Bir aile gibi ┆25┆

7.3K 534 95
                                    

Atlas, Vuslat'a Asya'nın nerelere gidebileceğini söyledikten sonra ayrı ayrı aramaya karar vermişlerdi. Vuslat bundan pek emin olmamıştı, Atlas'ı yanlız bırakmak istemiyordu fakat o an yıkılmış olan Atlas ile de inatlaşmak istemediği için kabul etmişti.

Tabii arkasından da bir adam yollamıştı. Atlas'a göz kulak olabilmesi için.

Atlas ise üç saat içinde her yere bakmıştı. Eski evine, annesinin mezarına, Asya'nın eski okuluna, gittikleri parka. Yoktu. Hiçbir yerde yoktu.

Parka son bir göz attıktan sonra arabasına geri bindi. Emniyet kemerini takmadan önce sertçe direksiyona vurdu. "Neredesin be kızım?"

Cebinden telefonunu çıkarıp Vuslat'ı aradı. Birkaç saniye sonra Vuslat açmıştım. "Efendim?"

"Bir haber var mı?"

"Hâlâ arıyorum." dedi Vuslat üzgün bir sesle. "Dediğin yerlere baktım. Şimdi bir başka yere bakacağım."

"Polislerden bir şey var mı?"

"Maalesef." Vuslat birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra ekledi. "Atlas'ım, sen eve mi geçsen? Aklım sende kalıyor."

"Asya yokken ben nasıl eve geçeyim?" dedi Atlas. Gözleri yaşlarla dolmaya başlamıştı. "Bu kızın vücudu çok zayıf. Mikrop kapmasın diye beni bile içeriye almıyorlar. Dışarıda ne yapacak?"

"Haklısın." diyebilidi Vuslat sadece. "Bir haber gelirse seni ararım."

Atlas onun görmeyeceğini bile bile salladı kafasını, ardından arabasını tekrar çalıştırdı ve baktığı yerlere bir daha bakmak için ilerlemeye başladı.

.

Vuslat arabasını hastanenin önünde park etti ve hastanenin ters yönüne doğru ilerlemeye başladı. Güvenlik kameralarında Asya'nın hastaneden çıktığı ve bu tarafa doğru ilerlediği net bir şekilde görünüyordu. Sonrasında karanlık bir sokağa girip gözden kaybolmuştu.

Vuslat o yollarda ilerlerdi. İlk sokak çıkmaz sokaktı. Geri dönüp diğer sokağa ilerledi ve yürümeye başladı. Yarım saat boyunca dikkatli bir şekilde sağına soluna bakarak devam etti. Bu sırada dikkatini bir şey çekmişti.

İleride, karanlıkta büyük bir ağaç vardı ve ağacın dibinde de hastane kıyafetleri ile küçük bir kız çocuğu oturuyordu. Vuslat koşarken onun yanına gitti. "Asya?"

"Vuslat abi."

"Ah abiciğim." Vuslat üzerindeki ceketi çıkarıp kızın üzerine koydu ve ceketin cebinden de bir maske çıkarıp Asya'nın ağzına maskeyi taktı. "Neden kaçtın hastaneden?"

"Bir rüya gördüm abi." dedi kız kısık bir sesle. Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuş, sesi kısılmıştı. "Ölüyordum ve abimle vedalaşamıyordum. Abim en çok buna üzülüyordu. Bu yüzden doktora abimle konuşmak istediğimi söyledim ama bunun için çok erken olduğunu söyledi. Ben de hastaneden kaçtım. Abimin evine gidecektim ama..." kızın gözleri daha da doldu. "Abimin evini hatırlayamadım. Bir o tarafa bir bu tarafa gittim. Sonra hastane yolunu da kaybettim. En güvenli yer burası geldi gözüme. On dakika önce buraya geldim ve birinin beni bulmasını bekledim."

"Tamam, tamam güzelim. Gel buraya." Vuslat küçük kızı kucağına aldı. On iki yaşındaydı ama çok zayıftı. Sanki altı yaşında bir çocuğu kucağına almıştı. "Şimdi hastaneye gidip -"

"Vuslat abi, hayır." dedi Asya yalvarır gibi. "Abime gidelim. Lütfen. Ona sarılmak istiyorum. Söz ondan sonra hastaneye geleceğim."

vuslat , GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin