Ölmek umuduyla bir oyuna katılmayı düşündüm, Rias onun için yaşamamı istemişti fakat ben bu vicdan azabıyla yapamazdım.
Oyun alanı olduğu düşündüğüm yere doğru ilerledim, birinin silüetini görüyordum.
Elinde tüfekli bir Arisu mu?
Arisu'ya doğru adımladım.
Chishiya:Hey! Seninle burada karşılaşmak ne güzel.
Diye bağırdım ona uzaktan.
Arisu arkasını döndü.
Arisu:Chishiya.
Halimi süzmeye başladı, rahatsız oldum.
Chishiya:Sadece iki oyun kaldı. Oyuncular Shibuya'da toplanmaya başlıyor. Muhtemelen hâlâ birilerinin hayatta olduğuna dair oldukça iyi bir önseziye sahibim.
Arisu'dan birkaç adım ötede durdum ve kısa bir sessizlik oldu.
Arisu:Ne? Söylemen gereken tek şey bu mu?
Chishiya:Yani?
Arisu:Hiçbir şey. Sadece... Sen pek konuşmuyorsun Chishiya... Artık çok daha az huysuzsun. Fakat bir garip görünüyorsun, cenaze kaçkını gibisin.
Güldüm.
Chishiya:Oh, daha az huysuz, ha? Başlangıç olarak, Rias ve ben çok şey yaşadık.
İç çektin ve yavaşça Arisu'ya yaklaşmaya başladım.
Arisu:Rias... O nerede? Kavga mı ettiniz yoksa?
Chishiya:Hayır, biz... Her neyse, mutluyduk.
Gözlerini kıstı ve beni tekrardan süzmeye başladı.
Chishiya:Hey, Arisu... Kimseye daha önce hiç kimseye söylemediğim bir şey paylaşacağım.
Arisu:Hmm, tamam.
Chishiya:Şey, ben-
Bir silah sesiyle sözümü kestim, vurulan bendim.
Niragi:Hey!
Niragi'ye minnettar mı olmalıydım?
Arisu'nun arkasına baktım. Silahı tutan Niragi'ydi. Arisu silahını Niragi'ye doğrulttu.
Niragi:Seni bir daha asla göremeyeceğim sandım! Çok mutluyum!
Niragi:Sürpriz bir saldırıyla işini bitirmek istemedim. O hâlde başlayalım.
Rias:Hiçbir sikime başlamayacaksın!
Rias bana sarılmaya başladığında gözlerim parıldıyordu resmen.
Chishiya:Onu siz de görüyor musunuz?
Arisu yanımıza geldi ve ne olduğunu çözmeye çalıştı.
Arisu:Neden görmeyelim?
Rias'a anlamazca baktı.
Chishiya:Çünkü o öldü de.
Rias:Sana her şeyi anlatacağım.
Arisu:Ölse karşımızda olamazdı.
Niragi:Bu yeni bir cinayet oyunu. Burada dördümüzün yapabileceği başka bir şey yok gibi.
Rias:Zaten bir oyun başlayacak birazdan, ne bu dikkat çabası?
Niragi:Dördümüz de aynıyız. Toplumdan dışlanmışız. Kaybedenler... Yine de hayatta olmanın nasıl bir his olduğunu herkesten çok biz bilmek istiyoruz.
Niragi bunu açıkladıktan sonra yere kan öksürmeye başladı.
Derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı.
Niragi:Bana son bir iyilik yapın. Bir oyun daha, hadi! Siz benim kardeşimsiniz sanıyordum!
Ve bir silah çıkarıp Chishiya'nın yanına yere fırlattı.
Chishiya karnını tutarak yavaşça ayağa kalktı ve silahı aldı.
Chishiya:Kulağa enteresan geliyor. Arisu ve Rias, siz ikiniz ne düşünüyorsunuz?
Rias:Chishiya, dişlerim seni.
Chishiya:Hadi, aptal numarası yapmayıb. Bana karşı bir gareziniz olduğunu biliyorum. Bununla hemen şimdi ilgilensek iyi olur. Her şeyi kesin olarak halledebiliriz.
Rias:Chishiya... Sen neyden bahsediyorsun öyle!?
Arisu:Bunu yapmanın başka bir yolu olmalı.
Rias:Cidden!
Niragi aniden silahını Arisu'nun ayaklarına doğrulttu ve ateş etti. Arisu arabanın arkasına saklandığı için ıskalamıştı.
Niragi daha sonra silahı bana ve Chishiya'ya doğrulttu ama zamanında yoldan çekildik.
Silah sesleri yankılanırken bir arabanın arkasına saklandık. Chishiya arabaya çarptı ve inledi.
Rias:İyi misin?
Dedim telaşla yarasına baskı uygularken.
°°°
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bu bolumu yazarken aldigim yorumla kitabin gidisatini degistirmek zorunda kaldim😔
