Ertesi gün komutan, nizamiyeden Timuçin'in elinde büyük bir paketle gizli saklı girdiğini öğrenmişti. Paketle Aydan'ın odasına gitmiş, sonra ikisi de yemekhaneye gitmişti. Daha fazla bekleyip, kimsenin canını tehlikeye atmaya niyeti yoktu. Muhtemelen eylem yemekhanede olacaktı. Yemekhaneye bir hışım dalarken yanında sadece kendi timi vardı. Her yeri boşalttırmıştı. Onlar içeriye daldığında, Aydan ve Timuçin mutfak dolaplarına bişey yerleştiriyorlardı.
-napıyosunuz siz orada
--çatal arıyoruz
-ellerinizi yukarı kaldırın ve bize doğru ilerleyin
Timuçin de Aydan da ağızları bir karış açık komutana bakıyorlardı.
-size diyorum elleri göreceğimiz şekilde yukarı kaldırın ve salonun ortasına gelin. Ani hareket etmeyin
--Karahan ne diyosun sen
-dediğimi yapın, diye gürledi komutan.
Timuçin'le Aydan birbirlerine baktılar. Şaka yapıyolar herhalde. Eşek şakası. Ellerini enselerinde birleştirip, salonun ortasına yürüdüler. Timin geri kalanının elleri bellerindeki silahtaydı. Gözlerinde nefret, komutanın komutunu bekliyorlardı.
-burada bu saatte ne işiniz var
-komutanım çatal alıyorduk gerçekten
-Timuçin yemek saati değil, beni uğraştırmayın açıklayın herşeyi
--biz gerçekten çatal almaya geldik. İzin verirseniz açıklıcaz
-vakit mi kazanmaya çalışıyosun Aydan. Neyi açıklayacaksınız. Bomba nerde ve ne tür bana onu söyle..
Aydan'ın şaşkın ifadesi yerini öfkeli bi hale bıraktı. Timuçin hala şoktaydı. Komutan kendilerini ihanetin en kötüsü ile suçluyordu. Şaşkınlıkla konuştu Timuçin ;
-komutanım vallahi sadece pasta aldık biz
Aydan Timuçin'e bakmadan sözünü kesti;
--sus bi Timuçin.
Gözlerini Karahan'a dikti. Kendine yöneltilen silahları umursamadan komutanın önüne yürüdü. Öfkeyle parlayan gözlerini komutandan hiç çekmeden dişlerinin arasından konuştu ;
--sen şimdi benle Timuçin'in, askeriyenin içine bomba soktuğunu mu ima ediyosun
-ima etmiyorum direkt söylüyorum
Aydan yutkunamadı. Gözlerinden hayal kırıklığı geçiyordu, göz bebekleri titredi. Ama öfkesi daha baskın geldi. İçi kaynıyordu Aydan'ın. Bu kaçıncı güvensizlikti, bu kaçıncı aşağılama. Ve durum o kadar komikti ki. Birine anlatsa götüyle gülerdi.
-komutanım yok öyle bişey. Biz gerçekten sadece past...
-sikerim sizin pastanızı. Kaç gündür herkesten gizli konuşmalar sadece siktiğimin pastası için mi. notlar. saklamalar..ne hikmetse askeriyeye eylem planı olduğunu öğrendiğimiz zamana denk geliyor sizin pasta sevdanız.
Aydan gözlerini kapatıp, nefesini verdi. Sakin olmaya sakin davranmaya çalışıyordu. Karahan Aydan'a alayla baktı.
-ooo sende utanma var mıydı Aydan hanım.
--utanmıyorum zaten. Nasıl böyle yaşayabiliyosun ona üzülüyorum. Her seferinde aynı hataya düşerek..
-sen kendine üzül
Bir iki adımla Aydan'ın önünde durup, kulağına eğildi. iğrenir gibi konuştu
-sonuçta terörist artığı olan ben değilim. ve ben, terörist artıklarına güvenmem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY'DAN
Azione"Yavaşça boğazına, maskenin ucuna doğru indirdiğim elimi yakaladı. Hafifçe sıktı. Gözleri uyarır şekilde parladı. --tamamen çıkarmayacağım. İzin ver dudaklarını açayım. Sadece o kadar açacağım. Nefes alamıyorum Karahan.. diye fısıldadım. Elim...