~10.Bölüm~

38 6 4
                                    

Aydan hanım Ayşe hanım ile anlaşarak yanından ayrıldı. İki bahçe arasında boy boy uzanan çam ağaçları bulunuyordu. Onları çevreleyen rengârenk çiçekler bahçeyi daha da cazip bir hâle getiriyordu. Bahçelerin ön ve arka kısımları metrelerce yükseklikte duvarlar ile örülüydü. Bu duvarlar üzerinde evlere doğru bakan  loş ışıklar bulunuyordu. Bahçede bulunan havuz ve yapay çimler adeta bir yaz havası katıyordu. Masa üzerinde özenle dizilmiş nefis yemeklerin kokusu tüm sokağa yayılıyordu. Aydan hanım, Yaman'ı masa başında yakaladı.
"Sen ne yapıyorsun?" Elindeki zeytinyağlı dolma dudaklarına değiyordu. Duraksadı ve ona doğru döndü. "Özür dilerim ama çok güzel görünüyordu." Aydan hanım gülümseyerek ona baktı.
"Afiyet olsun çocuğum ama hep beraber oturduktan sonra yesen diyordum?"
Utangaç bir tavırla ellerini belinde birleştirdi.
"Peki efendim ama dolmadan yemezseniz çok sevinirim." Karşısında kahkahalara boğulan bir kadın vardı.
"Tamam söz kendi hakkımı sana vereceğim. Alaz nerede?"

"En son odasındaydı. Bir güzel duş aldık. Cesareti ve özgüveni yerinde ayağının acısını çok fazla takmıyor. Birazdan onu alıp aşağı ineceğim."
"Tamam canım çabuk gelinde yemekler soğumasın." Yaman koşarak Alaz'ın bulunduğu odanın kapısına vurdu.
"Abi hazır mısın?"
"Şu pantolonu bir türlü giyemedim."
"Ben yardımcı olayım abi de aşağıda yemekler hazırmış soğumasın dedi  Aydan teyze "

Alaz dikkatlice dudakları inceledi. "Kendini zeytinyağına mı batırdın?" Parmağını dudaklarına dokundurdu.
"Harikaydı."
"Dolma mı?"
"Evet abi."
"Hadi o zaman hızlı ol da aşağı inelim."

Melina pastasının son süslerini de üzerine koydu ve bahçeye çıktı. Alaz ise tekerlekli sandalyesi ile bahçede ki masaya doğru ilerliyordu. Aşk onların birbirlerini görmesi için günlerinden yine bir günü ellerinden almıştı. İki bahçe arasındaki çam ağaçları onların birbirlerini görmesini engelliyordu. Ayşe hanım elindeki gramafonu özenle tutuyordu. Onu masa üzerine yerleştirdi ve pastaya baktı.
"Yine üzerinde kelebek süsleri var."
"Evet. Nasıl, güzel olmuş mu?"
" Harika gözüküyor. Sen hemşire yerine keşke yemekler ile ilgili bir meslek sahibi olsaydın. Pastaların göz alıcı ve tatları da muhteşem."
"İnanın hiç düşünmedim."
"Aslında çok geç kalmış da değilsin. Sosyal medya hesaplarının ardı kesilmiyor oradan istek üzerine satış yapabilirsin."
"Bence bu işi yapmalısın. Hem ek gelir de sağlamış olursun. Ne dersin?"
"Bunu düşüneceğim." Plağı yuvasına yerleştirdi ve ona doğru gülümsedi. Müziğin sesini duyan Alaz, Aydan hanıma doğru yöneldi.
"Bizim ki yine açmış hasret şarkılarını."
"Her zaman olduğu gibi yine çok güzel bir masa hazırlanmış. Akşam yemeği için çağırdım ama gelmedi misafiri varmış." Alaz çam ağaçları arasından onu görmek için bir gözünü kıstı. Masa da oturan uzun saçlı kızı görüyor ve inceliyordu. Sırtı ona karşı dönüktü.
"Şu uzun saçlı kadın mı?"
"Evet canım. Ayşe'nin yeni hemşiresi."
"Hemşire mi? Neyi var ki?"
"Sen hastanedeyken  oda oradaydı.Biraz rahatsızlanmış. Oğlu da yurtdışına gidince hemşire tutmuş."
"Önemli bir şey yok değil mi?"
"Yok daha iyi bilirsin işte Ayşe arada sırada nefes darlığı çekiyor. İstersen yanına git biraz." Alaz masa üzerinde ki güle doğru baktı uzandı ve eline aldı. Çam ağaçları arasında Ayşe hanımı süzmeye başladı. Kolunu kaldırdı ve gerildi elindeki çiçeği ona doğru fırlattı. Hava da hızlıca uçan gül rüzgârın etkisiyle Melina'nın tabağına düştü. "Ah." Melina'nın çığlığı tüm sokakta duyuldu.
Alaz duyduğu sese karşılık. "Yanlış adres."
"Teğet geçti be." Ayşe hanım gülü eline aldı.
"Korkma kızım sakin ol. Benim komşu biraz deli." Bahçeye doğru döndü.
"Sana da geçmiş olsun deli oğlan. Yanına geleceğim merak etme. Senin durumun benden daha ciddi sakın geleyim deme yorma kendini." Diye bağırdı.
"Bekliyorum." Diyerek karşılık verdi. Melina pastasından bir dilim aldı ve tabağına koydu.
"Gerçekten deli mi? Kim bunlar?"
"Senin bana baktığın zamanlarda yoktular. Yeni taşındılar diyeceğim ama aramızda ki samimiyet ve sıcaklık sanki yıllardan beri var gibiydi. Oğluma olan sevgim ne ise o da benim için öyledir. Neşeli, cana yakın, sıcakkanlı birisi biraz da deli işte. Elindeki hortum ile oradan beni ısladığı bile olmuştur.

~ KUVARS ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin