8

77 14 7
                                    


Ebe yere düştü ve Chishiya iç çekti.

Chishiya:Hazırlıklı olmak asla zarar vermez.

Rias:Bunun pek de uzun süreceğini sanm-

Aniden ebe ayağa kalktı ve tekrar bize ateş etmeye başladı. Chishiya elimden tuttu ve kapıyı kapatarak bizi odadan çıkarttı.

Rias:O adam ne olacak?

Chishiya:İyidir... İyidir o.

Kapı koluna tutunmuş bir şekilde nefes nefese kalmıştı, bu haline kıkırdadım.

Arisu:Birisi ebeyi unutsun! Butonlar burada! Oda 406! Oyunu tek başıma bitiremem! Bunu yapmak için iki kişiye ihtiyacımız var!

Rias:O zaman gitmeliyiz...

Chishiya:Cidden? Siz ikiniz hangi kafayı yaşıyorsunuz?

Dedi kapı kolunu tutmaya devam ederken.

Rias:Gideceğiz Chishiya.

Son derece ciddi bir ses tonuyla lafı yüzüne çarptım, çok mu bencil? Aklından ne geçiyor..?

Pes edercesine başını olumlu anlamda salladı, gizlice odaya girdik ve güvenli yere doğru yürüdük.

Arisu:Burada!

Chishiya şok cihazını dağcı kıza fırlattı... Kız yakalayamadı, ebe dikkatini dağıtacak bir hamlede bulunmuştu.

Chishiya gözünü devirip hızla beni bileğimden çekiştirdi.

Rias:Çok zaman kalmadı, kaçarsak kaybederiz.

Dağcı kız ve o adam ebeyle savaşıyordu resmen, bileğimi Chishiya'nın elinden çektim ve şok cihazının düştüğü yere gitmeye çalıştım.

Ebe olduğum tarafa ateş açmaya çalışıyordu, ayak bileğimin ağrısını umursamadan hızlıca şok cihazını aldım ve ebenin arkasına geçip boynuna tuttum.

O ikisi hemen butonlara atmışlardı kendilerini, ebe yere düştü.

Ebenin yanına eğildim.

"Oyun bitti, tebrikler."

Ebenin maskesini çıkarttım, beklenmedik bir şekilde kadın çıkan o ebeye baktık.

Hıçkırıyordu ve boğazındaki cihaz da çınlıyordu.

Rias:Özür dilerim, mecburdum...

Sesim titredi, sonuçta o da bir insandı ve anlaşılan bu saçma oyuna kurban gidecekti.

Kesinlikle bu gece uyuyamayacaktım, belki de bu bir kabusumdu. Eğer bu gerçekse büyük bir vicdan azabı kesinlikle beni bekliyordu.

Chishiya:Ah, Rias oradan çekilmelisin.

Chishiya bunu der demez birden ebenin boynundaki cihaz patladı ve öldü, kanları yer yerime sertçe sıçramıştı... Gözlerimi kapattım ve duvara yaslandım.

Sonuçta her gün dibimde bir insanın kafası gövdesinden ayrılacak şiddette patlamıyordu.

Bir süre sonra o ikisi gitmişti ben ve Chishiya hâlâ dairenin güvenli odasındaydık, Chishiya bize doğru geldi.

Ebeye doğru çömeldi ve ebenin ceplerini karıştırmaya başladı.

Birden durup bana baktı.

Chishiya:Buna alışmalısın, muhtemelen her oyunda birçok kişinin ölümüne şahitlik edeceksin.

Konuşamadım, diyecek ve soracak çok şeyim vardı fakat dilim dönmüyordu...

Karıştırdığı cepten elini çıkarttı, bir kağıt vardı elinde.

Kağıdı biraz uzaktan incelemeye başladım.

Görmem için kağıdı havaya kaldırdı.

Chishiya:Ne olduğundan emin değilim.

Her tarafında çizgiler olan daire çizili bir kağıttı.


°°°

Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...

𝐋𝐈𝐅𝐄 𝐋𝐄𝐓𝐓𝐄𝐑𝐒 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin