Ünsal ailesinin göz bebeği, mesleğinde oldukça başarılı genç biz kızın yolu, bu hareketli hayatından uzaklaşmak üzere en yakın arkadaşının yanına Şırnak'a düşer. Nereden bilebilirdi ki hayatının en zorlu günlerinin orada geçeceğini, büyük kayıpları...
Altta ki küçük yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın ⭐️
Keyifli okumalar dilerim 🦋
Sınır: 170Vote & 170Yorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Kerem Alkan'ın kolundan nazik bir şekilde tutarak arabandan indirirken gözlerimle Alkan'ı süzerek yarasının nerede olduğunu bulmaya çalışıyordum.
Alkan'a bakarak ''yaran nerede?'' diye sordum. Alkan benim bu endişeli halime alaycıl bir şekilde bakarak ''korkma doktor ölmem'' dedi. Dediği şeye kaşlarımı çattığımda ''çok konuşma yaran nerede?'' diye sorumu yeniledim.
Ölümle dalga geçiyordu resmen!
Kolunu Kerem'in elinden çekerek ''laflarına dikkat et'' dedi ve yanımdan geçerek sağlık ocağının içine ilerlemeye başladı. Kerem'e dönerek ''neresi yaralı bu adamın?'' diye sordum. Kerem bana baygın bir şekilde bakarak ''kurşun sağ omzunu sıyırdı'' dedi.
Gözlerimi kapatıp elimi kalbimin üstüne koydum ve rahat bir nefes aldım. Gözlerimi açarak ''başka yaralı var mı?'' diye sordum. Kerem yüzünde ki siyah maskeyi çıkartarak ''Allah'a şükür yok'' dedi.
''Tamam'' diyerek arkamı döndüm ve sağlık ocağının içine ilerlemeye başladım. Sağlık ocağının içine girdiğimde Ebru bir anda karşıma çıktı ve ''Demir komutan içeride sizi bekliyor'' dediğin de ona garip bir şekilde baktım.
Demir komutan kimdi ya?
''Demir komutan kim Ebru?'' diye sorduğum da Ebru küçük bir tebessüm ederek ''Alkan komutan yani'' dediğin de gözlerim şaşkınla açıldı.
Alkan'ın ismi Demir miydi?
''Onun ismi Demir mi?'' diye sordum kısık bir sesle. Ebru da bana ayak uydurarak kısık bir sesle ''yani sanırım iki ismi varmış öyle duydum ama biz sadece Demir ismini biliyoruz'' dedi.
''Siz derken başka kimler öyle biliyor ki?''
''Yani biz doktorlar ve köy halkı falan'' dediğin de ''niye Alkan diye hitap ediyorlar o zaman?'' diye sordum.
''Yani lakabı Alkan, ismini bilmeyenler Alkan diyor, aslında ismini bilenler de Alkan diyor. Siz böyle sorunca bilemedim şimdi'' dedi Ebru.
Başımı tamam anlamında salladıktan sonra ''niye beni bekliyor?'' diye sordum.
''Ne için olacak pansuman için'' dedi Ebru.
''Pansumanını ben mi yapacakmışım?'' diye sordum kaşlarımı yukarı kaldırarak.
