YİNE YENİ YENİDEN SINANANLAR

721 58 11
                                    


      Şafak söktüğünde herkes ayaklanmıştı ama Aydan hala uyuyordu. Ferhat çekinerek Karahan'a döndü;

    -sen mi uyandırsan acaba

    -evet boğazıma sarılsın demi

    -amacın o değil mi zaten ? dedi Ferhat sırıtarak..

    -sağol Ferhat ama bir süre daha hayatta kalmam lazım

    -iyi be iyilik de yaramıyor

Yavaşça yaklaştı Aydan'a Ferhat;

    -Aydan uyan sabah oldu

    --öf bi siktir git Ferhat ya. Bi uyutmadın tepemde

    -lan kalk, kampı boşaltıcaz

    --ya bi çık git buradan. Bu çadır burada kalsın ben getiririm size. Az daha uyucam lan

    -Levent dışarda seni bekliyor Aydan

Aydan bıkkınca doğruldu. Yüzünü sıvazladı.

    --yalan söyleme, levent dışarda beklemez beni

    -ne demek dışarda beklemez

    --levent bekleyecek adam değil, gelir götürür

    -ee hani levent burda demiştin.

    --burada zaten, sadece beni beklemiyor. Birazdan çıkacağımı biliyordur o..yoksa çoktan dalmıştı içeri.. of sabah sabah amma konuşturdun ha..

    -napayım başka türlü kalkacağın yoktu.

    --böyle de kalkmazdım da uykum kaçtı.

    Karahan'ın bakışları altında, sersem adımlarla çadırdan çıktı Aydan. Peşinden Ferhat ve Karahan da çıktı. Aydan'ın gözleri yerini biliyormuş gibi, az ilerde sağ tarafta ayakta çayını içen Levent'i buldu. Onla birlikte Karahan ve Ferhat'ın da bakışları Levent'e döndü. Levent dümdüz Aydan'a bakıyordu. Yüzünde zerre mimik yoktu. Ürpertici bi sakinliği vardı. Uzun boylu, açık tenli, kumral bir adamdı. Dağda olan bir adamın aksine cildi bronzlaşmamış lekelenmemişti. Açık kahve rengi gözleri hissiz bakıyordu. Kumral kirli sakalları çok uzun değildi. Aydan esneyerek yanına gitti. Levent'in elindeki çaya uzanıp aldı. Levent'in iri elleri arasından kimse bişey alamaz gibi dururken, Aydan'ın teklifsiz bir şekilde çayını almasını olağan karşılamış gibiydi. Levent'in bakışları hala Aydandaydı. Aydan çaydan bir yudum alıp yüzünü buruşturdu.

    --vay anasını avradını. Her seferinde ağzım haşlanıyor. Bu kadar kaynar içmek zorunda mısın ?

Levent'e bakmadan sorduğu soruyla, Levent'in ifadesiz gözleri Aydan'daydı hala. Şöyle bir süzdü Aydan'ı.

    -hayatımı ısıtıyorum, dedi.

    --biliyorum ben olmayınca dünyan çok soğuk, diyerek sırıttı Aydan.

    Karahan sinirle ikisini izliyordu. Bir şey demeye hakkı yoktu. Bu yüzden araya giremiyordu. Ferhatla birlikte yanlarına daha da yaklaştılar. Levent'in gözleri ikisine de değmemişti. Ufak bir tebessümle Aydan'a bakıyordu. Ferhat Levent'in karşısında durdu,

    -hoşgeldin Levent yüzbaşı

    -hoşbulduk Ferhat komutan

    -tanıştırayım Yüzbaşı Karahan

Karahan ağzını açmadan, kaşları çatık vaziyette elini uzattı, Leventse ;

    -memnun oldum ,diyerek hissiz bir ifade ile tokalaştı..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AY'DANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin