~17.Bölüm~

31 5 5
                                    

Alaz'ın sıradaki sürprizi ise çizdiği elbisenin tasarımını aile dostları Seren hanıma tanıtmaktı. Uzun bir yolculuğun ardından fabrikaya gitti.
"Seren hanım?"

"Hoş geldin seni çok iyi gördüm. İyileşmişsin" Gülümsedi ve ona sarıldı.
"Evet sana bahsedeceğim konuyu kimseye anlatma. Özellikle de anneme. Bu yıl benden rica ettiğin elbise tasarımı hazır.
Yaman bagajdan tuvali getirir misin?" Yaman bagajdan tuvali aldı ve odaya girdi.

Tuvali Seren hanım'a doğru tuttu. "Elbisemiz bu ama beden ölçüleri farklı olacak." Cebindeki kağıdı çıkarttı ve ona verdi. Yaman araya girdi. "Beden ölçüsünü mü aldın?"

"Evet dün dans ederken karış karış hesapladım. Bu konuda yetenekliyimdir. Yaman elini kaldırdı.
"Pes" Seren hanım elbiseyi inceledi.
"Bu çok güzel hem de harika elbise modeli gerçekten çok hoş." Alaz kapıya doğru yürüdü ve arkasını döndü. "O zaman sana kolaylıklar gelsin. Biz artık gidelim."
Melina için hazırlanan sürprizlerin sonuncusu da bitmişti. Yarım saatlik yolculuğun ardından eve vardılar.

"Abi şu işi bana bir anlatır mısın? Bu kadın kim?"

"Onunla ilk gün Paterica koyunda karşılaştık. Ertesi gün onu görmeye gittiğimde bana araba çarpmıştı. Anladığım kadarı ile o da o gün benim için gelmiş. Hastanede tekrar karşılaştık. O kısmı çok hatırlamıyorum ama galiba o gün ameliyat sonrası biraz saçmaladım. Sonra da bir gece akşam yemeğinde karşılaştık. Ona her baktığımda hissettiğim duygulardan o kadar emindim ki bunu ondan da gizleyemedim.
Dün gece dans ederken bana nasıl baktığını gördüm. Ağzından kaçırdığı kelimeleri yakaladım. Birbirimizi bekliyor gibiydik ve daha fazla bekletmek istemiyorum. Bu hissi bana ilk yaşatan kadının bir ömür boyu hayatımda olmasını istiyorum."

"Senin adına çok sevindim. Doğruyu söylemek gerekirse çok yakışıyorsunuz." Cebinden küçük bir kutu çıkarttı. Rengi kırmızı oldukça parlaktı. Kapağını açtı ve ona doğru gösterdi. Kutunun içinde pırlanta ile işlenmiş bir kelebek bulunuyordu.
"Bunu nasıl yaptırdın?" Diyerek şaşkınlığını gizleyemedi.
"Yapmam dediğim şeyleri yaptıran biri var. Bu biri sevdiğin kadınsa eğer onun uğruna yapamayacağın hiç bir şey yoktur."
Aydan hanım'ın ayak sesleri duyuluyordu. Çantasını koltuğa fırlattı ve sarıldı.
"Alçılar alınmış hadi bakalım geçmiş olsun."
"Sağ ol annem nihayet kurtuldum."
"Şimdi sıra elbiseye geldi. Gazetelerde manşet olmuşuz. Sanırım herkes senin elbiseni merak ediyor."
"Merak etme anne her şeyi yoluna koyacağım. Bir kaç gün içerisinde her şey eskisinden çok daha iyi olacak." Aydan hanım alnından öptü.
"Sana inanıyorum."

Bir kaç gün içinde tüm hazırlıklar yapıldı. Serpil olan bitenden haberdardı. Bu gece herşeyin başlangıcı olacaktı. Akşamın geç saatleri yaklaşıyordu. Yaman elinde ki kutu ile Melina'nın bulunduğu evin zilini çaldı. Melina odasından çıktı ve koşarak kapıya ilerledi.
"Ben bakarım."
Kapıyı açtığında Yamanı karşısında elinde bir kutu ile gördü.

"Merhabalar hanımefendi sanırım bu size ait." Melina ellerinin titrediğini hissetti ve kutuya doğru uzandı. Şaşkınlığından ötürü cevap veremedi. Usulca kapıyı kapattı ve odasına çıktı. Kutuyu yavaşça açtı ve içindeki notu okudu.
"Sıcak kahven seni bekliyor." Onu ilk gördüğü gün de kahve içtiğini anımsadı. Şaşkınlığına derince aldığı nefes eşlik ediyordu. Kutu içerisindeki elbiseyi aldı ve inceledi.
Ayna karşısına geçerek üzerine tuttu. Kendine bakarak aptalca güldü. Kutunun içerisini karıştırmaya devam etti.
Dizleri titriyor ve yürümekte zorlanıyordu. Parfüm şişesini aldı ve kuvars taşlı kelebeği dikkatlice inceledi. Kanatlarını okşadı ve sıktı. Parfümden uçan koku boynuna bıçak gibi saplandı. Nefesini tutuyordu. Vücudunun her yerini ter basmıştı. Alaz'ın kendisini Paterica koyunda beklediğini düşündü. Elbiseyi aldı ve üzerine giydi. Dağılan saçlarını taradı ve hızlıca odadan çıktı. Odasından çıktığında karşısında Aydan ve Ayşe hanımın ona gülümsediğini gördü. Aydan hanım elbiseye bakmaktan gözlerini alamadı.

~ KUVARS ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin