4

78 12 2
                                    


Adam arabayı çalıştırdı, kendimi serbest bıraktım ve arabanın hızıyla bedenimin öne savrulmasına izin verdim.

"Kahretsin, ne gerek vardı buna!?"

Çok hızlı ilerliyordu, bir süre sonra yavaşlamaya başladı. Herhalde ileride trafik vardı. Sanırım ya şimdi ya hiç...

Elimi çaktırmadan arabanın kapı koluna götürdüm, birden kalktım ve kapıyı açtım.

"Ne yapıyors-"

Ve kendimi fırlatmam bir oldu, stres ve heyecan yapmamaya çalışıyordum... Kalbimin daha fazla hızlı atmasına sebep olmamalıydım fakat şimdi koşmam da gerekiyordu.

Arkamı döndüğümde arabanın trafiğe karıştığını gördüm, arabayı orada bırakıp peşime takılacağından emindim.

Kendimi zorladım ve son gücümle ayaklandım.

Rias:Ah!

Ayak bileğim burkulmuş sanırım...

Kendimi zorladım, sonrasında çekebileceğim acıların yanında bu bir hiçti ne de olsa.

Var gücümle koştum, sadece koştum...

"Kaçma!"

Çok uzağımdan haykırdığını duyabiliyordum, trafik olmasa beni çoktan yakalamıştı...

İçimden tanrıya yalvarıyordum.

Adam gittikçe yaklaşıyordu, artık arkama bakmayı kesmiştim. Şu hapı keşke gerçekten ağzıma atmasaydım diye düşündüm bir an, gerçi nabzımı gizliden de olsa yoklamıştı. Eğer hapı gerçekten ağzıma atmasaydım şu an hâlâ o evdeydim.

Ayak bileğim hasar almasa çok iyi olacaktı, ama buna da şükredebilirdim.

Hapın etkisi birazdan giderdi herhalde, az daha sabretmeliydim. Kalabalık bir yere gitsem zaten beni illa haberlerden görüp de tanıyan çıkacaktı.

Daha demin biraz yavaşlamıştım, şimdi tekrardan olabildiğince hızlanmıştım ve adamla aramdaki mesafeye büyük bir fark atabilmeyi başarmıştım. Şansıma hapın etkisi de geçmeye başlamıştı, nefes alış verişimi düzene sokmayı başarabilmiştim.

Az ileride market ve benzeri şeyleri görebiliyordum, kurtulmuştum!

Gözümden mutlulukla yaşlar aktı... Hızla markete attım kendimi, hayatımdaki en mutlu ve özgür hissettiğim an bu an!

Fakat duraksamama sebep olan bir şey oldu... Kimse yok? Hayır, hayır... Bunu kesinlikle planlamış olamaz.

Rias:Kimse yok mu..?

Tereddütle seslendim ama boş.

Marketten çıktım ve etrafıma bakındım, bir anda herkes nereye kayboldu? Bir etkinlik falan mı var acaba..?

En az 10-20 kişinin olması gereken yollara bakmaya karar verdim...

***

Bir tanesine vardım, yine kimse yok.

***

Yine...

***

Ve yine!

***

Hadi ama, neden kimse yok!? O adam bile yok... Kahretsin!

***

Son umudum olan yere gelmiştim, ve tabii ki de... Kimse yok!

Rias:Kışkırtılıyor muyum!? Eğer öyleyse ortaya çıkın, bu hiç hoş değil...

Etrafıma bakındım, insanlığa dair bir gram şey olmaz mı ya? Olmazmış...

Dev ekranların önünden geçerken durdum ve yansımama baktım, ne berbat bir hâldeyim. Biraz daha yürürsem ayağımın kırılacağına yemin edebilirim...

Yere çömeldim ve kendime bakmaya devam ettim, birden ekran bembeyaz bir ışık saçmaya başladı.

Gözlerimin kamaşlamasıyla anında gözlerimi yumdum, cidden ne oluyor burada?

°°°

Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...

𝐋𝐈𝐅𝐄 𝐋𝐄𝐓𝐓𝐄𝐑𝐒 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin