Manzara karşısında beden bedene ┆18┆

11.3K 642 123
                                    

Atlas gözlerini açtığında çoktan sabah olduğunu gördü. Hemen sağ tarafa baktı, boştu. Üzerindeki örtüyü kenara çektikten sonra tuvalete gidip elini yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı, üzerine düzgün bir şeyler giydi ve aşağıya indi. Vuslat'ı burada bulacağını düşünmüştü fakat etrafta gözükmüyordu. 

"Kolay gelsin. Vuslat nerede, biliyor musunuz?" diye sordu etrafı temizleyen yardımcıya.

"Maalesef, efendim." Kadın elindeki toz beziyle vazoları silerken. "Muhtemelen şirkete gitmiştir."

"Hangisine? Adresini biliyor musunuz?"

Kadın adresi Atlas'a verdikten sonra işine geri döndü. Atlas da kahvaltıyı es geçerek arabasının anahtarını aldı ve garaja gitti. Garajda Vuslat'ın son model yedi sekiz tane arabası daha vardı ama Atlas kendi arabasına binmeyi tercih ediyordu.

Kadının verdiği adrese geldiğinde kafasını kaldırıp plazaya baktı. O kadar yüksekti ki bakarken boynu ağrımıştı. Adımlarını plazaya çevirip güvenliğin yanına geldi. "Kolay gelsin. Ben Vuslat Kozoğlu için geldim."

"Buyurun, Atlas Bey." dedi güvenlik girişi açarken. "Size eşlik etmemi ister misiniz?"

"Teşekkürler." Atlas adamın kendisini tanımasını göz ardı etti. "Odasının kaçıncı katta olduğunu söyleseniz yeter."

"28. Kat."

"Sağ olun." Atlas içeriye girdiği anda sağa sola koşuşturan insanlar ile karşılaştı. Bir tanesi dün geceki kutlamada vardı. Hatta muhtemelen birçoğu vardı fakat Atlas sadece bu kadını hatırlayabilmişti.

Meşgul insanların arasından geçip asansöre bindi ve yirmi sekizinci kata çıktı. Girişte kendisini direkt Burak karşılamıştı. Adam onu beklemediği için en başta şaşırdı ama sonra hızla yağa kalkıp gülümsedi. "Atlas Bey, hoş geldiniz."

"Hoş buldum." diyerek Atlas da adama gülümsedi. "Vuslat müsait mi?"

"Kendisi şu an bir toplantıda. İsterseniz siz odasına geçin, ben de ona haber edeyim."

"Yok, hayır, etme." Atlas hızla kafasını iki yana salladı. "Sürpriz olsun."

"Nasıl isterseniz ama bir şeyler içersiniz, değil mi?"

"Sıcak çikolata varsa eğer."

"Elbette, siz rahatınıza bakın."

Atlas ilerideki odaya geçti. Katın yarısından çoğunu bu oda kaplıyordu. Büyük bir çalışma masası, dolap, askılık, tek kişilik iki koltuk daha küçük olan masanın önünde duruyordu. Köşede de üç kişilik koltuk vardı. Duvarlarda yine tablolar asılıydı. 

Gidip patron koltuğuna oturmaya karar verdi. Masanın arkasına geçip rahat koltuğa oturduktan sonra gözüne bir şey ilişti ve uzanıp masanın üzerinde duran çerçeveyi aldı.

 Masanın arkasına geçip rahat koltuğa oturduktan sonra gözüne bir şey ilişti ve uzanıp masanın üzerinde duran çerçeveyi aldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
vuslat , GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin