6.BÖLÜM;Part-1:KABUL VE OYUN

1.8K 93 17
                                    

6.BÖLÜM;Part-1:
"KABUL VE OYUN"

Sizi özlemişimm. Başlamadan bir şey belirtmek istiyorum o da; farkındaysanız bu kitabın okunması artsada yorumları ve oyları hâlâ çok az.

Tabbi ki bende okunmasının az olduğunu fark ettim ve bunu düşüneceğim ama başlamadan tekrar belirtmek isterim:

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız lütfen🤗⭐

İnstagram hesabım: Merdumgiriz.234

Keyifli okumalar!

Oysa benim ruhumda savaş var. Durmadan ölüyor içimdeki insanlar!

William Shakespeare...

🍁

Ne mutlu geçiyordu son zamanlar bu adama göre. Her dakika onu düşünerek geçiriyordu zamanını. Tanımadığı birini düşünerek. Lakin canını sıkan bir şey vardı bu ara. Bu kız kimdi?

Onun için, onu bulmak çocuk oyuncağıydı ama bu kız hiçbir yerden çıkmıyordu. Okuduğu okulun bile kayıt sisteminde adı yoktu.

Sahi ne güzel ismi var diye düşündü oturduğu yerde, çayını yudumlarken. Dicle. Fırat ve Dicle'deki Dicle. Sevdiğini her zaman görüp ama asla kavuşamayan Dicle. Yakın olmalarına rağmen birbirlerine hasret kalan o iki aşık.

Eğitiminden sonra ailesini görmek için evine gitmiş ve dönüş yolunda ise bu paha biçilmez mücevherle karşılaşmıştı. Lakin ne yazık ki o mücevher Akarsu ailesine ait olabilirdi. Tatsız bir sızı ağzına yer edinmiş gibi hafifçe yüzünü buruşturdu ve yavaşça doğruldu yerinden. "Abi, valla yok bak. Sen doğru duyduğuna emin misin? Dicle mi dedi o kız? Yani okulda o isimde kimse yok," dedi arkadaşı.

Genç adamın eli ensesinde dolaştı. "Ulan ne demek yok? Etraftakilerde Dicle dedi. Ne oluyor lan? Mem, kim o kız?"

Mem. Yavaşça doğruldu ve elindeki bilgisayarı masaya koyarak eline bir dal sigara aldı, Mem. "Abi, bak burada Dicle diye tek kız var o da Akarsu aşiretinin kızı olarak biliniyor ama o kız on beş yaşında. En önemlisi kardeşim... O ailede herkesin bildiğinin aksine yani denilenin aksine öyle biri yok," dedi sigarasının ucunu fitillerken.

İkisi de sabahtandır bunu düşünüyordu. Herkes bu kız Akarsu aşiretinin kızı olduğunu ve on beş yaşında diyordu.
Çoğu kişide on sekiz yaşında diyordu. Ama en önemlisi bunlar değildi.

Akarsu ailesinde Dicle isminde kimse yoktu. On beş yaşında kimse yoktu.

Ailede üç kardeş vardı. Yeni şehit olmuş Ömer, kardeşi Ahmet ve üç yaşındayken kalp hastalığı çekmiş, aniden ortalıktan yok olmuş, yıllar sonra geri gelen kardeşleri Jiyan vardı.

"Bu işte bir bit yeniği var, Mem." Ellerini verandanın korkuluklarına yaslayarak derince nefes aldı. Onun bu haline ise normalde gülmesi gereken bir Mem varken, o da artık meraklıydı. Çünkü Akarsu ailesini sevmezdi. Çıkarcı bir aileydi. Ama bu kız kimdi o da merak ediyordu.

Kaç yaşında ve kim? Neden herkes Dicle diyor? En önemlisi kimliği olmayan bu kız kim? Jiyan kim?

"Farkındayım kardeşim. Bu aile yine bir işler çevirmiş ama ne olduğu belli değil. Ulan olmayan biri var gibi duruyor. Olan biri ise yok gibi. Hay ben böyle şeyin. Bu aileden ne beklersin ki zaten. Baban haklı. Bu ailede ne kadar meymenetsiz varsa toplanmış..."

URGANA GEÇİRİLEN DÜŞÜNCELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin