𝐋𝐈𝐅𝐄 𝐋𝐄𝐓𝐓𝐄𝐑𝐒 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟

37

Kuina'ya cevap vermeye tenezzül bile etmedim.

Kuina:Şu an sırası değil Rias!

Rias:Hayır şu an tam sırası, oyunla ilgili bir şey yapmama gerek kalmadı.

Chishiya:Öyleyse neden Cadı'nın kim olduğunu bize söylemiyorsun? Yoksa bilmiyor musun?

Gülmeye başladım.

Rias:Siktir git, beni bu şekilde kandırabileceğini mi sanıyorsun? Oyalama beni.

Kayıtları bir türlü bulamıyordum, üçümüzü odadan çıkarttıklarından sonrası tamamen silinmişti...

Sinirle sandalyeden kalktım ve yanlarından çekip gittim, daha fazla onlara tahammül edebileceğimi sanmıyordum.

Bir anda bileğimden çekildim ve geri kamera odasına sokuldum.

Rias:Benimle dalga mı geçiyorsunuz siz?

Chishiya:Ölmek mi istiyorsun?

Rias:Beni ölüme terk eden sendin en başından.

Kuina Chishiya'yı tuttu ve karşımsan çekti.

Chishiya:Burada kal, zaten buradan çıkıyoruz biz şimdi.

Rias:Anlamıyor musun yoksa anlamak mı istemiyorsun? Arisu'yu bulmam lazım.

Kuina:Arisu için ölümü göze alma.

Ve çıktılar...

Elbette yeni tanıştığım ve pek bir diyoloğumuz olmayan biri için ölüm riskine girmeyecektim fakat yardımcı da olmak istiyordum.

Gerçi son yardımcı olmaya çalıştığımda ne oldu? Kurban oldum.

Eğer benden planla ilgili yardım isteseydi kesinlikle daha iyi bir plan kurabilirdik, o kolayı seçti.

*Chishiya bakış açısı*

Chishiya:Senden daha zayıf insanlara zorbalık yapmaktan bıkmadın mı?

Diye sordum Niragi'ye yaklaşırken.

Niragi:Peki nerede saklanıyordun?

Chishiya:Ah, saklanacak çok yerim var.

Niragi:Gerçekten sinirlerimi bozuyorsun, biliyor musun? Ama sevgilin cidden iyiymiş, senin sikikliklerinin farkında.

Chishiya:Onun lafını etme Niragi.

Niragi:Chishiya, kendini çok zeki sanıyorsun. Çok zekiymişsin gibi davranıyorsun!

Niragi'nin bu sözleriyle alay ettim.

Chishiya:Zeki gibi davranmama gerek yok. Çünkü ben gerçekten zekiyim.

Dedim yüzümde bir gülümsemeyle ellerim cebimdeyken.

Niragi homurdandı, tüfeğini kaldırdı ve bir tık sesi çıkardı.

Niragi:Tamam o zaman. Neden buna bir son vermiyoruz?

Dedi ayağa kalkıp tüfeğini omzuna dayarken.

Chishiya:Bu oyun başladığından beri ana güç kaynağımızın yönü değişti.

Niragi:Ne?

Chishiya:Bu güç jeneratörlerinden her zaman kullandığımız elektrik... Otelin güç kaynağına çevrildi. Bu, oyunu çalıştıran her kimse gizlice Sahil'e girmiş ve gücünü yer altından kontrol ediyor anlamına gelir.

Niragi:Ne halt saçmalıyorsun?

Chishiya:Bence Cadı'nın kim olduğunu biliyorsun. Bu... Sana yakın biri.

Niragi:Bana son yakın olan senin eski sevgilindi.

Chishiya:Zoru oynamak her zaman tercihin midir?

Niragi:Eksiğin var, eski sevgilinle oynamak da her zaman bir tercihim olabilir.

Sinir bozucu konuşmasına sinirlerim bozulmuştu fakat belli etmedim, sakin tavrımı korudum.

Niragi:Cadı olduğumu düşündüğünü mü söylüyorsun? Üzgünüm ama yanılıyorsun.

Chishiya:Elektrik şebekesinin nasıl çalıştığı hakkında yalnızca yönetici üyelerin bilgisi var. Ayrıca, yalnızca yöneticilerin yeraltına erişim anahtarına sahip olduğunu da biliyorum. Ve o anahtarı almak için senden başlayarak tüm yöneticileri öldüreceğim.

Diye söyledim her şeyi ellerim cebimde ve yüzümde bir sırıtışla.

Niragi tüfeğini kaldırdı ve bana doğrulttu.

Niragi:Üzgünüm ama bunu yapmana izin veremem. Planlarım var.

Chishiya:Hı hı.

Başımı salladım.

Niragi:Geri bas!

Diye bağırdı Niragi. Çalıntı oyun kartlarını çıkardım ve Niragi'nin dikkatini dağıtmak için havaya fırlattım.

Niragi yukarı baktı.

Niragi:Bu da neydi?

Silahını bana doğrulttu ve ateş etmeye başladı ancak ıskaladı.

Yeşil su tabancasını çıkardıktan kısa bir süre sonra...

Niragi:Bu da ne?

Diye kendi kendine sordu. Silahın içinden su fışkıran yerin altında çakmağa benzeyen bir şey vardı.

Oyuncak tabancanın tetiğini çektiğim anda Niragi'yi hedef aldığım ateş püskürmeye başladı.

°°°

Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...