Ünsal ailesinin göz bebeği, mesleğinde oldukça başarılı genç biz kızın yolu, bu hareketli hayatından uzaklaşmak üzere en yakın arkadaşının yanına Şırnak'a düşer. Nereden bilebilirdi ki hayatının en zorlu günlerinin orada geçeceğini, büyük kayıpları...
Altta ki küçük yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın ⭐️
Keyifli okumalar dilerim 🦋
Sınır: 240Vote & 240Yorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
GÖLGE TİMİ:
Hayat hep beklenmedik şeylere gebedir. Aynı şu an da Gölge timinin beklemediği bir saldırıya uğraması, Aksu'nun vurulması ve Lina'nın kaçırılması gibi.
Çatışma hâlâ devam ediyordu ve kimse Aksu'nun vurulup Lina'nın kaçırıldığını fark etmemişti. O yaşanan kargaşa da Aksu'nun amacı Lina'yı güvenli bir alana götürmekti ama ışıkların bir anda gitmesi ve arkasından aldığı darbe ile vurulması beklemediği bir şeydi.
Ama onlara boşuna Gölge timi demiyorlardı. Her zaman olduğu gibi o itlerin hepsini teker teker indirmişlerdi.
Batu ''Komutanım sanırım etraf temizlendi. Işıkları açabiliriz'' dedi nefes nefese. Alkan ''ışıkları açın!'' diye emir verdiğin de ışıklar açıldı. Her yerde ceset ve onlardan süzülen kanlar vardı. Gölge timi bunlara alışıktı ama sağlıkçılar bu kadar cesedin ortasında kalmaya alışık değildi.
''Komutanım! Köstebek vurulmuş!''
Taylan'ın cümlesi ortaya bomba gibi düşerken Alkan'ın bakışları az ileride vurulmuş olan Aksu'ya çevrildi. Gölge timi hızla Aksu'nun yanına koşarken Tuğçe'nin hâlâ şokta olduğunu gören Bedirhan da ona hiçbir şey demeden müdahale edebilmek için Aksu'nun yanına koştu.
Tuğçe ise çadırın dibin de çökmüş, ellerini kulaklarına koymuş bir şekilde yerde olan şerefsizlerin cesetlerine bakıyordu.
''İzin verin bakayım'' diyen Bedirhan hızla Aksu'nun yanına eğildi ve ilk olarak nabzına baktı. Yaşıyordu ama nabzı yavaştı. Sırtından vurulduğu için yüz üstü bir şekilde yere düşmüştü. Bedirhan eğildiği yerden kalkarak ''Barakaya götürmeliyiz'' dedi.
Taylan Aksu'yu hızla kucağına alırken Bedirhan'ın peşinden ilerlemeye başladı.
Tuğçe dışında kimse Lina'nın yokluğunu fark etmemişti. Tuğçe etrafta gözlerini gezdirdi ama Lina'yı hiçbir şekilde göremedi.
Lina yoktu.
Uraz soğuk kanlılığını koruyarak ''aranızda vurulan var mı?'' diye sordu gür bir sesle. Bütün askerler ''hayır komutanım!'' dediklerinde Uraz başını salladı. Hemen yanına olan Alp'e döndü ortalıklar da olamayan doktoru sormak için.
