10.BÖLÜM;KINA

774 52 26
                                    

10.BÖLÜM;KINA


Düzenim bozulur, hayatım alt üst diye Endişe etme. Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmadığını?

Şems-i Tebriz...


İlk defa sınır koyuyorum. Sınır! 60 vote, 50 yorum!!!

Keyifli okumalar!

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız lütfen.

Kitap için yapılan videoları görmek veya bölümler hakkında spoi almak isteyenler sizi instagram hesabıma beklerim.
Merdumgiriz.234

....
Geçmez zaman bazen insanlarda. Duraksar durur. İnsanlar istekleri için çoğu kişinin hayatını mahveder, bozar veya daha neler neler.

Mutsuzluk veya mutluluk kavramını aynı anda yaşamak mümkün müdür ki? Belirsizdir.

Allah ümitsizliğe düşme, ben vardım der. O zaman biz insanlar niye her şekilde ümitsizliğe düşeriz ki?

Olan şeylerden rabbimize sığınırız, bu dini bir iştir. Herkesin kendi işine göre adlandırdığı dinin gereği...

Babamın, abimin, Halil ve daha kimlerin kimlerin. Bir trajedi gibidir hayat ve istenç; komik ve gülünç ama acıklı. Bir o kadar saçma lakin bazı durumları komedi gibi dışa vuran, ele alan. Bir komedi türü gibi.

Benim hayatım bir komedi, dram veya trajedi türünden hangisi derseniz eğer, bende size üçünün sentezlenmiş hâli derdim.

Boş bakışlar, acılar, çirkin olaylar, üslupta saygısızlık, seçkin kişilerin içindeki varoş kişilikler ve daha neler. Her şey var ama bir insan gibi insan yok hayatımda.

Bunları biliyordum ve karşımdaki adamla olan konuşmamızdan sonra ona güveniyordum. Hayır, babama olan güvenim gibi değil, Ömer abime olan güvenim gibi.

Eminim abartmam dersiniz belki ama Mem Boran'ın gözleri abim gibi bakıyor. Güven veren bir bakış, merhamet ve sevgiyle.

Derin bir nefes alarak ellerimi sıkan adama baktım. İkimizin de bir buçuk saatlik konuşması bitmişti ve ben şimdi ona güvendiğimi, teklifini kabul ettiğimi söyleyerek buradan bindallı seçmeye gidecektim. Ölümünü kabul eden insanların içinde olan hissizliği vardı içimde. Artık tamamen kabullenmişlik hissi.

Çok konu geçmişti az önce, çok kelime ve baya eski anılar ama hepsi ona güvenmemin yanında saygı duymamı sağladı. Hem karşımdaki kişiye hem de karşıma çıkmamış ama çıksa eminim ki az buçuk tırsacağım Poyraz Boran'a.
Acaba nasıl biriydi?

Gözlerim gözlerinde, ellerim de ellerindeyken gülümsedim. "Kabul ediyorum ama sende benim şartlarımı kabul edersen tabii." Yeşil gözleri bir süre yüzümde oyalandı daha sonra gülümsedi.

"Ağa bey istediğiniz ne varsa kabul etmemi söyledi, ne plan olursa olsun kabul et dedi ama için de ölüm olmayan bir plan olursa dedi. Bende onun planına uyuyorum ve kabul ediyorum." Verdiği uyarı dolu mesajı takmadan sinir bozucu şekilde gülümsedim.

Elbette ona her şeyi anlatmıştım ama ailemin beni öldürme ihtimalini bir tık az anlatmış olabilirdim. Ama sonuç olarak zaten ben Halil ile evlensem de ölmüş olacaktım. İkisi de benim için aynıydı. Ben zaten yaşayan bir ölüydüm belki babam için ama bu hissi onun da yaşamasını istiyordum. Yaşayan bir ölü olmanın verdiği hissi...

URGANA GEÇİRİLEN DÜŞÜNCELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin