmayın bana ne olacak sonumuz düşündünüz mü haa hadi diyelim buldular karar ne olacak,kimin canı yanacak kaç kişi onların bencillikleri yüzünden hayatlarından olacak " oda da kimse ses çıkarmıyordu,çıkaramıyordu çünkü Rojda haklıydı sadece Ayşe hanım sessiz sessiz ağlıyordu göz yaşlarını ve yüreğinde ki acıyı içine akıtıyordu iyi şeyler olmayacaktı oda biliyordu.
Geçen saatlerin ardından hala bir ses yoktu kimi arasalar dönmüyorlardı.
Dilan az da olsa rojdayı sakinleştirmiş yanın da oturuyordu Ayşe hanım ise hem oğluna hem de verilecek hükümlere ağlıyordu az çok ne hüküm verilecek biliyordu bu topraklar bu konular da af etmezdi ya canını alacaklardı ya da berdel olacaktı Ayşe hanım sessizce ve tedirgin bir şekilde oturan kızına baktı Rojda belki bu seçeneğindeki düşünemiyordu ama eğer kan dökülmesini istemezse aşiret berdel olmasına karar vereceklerdi şimdi iki yavrusu için de yüreği yandı kadının ama en çok rojdasına çünkü abisinin yüzünden hayatı bitecekti. Mirza ağa ve adamları demirhanlardan ise Kemal ağa ve şiyar ve birkaç kişi daha Fırat'ı ve şilanı armaya çıkmışlardı.Mirza ağa o kadar öfkeliydi ki bulsa canlarını alacağından korkuyorlardı. Kötü haber tez duyulur diyorlar ya gerçekten de doğruydu arslanlar dan bir adam Rojda gilin evine gelmiş kapıyı çalmıştı hepsi aynı da ayağa kalkmış kapıya koşmuşlardı.Ayşe hanım kapıyı açmış gelenin Mirza ağanın adamlarından birinin olduğunu anlamıştı korkarak da olsa o soruyu sormuştu
"Buldular mı oğlumu " herkes adamın ağzında çıkacak olan o sözü bekliyorlardı
"Bulundu ikisi de Mirza ağa sizi de bekler konağa karar için " Ayşe hanım o an yere çökmüş dizlerine vura vura ağlamaya başlamıştı Rojda ise sadece donmuş ne olacağını bilmeden düşünüyordu.
"Canını alacaklar oğlumun kıyacaklar oğluma Sevda uğruna toprak olacak oğlumm hayatı bitecek oğlumun. Dilanın annesi Fatma hanım Ayşe kadının yanına çömelmiş onu kaldırmaya çalışıyordu
"Hadi kalk bak bulmuşlar oğlunu gidin yanın da olun oğlunun hadi Ayşe hadi" Rojda annesinin koluna girmiş Mirza ağanın gönderdiği adamla beraber konaktan ayrılmışlardı belki de karar çoktan belliydi çünkü bu saate kadar boş yere tutulmazlardı Mirza ağa ve aşiret te bu yüzden çağırıyorlardı kararı ikisinin de duyması için. Rojdanın için de derin bir korku vardı normalde her zaman dik dururdu soğukkanlı olurdu ama bu sefer olamıyordu çünkü kötü birşeyler olacağını biliyordu bu kaçış asla cezasız kalmayacaktı. Arslan konağına geldiklerin de Annesi ile birbirlerine acı acı bakmışlardı Rojda doya doya baktı annesine bilmiyordu ama sanki annesini uzun bir süre göremeyecekmiş gibi hissediyordu. Konağın kapısı açılır açılmaz Fırat ve şilanı gördüler ikisi de dizlerinin üzerine çökmüş elleri bağlı bekliyorlardı şilanın ağlamaktan yüzü şişmiş Fırat ise dayak yemekten yüzü gözü dağılmıştı.Rojda ve annesi Fırat'a koşmaya başladılar annesine karışmaz iken Mirza ağanın bir adamı rojdanın kolundan tutarak gitmesine engel olmuştu
"Bırak kolumu bırak abimin yanına gidecem bırak beni " diyerek hem bağırıyor hem çırpınıyordu. Adam asla bırakmıyor sadece Mirza ağaya bakıyordu. Mirza ağa dik duruşu ve çatık kaşlarıyla sadece rojdaya bakıyordu
Babası ve şiyar abisi de oradaydı ama ikisi de birşey yapmıyordu sadece başlarını önüne eğmiş kimseye bakmıyorlardı. Rojda ne kadar çırpınsa da bir türlü kurtulamıyordu annesi abisine sarılmış öpüp, koklayıp duruyordu.
"Oğlum benim güzel yavrum neden yaptın bunu hem kendine Hem bize ha yavrum anan kurban olsun sana fıratım"Fırat yorgundu hem de çok yorgun o kadar dayak yemişti ki sesi çıkmıyordu boğazını temizleyerek zor da olsa konuşmaya başladı
"Özür dilerim anam hiç düşünemedim böyle olacağını,kaçarız yakalanmayız sandım ama olmadı hem senden hem de Rojda dan özür dilerim affedin beni" annesi rojdadan özür dilediğini duyunca verilen kararı anladı Mirza ağa ve rojdaya berdel kararı verilmişti kan dökülmemesi için annesi dizlerine vura vura ağlıyordu kızının hayatı bitmişti ve belki de bundan sonra çok zor görecekti.
Rojdanın babası Kemal Ayşe kadının yanına gelerek ayağa zor da olsa kaldırdı kalkmak istemeyen kadını zor da olsa ikna etti ve kaldırdı.Mirza ağa sadece donuk gözlerle rojdaya bakıyordu birazdan açıklayacağı karar rojdanın yıkılmasına sebep olacaktı Mirza ağanın annesi, düğünü olan kardeşi helin ve Arslan aşireti de konakta verilen hüküm kararının açıklanmasını bekliyorlardı.Herkes verilen Hükmü biliyordu Rojda hariç Konak sessiz ve bir o kadar da ürkütücüydü. Herkes birazdan olacak olayları bekliyordu kimisi sessizce göz yaşı dökerken kimisi oldukça sakindi çünkü olacak olan buydu eğer kan dökülmesin isteniyorsa geriye sadece berdel kararı verilmişti.Mirza buldukları an yemin etmişti ikisi ne öldürmeye ama şilanı bulduğu an gözlerinin içine bakınca dayanamadı ve tüm şarjörü hava boşaltı.
"Bırak kolumu anam gilin yanına gidecem dedim bırak beni" Rojda adamdan kurtulmaya çalışıyor ama adam ısrarlar bırakmıyordu.Şimdi açıklama zamanıydı mirza ağa iki elini arkaya bağlamış yavaşça merdivenleri inerek tam rojdanın önünde durmuştu Mirza ağanın komutuyla adam rojdayı serbest bırakmıştı.Rojda Mirza ağa yanına gelince bir adım geriye gitmiş annesinin yanına gidecekken Mirza ağa kolundan tutarak engel olmuştu Rojda bir koluna bir Mirza ağanın yüzüne bakarak konuşmaya başladı
"Bırak kolumu ailemin yanına gitmek istiyorum " Mirza ağa rojdanın kolundan tutarak konağın avlusuna sürükledi ve o acı kararı açıkladı
"Çoğunuz bilirsiniz kararı ama ben bilmeyenler için açıklayayım aşiretler berdel olmasına karar vermiştir. Diyerek rojdaya baktı ve konuşmasına devam etti Fırat ile şilanın canı için ben ve rojdanın berdel olması istendi" Rojda duyduklarıyla sendelemiş Mirza ağa düşeceğini anlayınca kolunu daha sıkı kavramıştı.
"Şimdi herkes beni iyi dinlesin Fırat ile şilanın nikahı yarın kıyılacak bizimki de iki taraf için de düğün olmayacak bu rezilliğin üstüne kimse davul zurna beklemesin Rojda bugün de burada kalacak yarın zaten nikah olacak şimdi herkes dağılsın diyerek Demirhan ailesine bakarak konuşmaya başladı bu aileden kimseyi bundan sonra görmek istemiyorum karşıma hiçbiriniz çıkmayın yemin olsun ezerim. Dua edin Ki kan davası devam etmesin diye kan dökmedim yoksa hiçbirinizi yaşatmazdım şimdi çıkın konağımdam " diyerek rojdanın kolunu daha sıkı tutmuş ailesini göndermişti.
Rojda başını hızlı hızlı sallamış bağırmaya başlamıştı
"Hayırr bırak benii ailemle gidecem ben annemm bırakma beni buradaaa abi şiyar abi kurtar benii bırakmayın beni " ailesi başları Önün de adamların zoruyla çıkartılıyorlardı.Annesi Ayşe hanım Rojda içim bağırıyor bir kez olsun sarılmak istiyordu.
Rojda Mirza ağanın kolların da çırpınıyor annesine gitmek istiyordu
"Annem ne olur gel al beni bırakmayın beni burada annem gel al kınalı kuzunu mirasta dönerek yalvararak konuşmaya başladı ne olur bırak anneme sarılayım lütfen Mirza ağa Allah aşkı için annemi öpeyim koklayayım " Mirza ağa daha fazla dayanamamış adamlara işaret ederek ailesini zorla konaktan çıkarttırdı. Rojda giden ailesinin ardından ağlıyor,bağırıyor kaçmaya çalışıyordu Mirza ağa kolundan tutarak yukarı çıkarmaya çalıştı
"Bırak beni vicdansız bırak benii senden nefret ediyorum bırak annemi istiyorum ben bırak dedim sana " adamlar o sırada şilan ve fırtı depoya götürmüş yarına kadar ora da tutacaklardı Mirza ağanın annesi delal hanımağa hüküm kokan duruşuyla içeri geçmiş herkesi dağıtmıştı.
Mirza ağa odanın önüne gelince kapıyı hızla açmış rojdayı fırlatmıştı.Rojda hızla itilince dengesini sağlayamamış yere düşmüştü Mirza ağa kapıyı kapatmış rojdanın başın da dikiliyordu.Rojda acıyan dizlerini umursamayarak zorla Ayağa kalktı Mirza ağadan normalde korkuyordu ama korktuğunu belli etmemesi gerekiyordu vücudunu dikleştirerek ve parmağını Mirza ağaya sallayarak konuşmaya başladı
"Asla ama asla senle evlenmem Mirza ağa öyle birşey olması için beni öldürmen lazım ki cansız bedenim de işine yaramaz ve beni asla ailemdem koparamaZsın duydum mu beni hele annemden asla " diyerek konuşmasını bitirdi Mirza ağa karşısında oldukça cesaretli konuşan kızı süzdü onun da bir suçu yoktu tıpkı kendisi gibi ama onun abisi yüzünden bu hale gelmişlerdi ve artık onun ailesi Mirza ağanın düşmanlarıydı. Bir adım rojdaya yaklaştı Rojda geri adım atmadı korkmayacaktı bu ağa bozuntusundan
" bana bak Rojda birincisi ben de seninle evlenmeye meraklı değilim anlaşalım bu konuda ikincisi de ailen artık benim düşmanımve benim için bittiler ee benim işin bittilerse senin için de bittiler unut onları eğer böyle inat etmeye devam edersen sen dahil hepinizi öldürürüm duydun mu beni benim sinirli halimi kimse görmek istemez o yüzden sen de şansını fazla zorlama istersen " diyerek konuşmasını bitirdi ama Rojda susmadı ailesini asla ama asla bırakmaZdı.
" Ne yaparsan yap Mirza ağa senden korkmuyorum ve asla ailemi Bırakmam sen de bunu iyi bil bu konakta da durmam enin de sonun da kaçarım ve beni kimse tutamaz" Mirza ağa rojdanın son söylediklerine sessizce gülmüş başını sallamıştı karşısında ki küçük kız şuan üzüntüden ne söylediğinin farkın da değildi acısına verdi. Daha fazla boş konuşmak istemedi Mirza ağa ve dışarı çıkmak için adım attı kapıyı açtığı gibi kapattı ve kitledi. Rojda kapıya koştu ve yumruklamaya başladı
"Aç kapıyı aç dedim sana tutamaZsın beni burda duyuyor musun beni aç dedim sana" kimse rojdaya cevap vermiyordu. Sonun da pes ederek göz yaşları için de kapının önüne çöktü ve Ağlamaya başladı sadece bir günde neler yaşamıştı ve en önemlisi ailesinden koparılmıştı onu daha neler bekliyordu bilmiyordu ama tek bildiği şey hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktı tam o dakika yemin etti Rojda asla ama asla kimseden korkmayıp kendini kimseye ezdirmeyecekti.

Rojda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin