1

163 16 55
                                    


Annemin isteği üzerine hastane odasından çıktım ve kafetaryaya doğru yol aldım.

Bu sırada karşıma çıkan çalışanları selamlıyordum, uzun zamandır annem bu hastanede tedavi gördüğü için hâliyle herkesle haşır neşir olmuştum.

Keşke annem bu durumlara düşmeseydi...

Tam merdivenden son basamağı indiğimde arkamdan gelen ses ile irkdim.

Chishiya:Rias, ne arıyorsun burada?

Gülümseyerek arkama döndüm, bu doktorun yeri benim için ayrıydı. Bize genelde destek olur, hâl hatır sorardı... Her ne kadar annemin doktoru olmasa da.

Rias:Kafeterya, annem biraz acıkmış.

Chishiya:Ah, üzgünüm ama kafetarya kapalı.

Dediğiyle yüzüm biraz düştü fakat sonra tekrardan yüzüme bir gülümseme takındım.

Rias:Söylediğin için teşekkür ederim.

Ve başımla selam verip geri merdivene doğru yöneldim.

Chishiya:Ne yapacaksın? İstersen buraya bir şeyler sipariş edebilirim.

Rias:Hiç gerek yok, anneme haber verip evden bir şeyler getiririm. Zaten dışarıdan yemeklere pek güvenemiyoruz, böyle olması daha iyi oldu.

Chishiya:Haklısın.

Rias:Ben gideyim o zaman, iyi günler!

Dedikten sonra hızlıca koşmaya başladım, düşmezsem iyidir. Chishiya'nın arkamdan sırıttığını hissedebiliyordum, kıkırdadım.

Annemin odasına geldiğimde yatağın yanında kalan koltuktan çantamı aldım. Annem bana ters ters bakışlar atıyordu doğal olarak.

Rias:Kafeterya kapalıymış, evde sana uygun yemek hazırlar alır gelirim hemen.

(R.A-> Rias'ın annesi)

R.A:Acele etme.

Rias:Aynen, seni seviyorum!

***

Yolda takip ediliyormuşum gibi hissettim, başıma bir de bela açmayayım off! Gerçi ne belası? Kalabalık alan burası. Kalabalık onların umurunda mı sanki?

Burası Japonya...

Hızlanıp bir markete girdim ve tahmin ettiğim gibi o kişi peşimden markete girdi fakat benden uzakta olmaya özen gösteriyor gibiydi çaktırmamam için.

Hiç olacak iş değil şimdi bu...

Markette sanki istediğimi bulamamışım gibisinden triplere girdim ve çıktım, peşimden çıktığında artık harekete geçmem gerektiğinin farkına vardım.

Arkamı güler bir yüzle döndüm.

Rias:Pardon, bir şey mi isteyecektiniz?

"Yanlış anladınız herhalde, bir şey yok."

Dedi atarlı bir ses tonuyla ve hemen oracıktan çekip gitti.

Ne garip insanlar var...

Artık takip edilmediğimi anladığımda evimin olduğu sokağa girmiştim bile, yerde oturan bir dilenci ve kucağında küçük çocuğu vardı. Gerçekten kötü durumda görünüyorlardı, yardım için yanlarına çömelip çantamı karıştırmaya başladım.

"Çok teşekkür ederim."

Rias:Lafı mı olur? Siz de insansınız ne de olsa.

Tebessüm ederek bir miktar para uzattım.

"Aceleniz yoksa sizden bir şey isteyeceğim."

Bu dediğiyle duraksadım, ne kadar sürebilirdi?

Rias:Ne isteyeceğinize bağlı, kısıtlı sürem olmasaydı seve seve.


°°°

Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...

𝐋𝐈𝐅𝐄 𝐋𝐄𝐓𝐓𝐄𝐑𝐒 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin