5.BÖLÜM:ZÜMRÜT GÖZLÜ KIZ

2.1K 97 37
                                    

5.BÖLÜM; ZÜMRÜT GÖZLÜ KIZ:

Keyifli okumalar!

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız lütfen🤗
 
İnstagram hesabım Merdumgiriz.234

Sizin kız diye horladığınız bu seçkin varlığı, ben omuzumda taşıyıp, baş tacı ediyorum.

Hz. Muhammed (S.A.V)

 

“Hâlâ niye ormana bakıyorsun anlamadım gitti. Geldiğinden beri tutturmuşsun bir zümrüt yeşili, bir zümrüt yeşili.”

Hafifçe kıvrıldı genç adamın dudakları. “Yaşını bilsem ne eder, bilmesem ne eder. Zümrüt gözleri vardı. Bu orman gibi. İnsanın içine işlenen. Tanıdık geliyordu nedense. Ama güzeldi gözleri, kendisi gibi. İçime doğru evvelden, tanıyorum gibi.”

“Sen vurulmuşsun lan oğlum,” diye hafif güldü yandaki arkadaşı. Adam onu takmadı ve açık yeşil gözleri ile ormana bakmayı sürdürdü.

"Ne demişler:

Birbirine iyi gelecek insanların hayatları aniden kesişir ve uzun zamandır tanıyormuş hissiyatı yaşarlar. Bazı ruhlar birbirine çok evvelden aşinadır.”

Bir müddet sustu sonra devam etti. “Belki o zümrütlerin bende uyandırdığı his gibi. O artık zümrüt gözlü kız.”

“Sen bile şimdiden şair kesilmişsen,” dedi arkadaşı ve sustu. Dudaklarında derin ve içten bir gülüş çıktı. İkisinden de.

 
........
 
Ne mutsuzluklar esir alır da insanı ama insan yine o hüzne ve mutsuzluğa rağmen mutlukla yaşar. Çünkü yaşam, Allah tarafından insana verilen bir nimet, diğer canlılara karşı bir üstünlüktür. Verilen bu nimete en güzel şekilde bakılmalı, en güzel şekilde, kedine verilen ruhu ve bedeni paralamadan yaşamalı.

Ne yazık ki hem bizim hem de başka diyarlarda olduğu gibi zihniyet bir insana verilen en önemli şeydir. Onu doğru kullanmak ise akıl ve vicdan işidir.

Vicdan sahibi olmayan ve aklını da sadece kötülüğe kullananlar insanlar içinde kalmak ise çok zordur.

Ruhlar isyan eder, bedenler gibi. Kader gibi. Kederinden gülen Defne, oğluna keşke seni doğurmasaydım bakışı atan Güzide, abisinin hatalarını şokla izleyen Dicle ve eğer oğlunu bulmazsa onun öleceğini bilen ve bunu asla istemeyen, bunun olmaması için her şeyi yapacak olan Mustafa ağa gibi.

Son kez güldü Defne ve sinirle merdivenlere doğru adımladı. “Senin ağzın ne der Aslan ağa?” Sinirliydi. Ahmet bu kadar alçalamazdı dimi? O hamileydi. Bunu ona yapmış olamazdı, eğer yapmışsa da onun ölümünü  Aslan ağadan önce kendisi yapardı. Ondan ziyade Hira nasıl yapmıştı? O da bir kadındı. Bu kadar alçalmış olamazdı dimi?

“Duydun beni Mustafa’nın gelini. Kocanı öldürürüm,” diye kükreyen Aslan ağa ile Defne güldü. Ortam sessizce ikisine kulak veriyordu. Gülüşünü soldurdu. Sertçe merdivenleri inerek ona doğru adımladı ve önünde dikildi.

URGANA GEÇİRİLEN DÜŞÜNCELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin