3.BÖLÜM;HİSSEDİLEN KÖTÜ

2.6K 118 50
                                    

3.BÖLÜM;HİSSEDİLEN KÖTÜ

Keyifli okumalar💚

Oy vermeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayınız lütfen❤⭐

!Bölümde geçen şarkı, Sasa'nın seslendirdiği; Ay Dilebere şarkısıdır.!

Anlamadığınız yerler olursa yorumlarda belirtebilirsiniz!

İnstagram hesabım Merdumgiriz.234


Çok tuhaftı! Ağlayamadım; ama ruhum paramparça olmuştu.

Fyodor Dostoyevski...


İnsan bazen der ya; benim altıncı hissim kuvvetli. Hah, işte şu an hissettiklerimin his bile olmasını istemiyordum çünkü kalbimde hissettiğim acı ve mahvoluş beni yakmaya yetiyordu.

"Öf Dicle çok yavaşsın, bak herkes çıktı," diye birden yine ve yine isyan etti Ebrar. Aslında onun isyanı daha çok sevdiği kişinin gittiği, okulumuzun hemen yanında yeni açılmış olan türkülerin söylendiği bir kafeye, ondan önce gitmekti. Bir nevi ben de senin gibiyim demekti amacı.

Göz devirerek ona baktım. "He canım, he. Herkes mi çıktı yoksa Efe mi çıktı?" Sorum ile koluma vurdu gülerek.

"Bu halinle bile gülüyorsun ya Sevda daha ne deyim sana," diye hüzünlendi gözleri. Ayağa kalktım ve çantamı koluma takarken bende koluna vurdum. Derin bir nefes aldım ve kapıyı göstererek, "sanırım bugün bende geleceğim seninle. Bu saatte büyük ihtimalle şu an nikah kıyılıyor. Ben eve falan gitmek istemiyorum. Defne Değil, onu görmek istemiyorum. Birazdan eve gidince onunla sakin bir şekilde konuşuruz."

Başını salladı. "Baban kızmasın?" Güldüm. "Bence şu an onun umurunda olan son kişi bile değilim. Yani toplantı bitene kadar serbestim gibi ve ondan önce evde olursam dediğim gibi umurunda olan son kişi bile olmam," dedim merdivenleri inerken. Bir şey demedi, sadece gülümsedi.

Yavaş yavaş okul dışına doğru yürürken gerçeklerden kaçtığım için buraya gittiğimi fark ettim. Gerçekler. Evet, babam sabah gelin tarafını çağırmıştı, bir yirmi dakika sonraya kadar ya da belki şimdiye nikahları kıyılmıştı, ev temizleniyordu ama babam, Aslan ağa, Halil ve Botan ağa eminim hâlâ evde değillerdi çünkü aşiret toplantısına gitmişlerdi. Çıkacak kararı merak ediyordum ama kesin para olurdu çünkü başka bir şey çıkacağını sanmam ya da bana öyle geliyor.

Annem hâlâ sessizdi ama bu sabah erkenden kalkıp Defne ve Sude için en güzel şeyleri hazırlamaya başlamıştı. O gelinlerini oğullarından daha çok severdi.

Defne'ye kıyamıyordu artık. Eskiden de sürekli onu mutlu etmek için uğraşırdı. Yani yaklaşık altı ay önceye kadar. O geceden sonra aniden evine dönene ve bir ay sonra yine aniden kaybolan Defne ile eskiden çok uğraşırdı.

Sabaha karşı hafif uykuya dalmışken kendime geldiğimde Sude odasına gitmişti. Onun gibi benimde içimi huzursuzluk kaplamıştı. Sanki bir şey olacaktı da bunu seziyormuşuz gibi.

İçimi derin bir huzursuzluk kaplarken kafeye yaklaşmıştık. İçeride tek tük insan vardı, ferah ve sessizdi. Seyrek insan gelirdi gündüzleri.

URGANA GEÇİRİLEN DÜŞÜNCELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin