Arslansoy İmparatorluğu/Amirova Bölgesi
Amirova Malikanesi 13 Şubat 2019
Elindeki kumandayı rastgele bir yere fırlattı genç kız. Haftalardır tüm İmparatorluğun konuştuğu gün gelip çatmıştı. Bugün yeni kralın tahta çıkış günüydü, tüm krallık bunu büyük bir törenle kutluyordu. Kaşları çatık halde baktığı televizyonda o göründü, yeni kralları Agah Ulu Arslansoy. Krallığın tek veliahdı o değildi hatta bir abisi bile vardı ama gelin görün ki tahta çıkan o olmuştu. Daha sonra 19 yıllık hayatını bir cehenneme çeviren kişi göründü ekranda, babası Reha Kandemir. Gerçi baba kelimesini kullanamazdı Asu, yasaktı bu sözcük ona. Beynine kazıya kazıya öğretmişti dedesi bunu. Nasıl unutabilirdi ki!
Yüzünü çevirdi Asu, o ekrana bakamazdı artık. Ailesi olmak istediği adamın asıl ailesi yanındaydı, karısı ve çocukları ile mutlu bir ailesi vardı zaten. Asu'ya ise tek bir şey kalmıştı babasından, bir sözcük hediye edilmişti ona. Her gün fısıltılarla ya da yüzüne karşı söylenen o söz,''Gayrimeşru''. Reha Kandemir'in gayrimeşru kızı Asu Nefes Amirova.
Desise'nin giriş bölümüyle başladıkkkk. Yıllardır kafamda kurup da bir türlü yazıya dökmeye cesaret edemediğim bir kurgu olur kendisi. Tarihi bir kurgu ya da bir bilim kurgu kitabı değildir. Kafanız karışmasın, olaylar günümüzde geçiyor tek fark tüm dünyaya monarşi altında hükmeden bir imparatorluk olması. Bölümler geldikçe kurgu kafanızda iyice oturacaktır. Şimdiden ileride bu kitabı okuyacak tüm okurlarıma çok teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESİSE
General Fiction''Agah'' diye mırıldanan kadının ince sesini duyan adam kollarının sarılı olduğu beli biraz daha sıkarak kadını iyice kendine çekti. ''Söyle Nefes'im, söyle benim güzel kadınım. Ne istersen söyle de önüne sereyim. Yeter ki şu ömrüme ömür katan sesi...