İyi ki varsın

196 12 26
                                    

Bu zamana kadar meğerse eksikmiş rojda karnında ki minik mucizesi ile tamamlanmış hissediyordu kendisini.
Önceden kolu kanadı kırıktı, beli bükük, güçsüzdü ama şimdi tam anlamı ile dikelmiş kendini dünyanın en güçlü kadını olarak görüyordu çünkü o bü hayattaki en büyük mertebeye ulaşmıştı
"ANNE" o artık bir anneydi ve bundan sonra ondan daha güçlüsü olamaz, onu kimse ezip geçemezdi.
Konak bu sabah oldukça hareketliydi daha çok erkendi ama selam hanım bebek için Mevlüt okutacaktı. Ronda her ne kadar erken dese de Celal hanımın verdiği bir sözmüş eğer hamilelik haberini duyarsa buna Mevlüt okutarak şükür edecekmiş o yüzden Mirza ağa da Rojda da delal hanımın sevincini bozmak istemediler hatta ona destek olmuşlardı.
Rojda odasında hazırlanıp mutfağa geçmişti. Zor da olsa kendini dışarı atmıştı Mirza ağaya kalsa bütün gün odasına da oturacak herşey önüne gelecekti Rojda gayet kendini iyi hissediyordu ve bugün onun en mutlu günüydü annesi gelecekti evine evlendiğinden beri ilk defa kızının evine gelecekti bundan büyük mutluluk olabilir miydi olamazdı Rojda aylar sonra ilk defa kendini evli olarak hissediyordu çğnkü annesini ağırlayacaktı. O yüzden bugün ekstra özenli olmaları lazım dı biricik annesini en güzel şekilde ağırlayacak evine uğurlayacaktı.
Dün akşam Mevlüt için Dilan ve annesi Fatma hanımı da çağırmıştı Rojda onlar da bu davete seve seve icabet edeceklerdi. Herkes gelecekti herkese duyurmuştu delal hanım bir tane de kurban kesilip Mardin'in köylerine yoksullara dağıtılacaktı.
Bu habere herkes mutlu olmuş çoğu kadının zılgıt seslerini bile duymuştu sevilen ağaları baba oluyordu bu onları anca mutlu eder Mirza ağa ve rojdayı da gururlandırırdı.
İçlerin de sevinmeyen sadece iki kişi vardı bunları da tahmin etmek zor değildi tabi şilan ve annesi Havin hala duydukları şey ile neredeyse ağlayacaklardı delal hanım tepkilerinden anlamış dünden beri duasını ağzından eksik etmiyordu nazar değer korkusu ile.
Mutfakta çoğu şey bitmiş Konak Mevlüt için hazırlanmıştı.
Rojda mutfaktan çıktığın da avluda Mirza ağayı görmüştü telefonla ciddi birşeyler konuşuyordu. Bugün konakta Mevlüt olacağı için iş kısmını halletmiş şirkete biraz geç kalmıştı.
Rojda yavaş adımlar ile kocasının yanına ilerlemişti.Mirza ağa rojdanın geldiğini görünce karısına küçük bir tebessüm sunmuş telefonla konuşmaya devam etmişti. Bir kaç dakikanın ardından telefonu kapatmış onu bekleyen karısı ile konuşmaya başlamıştı.
"Herşey hazır mı Rojda eksik birşey kaldı mı halletsinler hemen adamlar" Rojda kocasını bekletmeden cevap vermişti.
"Herşey tamam eksik birşey yok merak etme fazla fazla Herşey"
Mirza ağa biraz karısının yanına yaklaşmış elleri ile iki kolunu tutmuş şefkatli bakışları ile Rojda ile konuşmaya başlamıştı.
"Konuştuklarımızı sakın unutma rojdam olur mu hem bebeğimiz için hem de kendin için yorulmanı asla istemiyorum bugüne özel bak kaç tane yardımcı tuttum senin yapacağın yek şey anamın yanın da oturup misafirleri gereğince ağırlamak" Rojda dünden sonra bu konuşmayı ezberlemişti ama Mirza ağa pes etmiyordu endişe etmesine hak veriyordu sonuçta oda baba olacaktı ama Rojda herşeyin farkındaydı bile Bile bebeğine zarar verecek birşey yapmazdı.
"Merak etme Mirza sana söz verdim ben elimi birşeye sürmem zaten delal anne izin vermez ki senin aklın ben de kalmasın ikimiz de çok iyiyiz" diyerek karnını okşamış Mirza ağaya bakmıştı.
Mirza ağa elini rojdanın elinin üstüne koymuş bebeği ile bu şekilde iletişim kurmak istemişti.
" hisseder mi şuan bizi Rojda duyar mı? " diyerek hala eli rojdanın karnındayken rojdaya sormuştu.Rojda hafif bir tebessüm edip cevap verdi kocasına
"Şuan çok minik babası henüz o bile varlığının farkında değil ama birkaç hafta sonra hisseder belki, belki senin sesini duyar belli olmaz" Mirza ağa rojdaya bakmış ardından alnından öptükten sonra karısına cevap vermişti.
"Bu hayatta ki en değerli varlığım sizsiniz benim bundan sonra ki hayatım ikinizsiniz. bundan sonrası sadece size kurban olsun Mirza size " Rojda Mirza ağanın dedikleri ile gözleri dolmuş saklamaya çalışmıştı bu kadar güzel sevilmek onun için paha biçilmez bir duyguydu. Bu yaşına kadar hissetmediği duyguları Mirza ağa sayesin de hissediyordu.
"İyi ki varsın Mirza Allah seni başımızdan eksik etmesin" diyerek karşılık verdi.
"Son bir uyarım var sana Rojda bugün şilan ile asla muhatap olmanı istemiyorum duydun mu beni ne derse desin, ne yaparsa yapsın umursama onun hepsi seni kıskandığı için sen misafirlerin ile ilgilen onunla değil" Rojda biliyordu kolay birgün olmayacaktı ama bebeği için Herşeye katlanacaktı.
"Merak etme delal anne müsade etmez sen bizi düşünme artık geç kaldın işe git artık buralar bizde" dedi gülümseyerek.
Mirza ağa güzel karısının yüzünü inceleyip alnına küçük bir buse kondurdu. Artık onun için işe gitmek daha zor olacaktı önceden bütün gün aklı rojda da iken şuan bebeği ve Rojda da kalacaktı Mirza ağayı stresli günler bekliyordu.
"Tamam bak Canın birşey isterse,miden bulanırsa ne bileyim kötü olursan hemen beni arıyorsun geliyorum başkasından duyarsam bozuşuruz haberin olsun"
"Tamam merak etme söz veriyorum ararım seni "Rojda Mirza ağayı işe uğurladıktan sonra içer geçmişti.
Konak çok kalabalıktı bugün için tutulmuş yardımcı kadınlar, yemek yapması için ayrı tutulan kadınlar hepsi koşturuyor Rojda onlara bakarken başı dönüyordu.
Oturma odasına geçip delal hanıma baktı telefonla konuşuyordu kaç gündür yoğundu bugün daha çok yorulacaktı.
Rojda yanına geçip oturdu.
Telefon konuşmasını bitiren delal hanım gelinine döndü
" Mirzam gitti mi kızım " Rojda başını sallamış ardından delal hanımı yanıtlamıştı.
"Şimdi gönderdim biraz zor gitti ama yapacak bişey yok aklı biz de kalıyor"
Delal hanım gelinine gülümsemiş ardından cevap vermişti.
"Aklı siz de kalır tabi siz onun kıymetlisisiniz sizden önemli kim barının hayatın da " Rojda hak verdi bundan sonra ikisi için de en önemli olanı bebekleriydi.Evet onlar da bu zamana kadar hayatlarını yaşayamamışlardı ama bundan sonra yaşayacaklardı bir sorun bile olsa konuşarak halledeceklerdi.
Yavaş yavaş misafirler gelmeye başlamış az da olsa Konak dolmaya başlamıştı.
Bugün yade piroz araların da olamayacaktı rahatsız olan yaşlı kadın uzaktan sevincini paylaşmıştı.
Rojda misafirleri ile meşgul oluyor tebrikleri kabul ediyordu.
Oturduğu pencereden dışarı bakınca annesi ve Dilan gilin geldiğini gördü sevinçle ayağa kalkmış bütün bakışları üzerine toplamıştı. Kısa bir açıklamanın ardından dışarı çıkmış avluda olan annesi gili karşılamıştı.
Hızlı hızlı yanlarına gitmiş sıkıca annesine sarılmıştı.
"Hoşgeldim annem Sefa getirdin" sıkı sıkı sarılıyordu daha dün görmüştü ama şuan hasas dönemin de olduğu için ağlıyordu ama bu sefer sevinç gözyaşları döküyordu.
"Hoşbulduk kuzum benim anan kurban olsun sana " anne kız birbirlerine hasret giderdikten sonra Rojda Fatma hanım ve Dilan sarılmış hepsini tek tek karşıladıktan sonra içeri geçmişlerdi.
Delal hanım onun için özel olan misafirleri kapıda karşılamıştı. İlk defa evine geliyordu Ayşe hanım gerektiği gibi karşılayacaktı misafirlerini
"Hoşgeldiniz Ayşe hanım sefalar getirdiniz "
Ayşe hanım Güler yüzlülükle cevap vermiş delal hanım ile konuşmuştu.
"Hoşbulduk delal hanım sağolun" delal hanım Fatma hanım ve dilanı da karşıladıktan sonra içeri buyur etmişti. Gözü şilanını arıyordu ama gelmiyordu. Gelse eminin Mirza birşey demezdi ama son olanlardan sonra kızının cesareti iyice kırılmıştı.
Helin kızı olarak yanındaydı ama bir yanı eksik kalmıştı bugün de.
Rojda annesi ,Fatma hanım ve Dilan ile özel olarak ilgileniyordu. Çok özlemişti eski günlerde ki gibi yine bir araya toplanmış konuşuyorlardı.
Herkesle sohbet koyu ve Güzelken içeri Havin hala ve asmin girmişlerdi. Samimiyetsiz gülüşleri ile her zaman ki gibi etrafa neşe saçıyorlardı. İnsan yalandan bile olsa zor da olsa tebessüm edebilirdi ama bunların böyle bir huyu yoktu madem bu kadar kötüsünüz gelmeyin kötülüğümüzü içiniz de yaşayın.
Rojda zor da olsa yerinden kalkmış ikisini de resmî bir şekilde karşılamıştı. Mirzaya söz vermişti şilanı kafaya takmayacaktı ya da takmamaya çalışacaktı tabi ne kadar başarabilirse.
"Hoşgeldininiz" dedi saygılı bir şekilde
İkisinde de aynı anda Hoşbulduk cevabını almıştı yüzüne bile bakmamışlardı. İkisi de yerine geçmiş rojdadan uzak bir yere oturmuşlardı. Rojda içinden sabır çekip dilanın yanına geçmişti.annesi ve Fatma hanım misafirler ile konuşurken Dilan bir fırsatını bulmuş rojdaya kısık sesle sormuştu.
"Şilan ile anası neden bu kadar mutlu kızım elin de olsa seni öldürecekler" Rojda etrafa bakıyor, konuşulanları dinliyormuş gibi yaparak dilanı cevapladı.
" umutları tek tek bitiyor da ondan dilan önle hergün şilan ile Mirzanın evlilik planını yaparken benim hamile olmam onları yıkıma uğrattı o yüzden"
Dilan Hafif gülmüş arkadaşını cevaplamıştı.
"Halt etsinler onlar kızım Mirza ağa bu şeytanı alıp ne yapacak yüzüne bak mendebur suratlı kim ne yapsın bunu dua etsin ki alsınlar bunu" Rojda dilanın söylediklerine dayanamamış gülmüş birkaç kişinin bakışlarını üzerine almıştı.
Özellikle şilan bakışları ile Dilan ve rojdayı yemek üzereydi.
Rojda zor da olsa dilanı susturmuş hatta alıp mutfağa geçmişti. Birazdan yemekler dağıtılacak Mevlüt okutulacaktı mutfakta olması daha iyiydi ne yapacaklarını tek tek söylerdi.
Mutfakta ki yardımcılar hızlı hızlı çalışıyor kazanlarda ki yemekleri tabaklara bölüyorlardı.
Rojda ve Dilan köşeye çekilmiş oturuyorlardı şimdilik onlarlık bir iş yoktu.
Dilan arkadaşını elini sıkıca tutmuş konuşmuştu.
"Ee soramadım pek nasılsın bir sorun yok değil mi"
"Çok şükür arada olan bulantılar dışın da bir sorunumuz yok Mirza çok sıkıyor bazen ama kırmamak için bişey demiyorum o da çok heyecanlı sonuçta"
Dilan gülümsemiş ardından cevap vermişti.
"Vay be heybetli Mirza ağamıza bak sen baba oluyor ya bundan sonra kedi gibi olur yanın da sen de nazlan biraz sürekli iyiyim deme aşer birşeyler gece bile olsa alışsın ki sadece hamilelikte değil normalde de böyle olsun sana" Rojda dilanın akıl vermelerine gülmüştü bu kız çok fenaydı kocasına şimdiden çok üzülüyordu.
"Merak etme ben yapmadan o yapıyor nazlanmama veya bişey istememe fırsat vermiyor"
"Afferin o zaman ona" diyerek cevapladı rojdayı.
Rojda daha özel konuşacakken şilan mutfağa girmişti. İkisi de şilanı görünce yüzü düşmüştü çoktan gelmesi lazım dı aslın da geç bile kalmıştı.
Şilan onlara bakarak dolaptan bardak çıkarmış suyunu alıp ikisinin yanına gelmişti.
Suyunu içip bardağı masaya bıraktıktan sonra rojdaya bakıp konuşmaya başladı.
" Eee nasılsın bakalım Rojda hayırlı olsun " Rojda onun gibi samimiyetsiz bir şekilde konuşmaya başlamıştı
"Teşekkür ederim şilan gayet iyiyim şükür sağolasın" diyerek cevapladı.
Dilan daha fazla dayanamayıp araya girdi.
"Ee tabi iyi olacaksın Rojda Mirza ağanın sana olan ilgisi çarşıda bile konuşuluyor herkes imrenerek konuşuyor sizi çok şükür" diyerek şilana baktı. Rojda dilana uyarıcı bakışlarını attı ama kimse bu kızı durduramazdı.
Şilan oturduğu yerde geriye yaslanmış cevap vermişti.
"Öyle ama başka şeylerde konuşuluyor çarşıda biz inanmıyoruz tabi ama insanların ağzı torba değildi büzesin" diyerek burnunu kıvırarak konuşmuştu.
Rojda merakla şilanı dinlemiş ardından sormuştu şilana
"Hayırdır şilan ne konuşuluyormuş biz duymadık da madem sen duymuşsun söyle de haberimiz olsun" Dilan da merakla şilanın cevabını bekliyordu bu kız rojdayı üzmek istiyordu ama Dilan buna izin vermezdi.
"Yok Rojda boşver hamilesin şimdi canın sıkılmasın mazallah bebeğe bişey olur" Rojda ani bir şekilde elini karnına koymuştu. Dilan bunu fark etmiş rojdanın gerildiğini anlayınca sinirlenip şilana sormuştu.
"Madem orataya birşey attın devamını getir şilan insanları böyle meraka sokma"
Şilan yerinde kıpırdamış ardından konuşmuştu.
"Madem bu kadar istiyorsunuz ben de söyleyeyim benim duyduğuma göre sizin bebeğiniz olmadığı için tüp bebek yaptırmışsınız oda zorla olmuş ve bundan sonra bebeğiniz olmayacakmış" Rojda duydukları ile şok olmuştu kim nasıl böyle konuşabilirdi ne hakla konuşuluyordu bu konu
"Ne saçmalıyorsun sen şilan Mirza ağa hakkın da kimse böyle konuşamaz kimse buna cesaret edemez eminin bu senin düşüncen bizimle paylaşıyorsun" diyerek sinirle konuştu Dilan;  rojdanın konuşmayacağını anlayınca o girdi devreye
"Ben neden böyle birşey uydurayım Dilan benim ne haddime ben konuşulanları söylüyorum size haberiniz olsun diye " Rojda altta kalmamalıydı eğer kalırsa bundan sonra şilan onu hep ezecekti.
" çok şükür ikimiz de sağlıklıyız şilan biz hemen istemedik ben Mirza bir ağa olduğu için bebek hemen isteyebilirsin benim için sıkıntı yok dedim ama Mirza önce benimle vakit geçirmek istedi, yaşamadığımız evililiğimiz ilk günlerini yaşayalım dedi kabul ettim . Sonra da ikimiz de istedik ve hiç beklemeden oldu çok şükür git konuşanlara söyle bizim kararımız dı bugüne kadar olmaması" Dilan altta kalmayan arkadaşına gururla baktı. Şilana bakılırsa aldığı cevaptan memnun olmamış gibiydi.
" eee cevabını aldığına göre şilan bize müsade malum bebeğin mevlüdü okunacak şimdi haa bu arada Mirza ağa o konuşanları bulup cezasını keser bunları da söyle onlara" diyerek uyardı Dilan;şilan duydukları ile memnun olmamış hiç cevap vermeden kalkıp gitmişti.
"Kıskançlığından ne yapacağını şaşırdı pislik sen dua et ki ortam müsait değil saçına yapışır sana haddini bildirirdim" Rojda sinirli olan arkadaşını az da olsa sakinleştirmek istedi.
" Dilan lütfen sakin ol bak ben hiç takmıyorum, umursamıyorum neden çünkü doğru değil saçmalıyor kıskançlığından ne yapacağını bilmiyorum ben umursamadım sen de umursama lütfen" Dilan iyilik meleği arkadaşına baktı bu kız neden bu kadar iyiydi bilmiyordu.
"Sana bir uyarı Rojda sen Mardin'in en büyük aşiretinin Hanımağasısın belki de karnın da ileride ki Mardin ağasını taşıyorsun her zaman senle uğraşmak isteyecekler sakın buna izin verme bir hanımağa ya yakışır gibi dik dur, dur ki buna cesaretleri olmasın anladın mı beni" Rojda onun iyiliği için konuşan arkadaşına sıkıca sarıldı:
"Merak etme herşeyin bir yeri ve zamanı var günü gelince herkes cevabını alacak söz veriyorum" diyerek konuyu kapattılar.
İçeriden çağırmışlardı Mevlüt okunacak ardından yemekler dağıtılacaktı.
Mevlüt boyunca ne şilan ne de Rojda birbirlerine bakmamışlardı. Rojda sinirden bakmazken, şilan korkudan bakmıyordu uydurduğu şey Mirza ağanın kulağına giderse hiç iyi şeyler olmazdı.
Yemekler yenilmiş, yaylılar ve şerbetler dağıtılmıştı. Kızlar hep bir elden işlerini yapıyorlardı Rojdaya izin vermeseler bile bir şekilde oda Yardımcısı oluyordu ama yorulmuştu şuan tek hayal ettiği şey pijamalarını giyip yatağına uzanmaktı.
Çoğu misafir kalkmış Konak az da olsa boşalmıştı. Delal hanım ne kadar ısrar etse de rojdanın annesi de kalkacaktı tabi Fatma hanım ve Dilan da.
Rojda onları uğurlamak için kapıya kadar gitmişti. Delal hanım da avlunun balkonundan onları uğurlamak için bekliyordu.
Tek tek sarılmış sıra annesine gelmişti.
"Yine bekliyorum annem tamam mı artık rahat bir şekilde gelebilirsin gözüm yollarda kalmasın" Ayşe hanım kızına sıkı sıkı sarılmış bolca kokusunu içine çekmişti.
" sen kendine çok iyi bak yeter tamam mı aklım sen de kalmasın ben seni arıyamıyorum kim açar bilemem ama sen beni mutlaka iki gün de bir ara durumundan haberdar et tamam mı yavrum"
"Tamam annem Allah'a emanet ol " Son kez sarılmış uğurlamıştı. Onlar gidince yalnız hissetmişti kendini keşke elinde olsa beraber yaşasalar ama maalesef bu mümkün değildi.
Rojda içeri geçmiş delal hanımın yanına oturmuştu.herkes gitmiş birtek şilan ve Havin hala kalmıştı.
Uykusu gelmiş kendini biraz da yorgun hissediyordu.
Ayıp olacaktı ama yukarı çıkıp dinlenmesi gerekiyordu.
"Ayıp olmazsa ben biraz yukarı çıkıp dinlenebilir miyim? Belim ağrıdı biraz uzanmam lazım yoksa ağrı geçmez" delal hanım elini gelininin dizine koydu ve cevap verdi.
"Ne ayıbı kızım biz yabancı değiliz git dinlendir belini rahatla biraz" Rojda komutu almış ikisinin de yüzüne bakmadan odadan ayrılmıştı.
Odasına gelince kapıyı kapatmış hemen rahat birşeyler giymişti.
Hiç düşünmeden kendini yatağa bırakmıştı.
O kadar rahatlamıştı ki o rahatlıkta gözleri kapanmıştı. Beli çok ağrıyordu bunlar hepsi normaldi ama ekstra ayakta fazla kalınca daha çok ağrımasına sebep olmuştu.
Gözlerini kapatıp uyumaya karar verdi kolay kolay uykuya dalamazdı Rojda hep döner dururdu şuan beli ağrıdığı için sırt üstü yatmak durumundaydı.
Tam uyuyacağı sırada kapı açıldı kimin geldiğine bakmak için gözlerini açtı ve mirzanın geldiğini görüşmüştü.
"Hoşgeldin" dedi uykulu bir seste
Mirza ağa rojdanın yanına gelip yatağın yanında ki koltuğu oturdu.
"Hoşbulduk anam dinlenmek istedi dedi bir sorun yok değil mi" Rojda başını salladı
"Hayır sadece belim ağrıyor ve uykum var o kadar" Mirza ciddiyetle dinlediği karısının belinin neden Ağrıdığını merak etmişti.
"Belin neden ağrıyor normal mi yoksa çok mu yordun kendini" sorguya çekildiğinin farkındaydı Rojda sakince cevap verdi.
"Hamilelikte normal ama yalan söyleyemem biraz fazla ayakta kaldım ondan da oldu" dedi sakince kızacağını biliyordu ama yalan söylemek istemiyordu.
"Hımm anlaşıldı o kadar uyardım ama demek ki anlaşılmadı" dedi Mirza gerçek ve sahte arası bir kızmayla
Rojda bişey demedi uzanmak iyi geliyordu.
Mirza ayağa kalkıp üzerini değiştirdi elini yıkayıp karısının yanına geldi belli oluyordu karısına biraz rahatlaması için masaj yapacaktı. Yatağa gelip oturdu ve Rojdayı birden oturur pozisyona getirip kendine yasladı. Rojda be olduğunu anlamaya çalışıyordu daha konuşmadan Mirza ağa karısının sırtına masaj yapmaya başladı. Rojda şok olmuş bir şekilde duruyordu ama masaj çok iyi geliyordu.
"Nasıl iyi geliyor mu " diye sordu Mirza ağa sesi çıkmayan karısına
Rojda mayışmış bir şekilde cevap verdi kocasına
"Mirza çok güzel sanki bu anı bekliyormuş rahatlaması için ben buna alışırsam senin için kötü olur dedi kıkırdayarak gülmüştü" Mirza ağa hem masaj yapıyor hem de küçük karısına cevap veriyordu.
"Sözümü dinlemezsen böyle olur dua et acıdım sana yoksa ceza için yapmazdım " Rojda suçunu biliyordu o yüzden teşekkür etmişti sadece. Rojdanın teşekkür cevabına saçına kondurduğu küçük öpücükle cevap verdi. Rojda hem rahatlamanın hem de öpücüğün etkisi ile iyice mayışmıştı.
"Sen unuttun ama ben unutmadım sınavını yaptım bugün şirkette iyi bir not alacağıma eminim" Rojda sınav lafını duyunca hızla mirzaya dönmüş ve şok olmuş bir şekilde cevap vermişti.
"İnanamıyorum Mirza ben onu tamamen unuttum ay ben nasıl unuttum ya nasıl öğrenciyim böyle devam edersem asla okuyamam" telaşlı karısına güldü Mirza
"Sakin ol yaptım dedim ya sorun yok" Rojda çok kızmıştı kendine böyle mi hayallerini gerçekleştirecekti
"Ama ben soruları görmedim böyle öğrenemem ki "
"Merak etme yapmadan önce soruları çektim senin ayrı yapman için benimkilerle karşılaştırırız eminim benimkilerin hepsi doğru" mirzanın bu kadar düşünceli olmasına şaşırıyordu ve çok mutlu oluyordu.
Duygulanmıştı Mirza ağa karısının gözlerinin yaşandığını görünce ne olduğunu merak etti.
"Ne oldu yanlış birşey mi yaptım konu sınavsa merak etme halletim işte" Rojda bunlar için değil Mirza ağanın düşünceli tavrı için duygulanmıştı şilan bütün gün onu sinir etse de kocası herşeyi unutturmuştu.
"Bu kadar düşünceli olman biraz duygulandırdı zaten hormonlarım bozuk Buda bahane oldu" dedi burnunu çekerek.
Mirza ağa küçük karısını göğüslüne yatırdı ve konuştu;
" bunlar olması gerekenler Rojda, yapmam gerekenler duydun mu herşeye yetişmek zorun da değilsin ben de senin yardımcın olmak zorundayım" Rojda birşey diyemedi ama ilk defa ona bunu diyecekti
"İYİ Kİ VARSIN MİRZA" Mirza duydukları ile mutlu olmuş karısının saçlarını öpüp koklamıştı.
"Siz de iyi ki varsınız iyi ki hayatımdasınız" Rojda sıkıca sarılmış kendini uykuya teslim etmişti tabi ki uyumadan önce bu günleri için şükür etmeyi unutmamıştı.

Rojda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin