50

41 12 5
                                    


Chishiya:Pekala, bir sonraki tur bittiğinde kendin göreceksin. Sen bir maçasın, sadece bil.

Arkasını döndü.

Chishiya:Peki bana benimkini söyleyecek misin?

Cevap vermedi ve ben de arkamı döndüm.

Chishiya:Hadi, sana seninkinin ne olduğunu söyledim.

Matsushita:Bu anlaşmayı asla kabul etmedim.

Yürümeye başladı ama yarısında durdu.

Matsushita:Kupa.

Etrafında döndü ve kafeteryadan çıktı.

Chishiya:Lanet bir yalancının teki...

Dedim içimden kıkırdayarak.

*Rias bakış açısı*

Her zamanki gibi Chishiya ile duvara yaslanıyordum.

Rias:Öyleyse işe yaradı mı?

Chishiya:Evet, bence Matsushita Kupa Valesi. Cevabım konusunda bana yalan söyledi.

Rias:Ya da sadece korktu.

Chishiya:Evet, olabilir. Ama sanmıyorum.

Kafeteryaya doğru yürüyen Kotoko'ya baktı.

Chishiya:Bunu Kotoko ile tekrar deneyeceğim.

Rias:Aslında ona pek gerek yok.

Chishiya:Neden?

Rias:Şey... Matsushita Vale zaten bence de.

Chishiya:Ha?

Alayla güldü.

Chishiya:Merak etme yemem.

*Chishiya bakış açısı*

Kotoko yiyecek bulmak için etrafa bakınırken onu izledim. Elimde bir paket kurabiyeyle köşeye baktım.

Chishiya:Sadece altı kişi kaldık. Ve ne yazık ki ortağıma güvenebileceğimi sanmıyorum.

Hiçbir şey söylemedi ve korkarak uzaklaştı.

Chishiya:O adam, Matsushita'ya sembolümün ne olduğunu sordum ama bana güvenmediğini söyledi ve yalan söylediğinden oldukça eminim. Sanırım bu bir tür önsezi. Peki, bana sembolümün ne olduğunu söyler misin? Bunun büyük bir soru olduğunu biliyorum.

Onu biraz daha yakından izlemeye başladım, Rias'ın çıldırma olasılığı?

Chishiya:Ama istersen, karşılığında sana sembolünü söyleyeceğime söz veriyorum. Ben... Tahmin etmek gibi bir niyetim yok ama en azından buradan bana dürüst biri gibi geldin.

Kotoko düzensizce nefes almaya başladı ve bakışlarını benden kaçırdı.

Chishiya:Ayrıca şu Yaba denen adam bana tam bir dolandırıcı gibi geldi ve sen onunla aynı safta olduğuna göre, bilmen gerektiğini düşündüm.

Yanından geçmeye başladım.

Chishiya:Senin simgen kupa. Peki ya benimki?

Onun önünde durdum.

Chishiya:Bu bir kulüp, değil mi?

Derin bir nefes alırken kontrol etti.

Başka tarafa baktı, hiçbir şey söylemedi ve yemeğini tutarak kaçtı. Kurabiyelerimi kaldırdım.

Chishiya:Bunların tadı daha güzel, biliyorsun.

*Rias bakış açısı*

Rias:Pft, git başımdan Chishiya!

Chishiya:Ne olduki?

Rias:Kadın kaçıyor sen peşinde dolanıyorsun bu nasıl oyun anlayamadım gitti ya.

Chishiya:İstediğimi aldım sorun yok.

Rias:Hay ben çıldırır-

"Vakit doldu, seçtiğiniz hücre hapsine giriniz."

Chishiya'ya kaşlarımı çatıp son kez baktım ve bir hücreye girdim.

"Lütfen cevabınızı veriniz."

Zamanlayıcı düştü.

Rias:Maça.

Birden fazla patlama yankısı duydum. Umarım içlerinden iki tanesi Kotoko ve Matsushita'dır.

Turdan sonra hücremde biraz daha beklemem gerektiğini hissettim hâlâ yaşıyorsa diye Vale'yi kandırmak için.

Sanırım Chishiya'nın aklındaki planı da buydu zaten.

Bir kapının açıldığını duydum.

Matsushita:Kazandım!

Matsushita'nın sesini duydum.

Rias:Kahretsin...

Matsushita:Hah!

Matsushita kıkırdamaya başladı.

Manyak gibi güldü, sinirimi bozmuştu şu gülüşü.

Hücremi terk etmeye karar verdim ve Chishiya'nın benimle aynı anda hücresinden ayrılması bir oldu.

Matsushita şok içinde bize baktı.

Chishiya:Kupa Valesi olduğunu hissetmiştim.

Dedi Chishiya elleri beyaz kapşonlusunun ceplerinde hücresinden çıkarken.

Matsushita:Ama siz nası-

Chishiya Matsushita'nın sözünü kesti.


°°°

Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...

𝐋𝐈𝐅𝐄 𝐋𝐄𝐓𝐓𝐄𝐑𝐒 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin