42

50 11 26
                                    


Chishiya:Bir tüfek. Harekete geç.

Herkes koşuşturuyordu, nereye gideceğimi bilemeden boş boş ilerledim.

Chishiya:Bu bir tanksavar tüfeği!

Dedi Chishiya elleri cebinde adımlarken. Arkasından birinin bağırdığını duyunca irkildi.

Rias:Böylece bir arabanın arkasına saklanmayı unutalım.

Usagi:Nereden geliyor?

Arisu:Koş! Koş!

Diye bağırdı ona Arisu koşarken.

Tüfek ateşi devam ediyordu.

Beşimiz kalın bir sütunun arkasına saklandık.

Arisu:Bu oyunların başladığı anlamına mı geliyor?

Chishiya:Bilmiyorum.

Paniğe kapılmamış gibi konuşmuştu.

Kuina:Bize herhangi bir kural verdiler mi?

Arisu:Kurallar olmadan, bu sadece bir katliam!

Diye bağırdı Arisu tüfek ateşi devam ederken.

Rias:Kulağımın dibinde neden bağırıyorsun!?

Arisu:Pardon... Bu katliama son verilmeli!

Tekrar bağırmasıyla gözümü devirdim ve sütuna yaslandım.

Chishiya:O tüfek bir kilometre öteden öldürebilir.

Bunun yerine bir makineli tüfek ateş etmeye başladıktan kısa süre sonra...

Kuina:Kahretsin, bu sesi tanıyorum.

Dedi Kuina.

Chishiya:Artık bir saldırı tüfeğimiz var.

Rias:Kahretsin, hepiniz askerden fırlamış gibisiniz.

Usagi:Kaç tane olduklarına dair hiçbir fikrimiz yok.

Rias:Diğer oyuncular gruplaşmaya başladı.

Arisu:Birden fazla tetikçi olabilir.

Rias:Bu kadar çok oyuncunun hâlâ hayatta olduğunu kim akıl edebilirdi?

Kuina:Cidden...

Duyduğum silah sesleriyle nefesim kesildi. Adrenalini iliklerime kadar hissedebiliyordum.

Rias:Kurşunların nereden geldiği bile belli olmuyor.

Arisu:Neredeyse duyuyorlar.

Dedi Arisu başka bir yere koşmaya başlarken.

Arisu:Gitmeliyiz! Hadi.

Diye bağırdı. Saklandığımız yerden çıktık ve etrafta koşan bir sürü insan bize çarpıyordu.


Chishiya:Ayrılmamız gerek!

Fakat bunu dedikten sonra beklemediğim bir şekilde elimden tuttu ve hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Chishiya:Böyle bir anda laf etme.

Rias:Hep şu an olmaz böyle bir anda olmaz falan diyorsunuz da ne zaman olur acaba?

***

Sürücü koltuğundaki Tatta'nın arabasının önündeydik, tam Chishiya ile bineceğimiz sırada yerde bir yuvarlanma sesi işittik.

Chishiya ile ayağımızın dibine yuvarlanan bombaya baktık.

Chishiya:Bomba, gazlayın!

Chishiya tekrar elimi tuttu ve beni bir arabanın arkasına ittirip arkamdan kendini attı.


Rias:Sen ciddi olamazsın, neden onlarla gitmeme fırsat vermedin?

Chishiya:Aramız iyi olsaydı seni arabaya doğru ittirirdim.

Rias:Ha yani ceza vermeye çalıştın.

Chishiya:Hayır, çocuğum musun sen benim?

İster istemez güldüm ve ona sırtımı dönüp etrafı gözetlemeye başladım.

Chishiya:Rias.

Hiçbir şey demedim.

Chishiya:Bana inan, seni seviyorum.

Rias:Sana son inandığımda kendimi Niragi'nin altında buldum.

Chishiya:Siktiğimin sapığı...

Demesiyle ona döndüm, sinirlenmişe benziyordu.

Rias:Acaba senin beynini mi yıkıyorlar? İnsan aşık olduğu birini neden kurban edebilirki?

Chishiya:Bu duyguların benlik olmadığını düşündüm, senden vazgeçmek istedim.

Rias:Ne güzel... Ne güzel bir plan!

Chishiya:Bunun bir hata olduğunu senden ayrı kaldığımda fark ettim Rias.

Rias:Cidden çok güzelmiş, bunu çok mu düşündün Chishiya? Çünkü benim aklım almıyor da.


°°°

Şimdilik bu kadardı... Umarım beğenirsiniz. Bir yazım yanlışım varsa lütfen kusuruma bakmayın, söyleyin düzeltirim. İyi okumalar, iyi günler...

𝐋𝐈𝐅𝐄 𝐋𝐄𝐓𝐓𝐄𝐑𝐒 // ⍟𝐒𝐇𝐔𝐍𝐓𝐀𝐑𝐎 𝐂𝐇𝐈𝐒𝐇𝐈𝐘𝐀⍟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin