DESİSE

DESİSE-12.Bölüm

Arkadaşlar merhaba umarım bölümü beğenirsiniz, gecikme için çok çok sorry. Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen. Hepinizi öpüyorum. Bölüm sonunda sizi bir sürpriz bekliyor.

Amirova Malikanesi/18 Nisan 2021

Elimdeki telefon ekranından saate baktığımda gece yarını gösteriyordu. Ayağımdaki topukluları elime alarak sessiz adımlarla odama çıkıyordum. Bugün Arya'nın doğum günüydü ve biraz eğlenmeyi hak etmiştik. Odama bir kat kalmışken koridorun sonunda bulunan dedemin çalışma odasının ışıklarının yandığını gördüm. Uyanık mıydı? Bu saatte çoktan yatağında olması gerekirdi. Yokluğumu fark ettiğini sanmıyordum çünkü öyle bir ihtimal dahilinde çoktan bulunup eve getirilmiş olmalıydım. Yukarıya çıkıp üstümü değiştirecek ve yeni uyanmışım gibi gelip bir kontrol edecektim. Bir şeyler dönüyordu, hissediyordum.

Arkam merdivenlere dönük bir şekilde çalışma odasına bakarken, ensemde bir soluk hissedince, bedenime bir ürperti yayılmıştı. Korku ile arkamı döndüğümde Tati'nin endişeli bakışlarıyla beni izlediğini gördüm.

''Efendim, neredesiniz siz? Dedeniz fark edecek diye çok korktum'' diye korku ve endişeli ses tonuyla fısıldamıştı.

''Ne oluyor Tati? Dedem neden uyanık?'' derken onun gibi fısıldamış ve üst kata yönelmiştim. Sessiz adımlarıyla beni takip eden Tati, sorumu yanıtsız bırakmamıştı.

''Misafirleri var efendim, Başkent'ten gelen misafirler'' diye belirttiğinde adımlarım durmuş hızlıca elimdeki ayakkabıları onun ellerine bırakarak çalışma odasına yönelmiştim. Tam o anda, elinde bir tepsi ile odadan çıkan Âdem ile karşılaştık. Tati koridorun ucunda bekliyor, Âdem ise çıktığı odanın önünde eli kapı kulpunda dururken beni görmenin şaşkınlığını yaşıyordu.

İşaret parmağımı dudaklarıma bastırarak sessiz kalmasını istediğimi belirtmiş, o ise başıyla beni onaylamıştı. Çıktığı kapının kulpundaki elini hafifçe çekerek kapının tamamen kapanmasını engellemiştim. Herhangi bir ses çıkmamıştı ve içeride neler dönüyordu bilmiyordum ama gelen seslere bakılırsa hararetli bir tartışmanın ortasında oldukları kesindi.

Minik aralıktan içeriye baktığımda gördüğüm tek şey sadece yan profili görünen bir adamdı. Yüzünü tamamen seçemesem de gömleğinin yakalarından başlayarak boynunun sol köşesini kaplayan bir dövme vardı, Anka kuşuydu bu.

İçimi bir bilinmezlik ile doldurmuştu bu görüntü. Bu adamı ilk defa görüyordum, Amirovalı değildi. Tati'nin bahsettiği misafir bu olmalıydı. Daha sonra bir ses işitti kulaklarım, oldukça tanıdık bir sesti bu. Demir ne halt ediyordu burada?

''Efendim, şu bahsettiğiniz belgeleri elde edebileceğimizden emin misiniz?'' diye bir soru çıkmıştı bu sesten. Ne belgelerinden bahsediyordu bu salak?

Görüş alanımda olan kişinin dudakları hareket etmeye başlayınca, efendim diye hitap ettiği kişinin bu adam olduğunu anlamıştım.

''Neden olmasın? Buna mecburuz, o belgeler bizim tek şansımız olabilir. Onları kaçırdığımız taktirde tüm planı başa almak zorunda kalırız'' diye kendinden emin bir ses tonuyla cevaplamıştı Demir'i. Dik duruşu ve mimikleriyle bile buradan olmadığını anlardınız bu adamın. Asil bir duruşu vardı.

Ne planından bahsediyorlardı? Krallık bir görev mi vermişti bu bölgeye? Hiçbir şey anlayamıyordum.

''Belgeleri elde ettiğimizde güvenliği için Amirova'da saklayacağız''. Dedemdi bu ama içime bir kuşku yerleşmişti o an. Gizli saklı bir toplantı, sanırsam çalmaya düşündükleri belgeler ve tanıdık olmayan bir sima...