Ünsal ailesinin göz bebeği, mesleğinde oldukça başarılı genç biz kızın yolu, bu hareketli hayatından uzaklaşmak üzere en yakın arkadaşının yanına Şırnak'a düşer. Nereden bilebilirdi ki hayatının en zorlu günlerinin orada geçeceğini, büyük kayıpları...
Bazılarınıza ufak bir sürprizim olabileceğini söylemiştim. Bu bölüm benden size karne hediyesi olsun. 🤍🫶🏻
Altta ki küçük yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın ⭐️
Keyifli okumalar dilerim 🦋
Sınır: 190Vote & 190 yorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
''Ben Yüzbaşı Uraz Demir Eraslan'ın kardeşi Arın Eraslan''
NE?
Uraz mı?
Demir mi?
Eraslan mı?
Arın mı?
Allah'ım sen benim akıl sağlığımı koru ya rabbim.
Bu karşımda ki adam onun kardeşi idi ve ben az önce onun tam ismini öğrendim!
Ama doğruyu söyleyeyim fazlasıyla güzel ve ilgi çekici bir ismi varmış.
Uraz Demir Eraslan.
Allah'ım ismi çok güzeldi!
Kendine gel mal! Adam sana garip garip bakıyor!
''Ha anladım. Sen onun kardeşisin yani'' dedim saçma sapan bir şekilde. Adam bu halime gülerek ''ismini tam olarak bilmiyordun dimi? O yüzden şaşırdın?'' diye sorunca kaşlarım şaşkınlık ile havalandı.
''Evet bilmiyordum ama, senin bunu bana söylemen ne kadar doğru?'' diye sordum. Çünkü bildiğim kadarıyla Demir'in tam ismini kimse bilmiyordu, bu çocuk bana neden söylemişti?
Arın ikilemde kalmış bir şekilde ''Normal de doktorlar abimin ismini bilirlerdi ama sen böyle sorunca ben de ikilemde kaldım. Yanlış bir şey yaptım sanırım ve abim ağızıma sıçacak'' dedi.
Şu an da yaşanılan bu olay benim de kafamı karıştırdığı için beynimin içi allak bullak oldu.
Bakışlarımı ondan çekerek ''neyse tamam, zaten ben de ona ismi ile hitap etmem. Yani 2. İsmi ile hitap ediyordum öyle etmeye devam ederim'' dedim.
Arın sıkıntılı bir nefes vererek ''evet daha iyi olur'' dediğin de söylememesi gerektiğini anladım. Umarım ondan yana bir sıkıntı çıkmazdı. Ben zaten kimseye bir şey söylemeyeceğim için sıkıntı yoktu.
Arın elinde ki kek tabağını bana uzatarak ''neyse, afiyet olsun umarım beğenirsiniz'' dediğin de tekrardan kek için teşekkür ettim elinde ki tabağı aldım.
