Sabaha gözlerini üstün de bir ağırlıkla açtı Rojda dün geceyi kısa bir an hatırladı ve Mirza ağayla uyuduğunu hatırladı.Şuan da Mirza ağanın kolları rojdanın beline sarılıydı ne yapacağını bilemedi kolunu üzerinden kaldırmak istiyordu ama uyansın istemiyordu çünkü onunla bu pozisyon da karşılaşmak istemiyordu. Yavaşça Mirza ağanın kolunu üstünden kaldırıp kenara bırakmıştı çok zor olmamıştı ama uyanacak diye korkmuştu. Başını Mirza ağaya çevirince derin bir şekilde uyuduğunu gördü.Bir insan uyurken bile sinirli olur muydu resmen kaşları çatık bir şekilde uyuyordu. Ona bakarak düşündü Rojda eğer başka bir şekilde karşılaşsalar dı Mirza ağayı sever miydi bilmiyordu kötü biri olmadığını biliyordu ama sevmek derin bir meseleydi ve Rojda Mirza ağa'yı bı derin meselenin içine alır mıydı bilemedi.Çok oylandığını fark etti Rojda böyle Mirza ağaya bakarken yakalanırsa rezil olur,açıklamasını yapamazdı. Hızlı ama bir o kadar yavaş hareketlerle yataktan kalktı giyeceği kıyafetleri de yanına alarak banyoya geçti.Banyo da hızlı bir şekilde hazırlandıktan sonra tekrar odaya geçti. Yatağa baktığın da Mirza ağa'nın hala uyuduğunu gördü.Uyandırması gerekiyor muydu bilmiyordu ama eğer aşağıdakiler öyle bişey isterlerse mecbur gelip uyandırdı. Odadan çıkıp mutfağa geçti bu sabah daha farklıydı Rojda ilk defa bugün evli olduğunu anlamıştı çünkü gerçek anlamda ilk defa dün gece Mirza ağa ile beraber uyumuştu.Başta zor olmuştu onun için,uyuyamayacağını düşünmüştü ama günün yorgunluğu ile allahtan erken uyumuştu.mutfakta tek başınaydı Zeynep ablanın işi olduğunu düşünüyordu çay koyulmuştu ama kendisi ortalıkta yoktu.
Çok fazla oyalanmadan kahvaltıyı hazırlamaya başladı.O sırada dün arabada konuştukları konu gelmişti aklına çocuk meselesi rojdanın şuan kesinlikle istemeyeceği bir konuydu henüz kendi bu sorumluluğa hazır değil ki zaten Mirza ağa'ya bile daha alışamamıştı bu mesele çok özel ve derin di kim ne derse desin kendini hazır hissetmediği sürece asla olmayacaktı bunu dün Mirza ağaya da belirtmişti.Evlilik meselesi zaten ona sorulmamış kendini direk burada bulup Mirza ağa ile evlendirilmişti. Daha kendini Mirza ağaya net olarak anlatamamıştı eğer rojdanın dedikleri yapılmadan hep Mirza ağanın ve ailesinin dedikleri yapılırsa Rojda herşeye boyun eğerse bu hep böyle devam ederdi.O yüzden artık o da bazı şeylere sesini çıkartacak kendini ezik göstermeyecekti.
Kahvaltıyı hazırlamış çayın altını kısmıştı.
Kahvaltılıkları tepsiye dizip oturma odasına geçti.Delal hanım da ortalıkta görünmüyordu ne Zeynep abla vardı ne de delal hanım merak etmişti Rojda ve tepsiyi masaya koyduktan sonra delal hanıma bakmak için yukarı kata çıktı. Delal hanım odasına gireceği vakit Zeynep abla ve delal hanım odadan çıkmışlardı.
"Rojda kızım bişey mi oldu" merakla gelinine bakıyordu delal hanım odadan çıkar çıkmaz rojdayı kapının önünde görünce merak etmişti.
"Ben kimseyi göremeyince aşağıda merak ettim o yüzden bir bakayım dedim" delal hanım anlamış başını sallamıştı gelinine
"Akşam helinlere gidecez ya kızım helinin birkaç parça eşyası kalmış burda onları kenara ayırdık ki akşam götürelim"
Rojda anlamış gülümsemişti.
"Kahvaltı hazır delal anne inelim isterseniz çay soğumasın" demişti Rojda
"Mirza ağa uyandı mı kızım " delal hanım dün ikisinin de aynı oda da kaldıklarını biliyordu merak etmişti rojdayı çünkü oğlunun isteği olduğunu biliyordu görünüşe bakılırsa Rojda iyiydi gerçi rojda güçlü bir kızdı kötü olsa bile asla göstermezdi.
Rojda Mirza ağanın uyanıp uyanmadığını bilmiyordu en son çıktığın da uyuduğunu görmüştü o yüzden gerçekleri söylemekten çekinmedi.
"Ben odadan çıktığım da uyuyordu uyandımı bilmiyorum"diyerek cevap verdi.
"Tamam o zaman kocanı uyandır gel kızım çay soğumasın kahvaltımızı edelim" diyerek rojdanın cevap vermesine fırsat vermeden yanından geçip aşağı inmişti.Rojda şimdi nasıl uyandıracaktı Mirza ağayı hayır o neden uyandırıyordu her sabah nasıl uyanıyorsa öyle uyansın gelsin bunları bilerek yaptıklarını biliyordu ama ses çıkartamıyordu çünkü Mirza ağa onun kocasıydı ve bu görev rojdaya düşüyordu. Odasına çıkıp kapıyı yavaşça açtı Mirza ağanın uyuduğunu düşünüyordu direkt yatağa baktı ama Mirza ağa yatakta yoktu.banyodan su seslerini duyunca banyoda olduğunu anladı Mirza ağaya yakalanmadan hızlıca yatağı toplamaya başladı. Yatağı topladıktan sonra Mirza ağanın giymesi için bir takım elbise seçti ona kalmıştı bu görev çünkü Mirza ağa ayarlamamıştı.
"Rojda " diyerek seslenmişti Mirza ağa; rojda Mirza ağanın seslendiğini fark ettiği an ona doğru döndü ve döndüğü gibi hızla arkasını ger döndü çünkü Mirza ağa üstü çıplak altın da sadece havlu vardı.
"Ay pardon ben fark etmedim çıplak olduğunu" Mirza ağa sakin bir şekilde cevap verdi.
"Rahat ol Rojda tamamen çıplak değilim " ne kadar rahat konuşuyordu bu adam sanki Rojda herhün onu böyle görüyordu bu adamın bu sakinliği rojdayı deli ediyordu.
"Olsun sanki seni her gün böyle mi görüyorum insan bir uyarır yani" diyerek Mirza ağaya sitem etti . Mirza ağa gülmüştü bu kız ne dediğinin farkında mıydı yabancı bir insanı böyle görmemişti kocasıydı Mirza ağa onun ama maalesef Rojda hala bunun farkında değildi.
"Rojda ben senin kocanım yabancı birini görmedim lütfen abartma" diyerek rojdanın önüne geçti ve gömleğini rojdanın önünde giymeye başlamıştı.Bilerek yapıyordu bunu çünkü rojdanın artık bişeylere alışması istiyordu. Rojda Mirza ağaya bakmıyor başını önüne eğmiş duruyordu.odaya ne için geldiğini de unutmuştu Mirza ağayı böyle görünce aklına gelince ona bakmadan konuşmaya çalıştı.
"Kahvaltı hazır onun için geldim seni bekliyor delal anne" diyerek yanından geçeceği sırada Mirza ağa kolundan tutup durdurmuştu.
Rojda önce Mirza ağanın eline ardından yüzüne bakmıştı neden durdurduğunu anlamamıştı ve bir açıklama bekliyordu.
"Başının ağrısı geçti mi rahat uyudun mu" diyerek rojdanın yüzünü inceledi dün kötü görünüyordu göz altları çökmüş rengi sararmıştı ama bu sabah rojda iyi görünüyordu rengi yerine gelmiş parlayan gözleri eskisi gibiydi. İkisi de birbirlerini ilk defa bu kadar derinden inceliyordu Mirza ağa rojdanın güzel yüzene bakıyor, Rojda ise Mirza ağaya bakarak ne hissetiğini anlamaya çalışıyordu.Rojda kendine gelerek kolunu Mirza ağadan kurtarmıştı ve bu sayede Mirza ağa da kendine gelip bir adım geri atmıştı. Bu yakınlığı ikisi de fark etmemişti ta ki Rojda kendine gelene kadar.Rojda olayın etkisinden kurtulup cevap verdi
"Evet iyiyim geçti şükür uyuyunca daha iyi oldum" Mirza ağa Rojdaya bakıp başını sallamıştı.
"Sevindim bundan sonra ağrı başladığı an söyle birdaha kendini o hale getirmeni istemiyorum" Rojda bişey demedi gözlerinin içine bakıp kısa bir baş sallaması yaptı ve kapıyı açıp dışarı çıktı. Mirza ağa odada Rojda kapının önünde az önce ne yaşadıklarını düşünüyorlardı ilk defa birbirlerini bilerek ve isteyerek bu kadar incelemiş ve bundan fark edene kadar rahatsız olmamışlardı.Rojda o zaman Mirza ağanın gözlerine bakıp ne hissettiğini anlamaya çalıştı ama o gözlerde parıltı ve anlamsızlık vardı. Hızlı bir şekilde merdivenleri indi delal hanım yanlış anlasın istemiyordu. Gerçi geç kalmıştı ve anlamıştı Rojda utanarak ve zorla da olsa içeri geçti. Delal hanım rojdanın geldiğini görünce yüZüne baktı rojdanın yanakları al al olmuştu ya utanmıştı ya da başka bişey olmuştu bilmiyordu en azından üzgün değildi gerisi onu ilgilendirmiyordu.
"Mirza geliyor mu kızım" Rojda delal hanımın yüzüne bakmadan cevap verdi.
"Evet birazdan gelir diyerek konuyu hızla kapatmış masaya geçmişti"
Bir kaç dakikanın sonun da Mirza ağa da aralarına katılmıştı yüzü gülüyordu ikisi anlamasa bile Mirza ağa gülme sebebini biliyordu banyodan çıktıktan sonra rojdaya yakalanması ve rojdanın onu görüp utanması, kızarması ve üstüne üstelik Mirza ağaya kızması gülmesine sebep oluyordu.
"Günaydın " diyerek masanın başına geçmiş oturmuştu Mirza ağa karısına baktığın da ona hiç bakmadığını fark etti hala utandığı çok belliydi ve Mirza ağa gülmemek için kendini zor tutuyordu.
"Günaydın oğul "
"Yade piroz da bizi unuttu iyice ana kaç gün oldu" o sırada kahvaltısını yapmaya devam ediyordu Mirza ağa geç kalmak istemiyordu.
"Ne yapalım oğlum kızının evi orada da kalmaya hakkı var ne zaman isterse gelsin kapımız hep açık. Ben sana başka bişey diyecem bugün helin'in kaynanası çağırdı hepimizi haberin olsun" demiş Mirza ağayı bilgilendirmişti.
"Tamam işim biterse gelir alırım sizi gideriz madem çağırmışlar bize de davete icabet etmek düşer." Rojda şimdi den akşama ne giyeceğini düşünüyordu ilk daveti idi evlendikten sonra ve basit olmak istemiyordu.
"Rojda kızım ben senin başını sormayı unuttum geçti mi kızım biraz daha iyi misin değilsen erteleyebiliriz " Rojda delal hanımın ince düşüncesine büyük bir tebessüm sundu ve hemen cevap verdi.
" geçti delal anne merak etme " Mirza ağa anası ile konuşan karısını inceledi rojdanın mütevazi oluşu,saygılı oluşu hep hoşuna gidiyordu nerede ne konuşacağını bile oturup kalkmasını bilen biriydi.
Kahvaltı bitikten sonra Mirza ağa masandan kalkmıştı işe geç kalmak istemiyordu
"Ben çıkıyorum akşam erken gelmeye çalışırım beraber gideriz" demişti.
"Tamam oğlum kolay gelsin Allah'a emanet ol" demişti delal hanım Mirza ağa karısına baktı bişey demesini istiyor belki de bilmiyordu ama göndermesi, konuşmasını bekliyordu Rojda sadece bakıyordu Mirza ağaya ne diyeceğini bilmiyordu belki de içinden gelmiyordu elin de değildi. Mirza ağa rojdanın bişey demeyeceğini anlamıştı herşeyin bir zamanı vardı ikisinin de zamana ihtiyacı vardı. Rojdadan gözlerini çekmiş şirkete gitmek için konaktan ayrılmıştı. Delal hanım ile Rojda konakta yine yalnız kalmışlardı. Akşam yemeği de yapılmayacaktı bugün davetli oldukları için. O yüzden Konak bugün biraz daha sıkıcı olacaktı çünkü oyalanacak bişey yoktu. Delal hanımın isteği üzerine kahve yaptı ve içeri getirip delal hanıma servis etti. Rojda da kendi kahvesini alıp yerine oturdu.ikisi de uzun bir süre konuşmadı ama sessizliği ilk bozan delal hanım oldu.
"Şilanımı çok özledim Rojda kızım bu gece rüyama geldi ağlıyordu beni özlediğini söylüyordu kızım hamile yavrumun yavrusu oluyor ama ben daha bir anne olarak kızıma hayırlı olsun bile demedim.bilirim şilan senin için bitti sana bunları söylemem pek doğru değil ama artık yüreğim acıyor"delal hanımın dediklerinden sonra kendini düşündü Rojda ya onun yüreği, onun sessiz çığlıkları ne olacaktı suçsuz bir şekilde anasının kollarından koparılmıştı keki rojdanın yüreğini kim iyileştirecekti.
" ne desem boş delal anne sen bir anasın yüreğinin yanması çok normal yavrunu kaç aldır görmüyorsun tıpkı senin yüreğin gibi şuan benim de anamın yüreği yanar sizi ben anlamam ama siz birbirinizi anlarsınız dedi" gözleri dolu bir şekilde.Delal hanım rojdanın dediklerinden sonra daha kötü oldu kendi yüreği gibi diğer ananın yüreğinin yandığını da biliyordu ama ellerinden Birşey gelmiyordu.
"Ne zaman anaların yüreği soğuyacak Rojda kızım ne zaman bu anaların gözüne uyku girecek nereye kadar devam edecek bu yürek sızısı" kendi anasını düşündü Rojda o ne haldeydi kim bilir en son kaçtığı gece sadece bir kaç dakika sarılmış,Mirza ağa hemen bulup yine annesinin kollarından koparmıştı. O anda ki halini bile görmeye Fırsatı olmamış, hızla arabaya bindirilmişti.o geceyi hatırladı tekrardan elinde olsa hiç bulunmak istemez,annesini ve hayallerini alır kaçmak isterdi bu acımazsız topraklardan.
"Ne zaman geçer bu sızı bilmem delal anne ama ben suçsuzum ve benim annemden uzak kalmaya veya onu görmemeye hakkım yok, tıpkı benim gibi sen de anam da ve hatta Mirza ağa da suçsuz peki neden suçsuzlar bu olayda daha ağır ceza aldı bu haksızlık değil mi?" Delal hanım dedin bir iç çekti Rojda dediklerinde sonuna kadar haklıydı ve diyecek bişey yoktu.
"Bu topraklara göre bu yaşadıklarımızın sonucu töre kabul etmesek ne olacaktı en az sen de benim gibi bilirsin evet kimsenin hakkı yok bizi analarımızdan veya evlatlarımızdan ayırmaya ama yıllar önce kim bu töreye boyun eğdiyse şimdi biz de onun cezasını çekip istemediğimiz halde boyun eğiyoruz"
Rojda ya göre boyun eğmek haksızlıktı işlemediği bir suçum cezasını neden çekiyordu bunu asla anlamıyor ve asla kabul etmiyordu.Şimdi bunu delal hanıma kalksa o da anlamayacaktı o yüzden daha fazla konuşmak istemiyordu. İkisi de bu konu hakkın da daha fazla konuşmadılar çünkü konuşmak bir işe yaramıyordu. Rojda delal hanımla biraz daha vakit geçirmiş odasına gitmek için müsade istemişti. Akşam ne giyeceğine daha karar vermemişti ve çok bir vakti kalmamıştı. Odasına geçtiğin de sabah Mirza ağa ile yaşadığı an geldi aklına hadi Mirza ağa onu o kadar incelemişti peki Rojda neden ona katılarak Mirza ağayı inceliyordu derdi neydi.o görüntüleri hatırlamamaya çalışarak dolabın önüne geçti ve kıyafet seçmeye başladı.
Bu kıyafetleri kim aldı bilmiyordu ama hepsi tam bedenine göreydi o yüzden sıkıntı yaşamıyordu tek sıkıntı ne giyeceğindeydi.
Üç tane elbise çıkardı ve dolabın kapağına asıp incelemeye başladı. İçlerinden bir tanesini çok beğendi.bordo kolları uzun ve tülden di boyu diz kapaklarının altındaydı ve kısa değildi. Bordo saten elbiseyi çok beğendi ve davet elbisesi olarak bunu giymeyi uygun görmüştü. Diğer iki elbiseyi dolaba astı ve banyo yapmak için banyoya geçti. Hazırlanması çok uzun sürmezdi çünkü çok makyaj yapan biri değildi.Dilan olsaydı şimdi zaten makyaja ihtiyacın yok derdi. Çok özlemişti hepsini Rojda hepsi burnunda tütüyordu hatırladıkça burnu sızlıyor,gözleri doluyordu.Banyoya girmeden önce aklına bişey geldi yapabilirdi ve kendine güveniyordu. Konağın telefonundan dilanı arayacaktı kendi evini aramayı çok isterdi ama evlenmeden önce ev telefonları boZulmuş babası daha almamıştı.annesinin zaten telefonu yoktu o yüzden dilanı arayıp herkes hakkın da bilgi almalıydı.
Merdivenleri inip telefonun olduğu salona geçti kimseye söylemek istemiyordu.delal hanım da namaz kılmak için odaya çıkmıştı ve o inmeden konuşmasını bitirirdi.
Telefonu eline alarak numarasını ezbere bildiği dilanı aradı o günkü gibi heyecanlanmıştı Rojda hem konuşacağı için hem de birilerine yakalanır korkusuyla rahat değildi.
Bir kaç çalıştan sonra dilan açmıştı ve konuşmasına fırsat vermeden Rojda konuşmaya başladı.
"Dilan ben Rojda nasılsınız ne yapıyorsunuz" Dilan rojdanın sesini duyunca çok şaşırmış ve heyecanlanmıştı.
"Rojdam nasıl aradın beni hani arayamıyordun ben bile bilerek aramıyorum yakalanmaman için"Rojda hem etrafına bakıyor hem de dilana cevap veriyordu.
"Gizli arıyorum dilan seninle konuşmama bişey demezler ama gizli yaptığım için sorun olabilir o yüzden kısa tutacak konuşmayı nasılsınız"
"Gayet iyiyiz hatta dur bekle sana kimi verecem telefona" Rojda merakla bekliyordu ama kalbı heyecandan deli gibi atıyordu.
"Rojdam güzel kızım benim nasılsın iyi misin anan kurban olsun sana"Rojda annesinin sesini duyunca şok oldu hiç beklemiyordu. Ağlamaya başladı çünkü annesi Ayşe hanım da ağlıyordu.
"Ben iyiyim ama beni hiç merak etme asıl sen nasılsın,iyi misin,sağlığın yerin de mi" diyerek hem ağlıyor hem de arka arkaya soru soruyordu.
"Seni özlemekte başka bir sorun yok kızım burnumda tütüyorsun çok merak ediyorum seni iyisin deği mi " Rojda hem ağlıyor hem de burnunu çekiyordu ağladığı için çok açık konuşamıyordu.
"İyiyim ana senin aklın ben de kalmasın tamam mı beni düşünme yemin ederim iyiyim sen iyi olursan ben daha iyi olurum unutma"
"Nasıl aklım sen de kalmasın kuzum her saniye seni düşünüyorum.sana iyi davranıyorlar değil mi sorun yok"
"Yok ana herkes çok iyi merak etme ben iyiyim sen de iyi ol" tam biraz daha konuşacağı sırada Mirza ağanın ona seslendiğini duydu ve hızla telefonu yerine koydu nasıl fark etmemişti geldiğini şimdi gerçekten Rojda bitmişti ve korkudan titriyordu.
"Kimle konuşuyordum sen" diyerek bildiği halde sormuştu Mirza ağa şuan o kadar sinirliydi ki sinirinden konağı yıkabilirdi.
"Dilan ile konuşuyordum ben kimle olacak başka"Mirza ağa yüzüne ısrarla baktı ve bir kere daha sordu
"Kimle konuşuyordun Rojda son kez soruyorum " Rojda ne diyeceğini bilmiyordu ama gerçekleri söyleyemezdi. Korkudan sesi içine kaçmıştı çünkü Mirza ağa şuan çok sinirliydi bir kez daha onu kandırmıştı.
"Dedim ya dilan la konuşuyordum diye" Mirza ağa artık sinirlerine hakim olamıyordu.
"Bana yalan söyleme Rojda kiminle konuştuğunu duydum ananla konuşuyordun sen dilana ana mı diyorsun cevap ver bana"Mirza ağa o kadar bağırmıştı ki Rojda yerinden sıçramıştı yakalanması hiç iyi olmamıştı.
"Mirza yemin ederim dilanı aradım ben sadece annem ordaymış konuştum ne var bunda bu kadarı da çok görme bana gidip buluşmadım ve ya kaçmadım telefonla konuştum" Mirza ağa telefonu alıp hızla yere vurdu ve telefon kırılmıştı. Rojda ilk defa bu kadar korkmuştu.
" ben seni daha kaç kere uyaracam Rojda ben artık seni uyarmaktan sıkıldım duydun mu beni ben artık bugün de ne yapacak demekten sıkıldım yok o evden kimseyle konuşmanı istemiyorum anladın mı ben o evi de evdekileri de sildim duydun mu? Mirza ağa çok bağırıyordu delal hanım sese gelmiş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Ne oluyor oğul nedir bu kavga" Mirza ağa sinirini anasından çıkarmak istemiyor du o yüzden onu gönderdi.
"Sen karışma ana çık dışarı hemen" diyerek daha anasının konuşmasına izin vermeden kadının yüzüne kapıyı kapattı.
Rojda delal hanımın onu kurtaracağını düşünmüştü ama olmamıştı.
"Ulan ben de eşşek gibi dünden beri diyorum ki okusun hem eğitimini tamamlasın hem de doğru söylüyor akşama kadar koca konakta sıkılıyor bununla uğraşır vaktini geçirdi diyorum. Sana kaç kere söyledim ben kaç kere ben den gizli iş yapma ve o evden kimseyle konuşma" Rojda susmayacaktı ve konuşacaktı
"Annemin ne suçu var ha ben den mahrum kalıyor neden o ne yaptı herkesi sil ama annem niye" Mirza ağa hızla rojdanın yanına gidip kolunu tutup kendine çekti.
"Benim anamın ne suçu var söyle oda kızından ayrı Birgün yüzüme vurdu mu istedi mi sadece sen mi ananın evladısın veya sadece senin ki mi ana" Rojda Mirza ağanın dediklerinden sonra artık sinirine hakim olamadı ve kolunu hızla ondan kurtardı.
"DüZgün konuş tamam mı bana Herşeyi söyle veya yap ama anama sakın dil uzatma herşeye susarım ama buna asla susmam"
Mirza ağa artık ne diyeceğini bilmiyordu bu kız nasıl akıllanacaktı.
"Sen hiç birşeyi hak etmiyorsun duydun mu beni sana iyi davrandıkça bir gün yüz verdikçe sen hemen ertesi günü değişiyorsun bitti diyorum anlıyor musun benim bacımı elimden alan o şerefsiz Abin de bitti benim için ailen de ve sen Rojda bunu kabul edeceksin istesen de istemesen de "
"Ben senin kuklan değilim Mirza ağa beni istediğin gibi oynatamazsın sen de bunu iyi bil benim ailem senin için bitmiş olabilir ama annem benim için bitmez ve bitemez sen de bunu iyi bil"Mirza ağa rojdayı kolundan tutuğu gibi odadan çıkardı delal hanımın yanından hızla geçerek kendi odalarına çıkartıyordu.
"Bırak kolumu artık beni sürüklemekten vazgeç bırak canım acıyor"Mirza ağa rojdayı duymuyordu hızla odanın önüne gelip kapıyı açtığı gibi içeri girdiler.
"Bunda sonra okulu unut,dışarıyı unut,arkadaşını unut bundan sonra bana kadınlık yapacaksın duydun mu hazır olmanı falan da beklemeyecem tamam mı bunun için kendini hazırla çünkü artık bu akşam gerçek anlam da karım olacaksın " Rojda duydukları ile korkmuş hızla konuşmaya başlamıştı.
"Özür dilerim Mirza söz veriyorum bir daha yapmam ne desen o olur ama ben daha o dediğin şeye hazır değilim lütfen" Mirza ağa bu sefer acımayacaktı çünkü başka türlü karısı akıllanmayacaktı.
"Itıraz istemiyorum duydun mu sana verdiğim sürenin sonuna geldik artık o dediğim olacak ve sen benim gerçek anlam da karım olacaksın o kadar şimdi hazırlan helin gile gidilecek"
Diyerek hızla dışarı çıkıp kapıyı aynı hızda kapattı.
Rojda delirmek üzereydi bu akşam karım olacaksın ne demekti kesinlikle hazır değildi zorla mı olacaktı bu iş ne dediğinin farkın da değildi. Bu gece onu neler bekliyordu bilmiyordu rojdanın bildiği tek şey ise onu zor ve kötü bir gece bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rojda
General FictionKimse duymamıştı sessiz çığlıklarımı, kimse görmemişti yıkılışımı abim dediğim Güvendiğim bu kadarını da yapmaz dediğim dağın yıkışını kaldıramadım onun sevdası beni ömürlük bir sevdasızlığa,ömürlük bir kedere ve en kötüsü de dönülmez yollara sürükl...