İş kutlamasında masa altı sıcaklık ┆16┆

11.6K 613 260
                                    

"Demek pazartesi ilaç tedavisi başlayacak." diyerek ceketini çıkardı ve askılığa astı Atlas. "Yıllardır bu anı bekliyordum ve iki günde halledildi." Atlas kafasını iki yana sallayarak kendisini arkasındaki ikili koltuğa attı. "Gerçekten de hayat çok tuhaf."

Vuslat kendisini onun yanına bırakıp tek kolunu boynuna doladı ve kendisine çekip saçlarına bir öpücük bıraktı. "Her zaman bir umut vardır diye  boşuna dememişler."

"Öyle, öyle tabii de yine de tüm kötü olaylar üst üste gelince insan umutlarını kaybediyor. Hayatının sonuna kadar hiç iyi bir şey yaşayamayacakmışsın gibi hissediyorsun. Hatta iyi bir şey olduğunda şaşırıp korkuyorsun. İyi bir şey oldu, kesin çok kötü bir şey olacak ve o iyi olan şey sonsuza kadar yok olup gidecek diyorsun."

"Seni anlıyorum." diyerek yanağını onun başının üzerine koyup gözlerini kapattı. "Hayatında güzel bir şey olsun istiyorsun ama istedikçe olmuyor. Olunca da ellerinden kayıp gitmesinden korkuyorsun."

"Neden dokuz ay?" diye sordu Atlas bir anda. "Neden bir sene, iki sene değil de dokuz ay."

"Dokuz sayısını severim." dedi Vuslat. Gözleri hala kapalıydı. 

"Sadece bunun için mi?"

"Bir de bir kadını hamile bıraktım, onun doğurmasını bekliyorum."

Atlas gülerek geriye çekildi ve Vuslat'ın omuzuna elinin tersi ile hafifçe vurdu. "Yani, dokuz ay deyince insanın aklına ilk geliyor."

"Aslında oldukça mantıklıydı." diyerek omuz silkti Vuslat. Sonrasında uzanıp Atlas'ın dudağının kenarına bir öpücük bıraktı. "Ağrı var mı? Oturup kalkarken biraz zorlanıyor gibisin."

"Eh, biraz." diyerek dudaklarını birbirine bastırdı Atlas. "Ama kesinlikle değerdi."

"Ben sana bir şey sorabilir miyim?" 

"Elbette."

"Beraber olduğun kadınlardan birine hiç bir şey hissettiğin oldu mu?"

"Hiç olmadı." diyerek kafasını emin bir şekilde iki yana salladı. "Hatta şu ana kadar hiç kimseye karşı bir şey hissetmedim."

"Gerçekten mi?" diyerek geriye çekti bedenini Vuslat. "Hiç kimseye?"

"Niye bu kadar şaşırdın ki?"

"Bilmiyorum, sana ilk bu ilişkiyi teklif ettiğimde yüzün buruşmuştu. Ben de sandım ki sevdiğin bir kadın var, o yüzden miden bulandı."

"Yok ya, o yüzden değildi. İkimiz de erkek olduğumuz için o tepkiyi verdim." Vuslat'ın iki kaşı havaya kalktığında Atlas hızla ekledi. "Yanlış anlama, homofobik değilim. Sadece bilirsin, hani hep kadınlar ile beraber oldum ve böyle bir şey beklemediğim için bocaladım. Hatta itiraf etmek gerekirse ben cinselliği bile yapamam, çok kötü bir şekilde midem bulanır sanıyordum ama hayatım boyunca hiç bu kadar güzel bir zevk aldığımı hatırlamıyorum." Ardından gülerek dirseği ile Vuslat'ın koluna vurdu. "Belki de düşündüğüm kadar heteroseksüel değilimdir."

"Belki de cinsel kimliğini henüz bulamadın."

"Sen ne zaman anladın? Yani erkeklerden hoşlandığını."

"Küçüklüğümden beri farkında olduğum bir şeydi zaten. Senin gibi ben de birçok kadın ile beraber oldum veya olmaya çalıştım fakat yapamadım. Hiçbir zaman zevk alamadım. Bir kez bir erkek ile denediğimde tamamen emin oldum. Kesinlikle yönelimim erkeklereydi."

"Aşık oldun mu hiç?"

Vuslat öyle derin bir nefes aldı ki Atlas ne tepki vereceğini bilemedi. Cevap gelmeyeceğini anladığında ise zorlamadı. Eğer anlatmak istemiyorsa bu onun kararıydı.

vuslat , GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin