İlk öpüşme┆51┆

5.1K 528 310
                                    

17 Eylül 2023

Ahsen Kozoğlu'nun ölüm tarihi 17 Eylül'dü.

Ayrıldıklarından bir gün sonra annesinin ölüm dönümüydü.

"Atlas'ım, iyi misin?"

"Neden 16 Eylül?" diye sordu Atlas zorlanarak. Kelimeler düğümlenmişti dudaklarında.

"Bunun cevabını vermeyeceğimi biliyorsun."

"Neden annenin birinci yılından bir gün önce?" Atlas sonunda gözlerini Vuslat'ın gözlerine çevirebilmişti cesaret ederek.

"Zamanı gelince öğrenirsin."

"Vuslat." diyerek tüm bedenini ona çevirdi Atlas. "Korkutma beni. Neden bir gün önce?"

"Dediğim gibi, zamanı geldiğinde öğrenirsin."

Atlas onun hiçbir şey demeyeceğini anladığında kafasını salladı sadece. Vuslat dudaklarını mühürlemişti, Atlas o mührü açamıyordu.

"Gidelim." dedi Vuslat onun elinden tutup. Gitmeden önce annesinin mezarına son bir kez daha baktı ve Atlas'ın elinden sıkı sıkı tutup mezarlıktan çıktığında ilerideki park edilmiş arabaya gözlerini kısarak baktı. "Birini yollarım ben, getirir senin arabanı. Şimdi benim arabam ile gidelim."

"Nasıl istersen." diye fısıldadı Atlas mezarlığa kısa bir bakış atarken. İçine büyük bir sıkıntı girmişti.

Vuslat onun için arabanın kapısını açtı, Atlas bindiğinde kapıyı yavaşça kapatıp kendi yerine geçti. "Gitmek istediğin bir yer varsa gidebiliriz?"

"Yok." diyerek kafasını iki yana salladı Atlas. "Eve gidelim."

Vuslat onun durgunlaştığını fark etmişti, nedenini bildiği için Atlas'a hiçbir şey sormadı. Sadece bir ara hafifçe Atlas'ın bacağını sıkıp tekrardan yollara odaklanmıştı. Eve geldiklerinde ortalıkta kimse gözükmüyordu. "Asya nerede?"

"Efendim?" diyerek Vuslat'a döndü Atlas. "Ne sordun?"

"Asya nerede? Uyanmadı mı hala?"

"Banyo yapacaktı bugün. Duşa girmiştir. Sabahları yıkanmayı sever."

Vuslat kafasını sallayıp koltuğa oturdu ve Atlas'ı da kendi üzerine çekip onu düşürdü. "Korkulacak bir şey yok. Seni sonsuza kadar yanımda tutamam, değil mi? Ömrümün sonuna kadar sevgilim ol diyerek teklif etseydin kabul etmezdin. Ben de kısa ama öz olsun diyerek bu tarihi seçtim. Altında bir sebep yok."

"Öyle mi?" diyerek gülümseme çalıştı Atlas. "Bunu duyduğuma sevindim."

Vuslat onun sahte gülümsemesine kısa bir bakış attıktan sonra dudağının kenarından öptü. "Bugün çok işim var. İlgilenmem gereken dosyalar birikti iyice. Çalışma odasında olacağım."

"Elbette." diyerek Vuslat'ın kucağından kalktı Atlas. "Ben de spor salonunda olacağım."

Vuslat koltuktan kalktı. Bir şey diyecek gibi oldu ama vazgeçti. Arkasını dönüp asansöre doğru adımlamaya başladı ve bir süre sonra gözden kayboldu. Atlas ise üzerine rahat eşofman takımlarını çektikten sonra saatlerce kum torbası yumrukladı.

.

İki gün geçmesine rağmen Atlas hala düşüncelerinden sıyrılamamıştı. Vuslat her ne kadar önemsiz bir tarih diye diretse de Atlas önemsiz olduğunu düşünmüyordu. O tarihi seçmesinin altında bir sebebin yattığını biliyordu.

Odada bir sağa bir sola gidiyordu. Konuyu ne zaman açmak istese Vuslat usta bir şekilde konuyu değiştiriyordu.

Çekmeceyi açtı. En üstte Vuslat kendisine doğum gününde vermiş olduğu hediye vardı. Elini uzatıp ipin ucuna bağlamış olduğu küçük anahtara bakarken Vuslat'ın o gün kurduğu cümleler kafasında yine canlandı.

vuslat , GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin