16 EYLÜL
"Çok heyecanlısın, biraz sakinleş." Atlas aynanın karşısındaki yatağa oturmuş olan Vuslat'ın arkasına geçip omuzlarına masaj yapmaya başladı.
Vuslat yüzünü ellerinin arasından çekip aniden ayağa kalktı ve Atlas'ın yüzünü tutup uzun uzun gözlerinin içine baktı. "Gerçeksin."
Atlas buna büyük bir kahkaha atarak yataktan kalktı ve uzanıp Vuslat'ın dudağına küçük küçük beş öpücük bıraktı. "Bir rüyada değiliz. 20 Temmuz'dan beri gerçekten de sevgiliyiz." Atlas onu kendisine doğru çekip sıkıca sarıldı. "Ve ben seni çok seviyorum."
"Rüya gibi." Vuslat yüzünü onun omuzunun üzerine koyup kokusunu içine çekti. "Rüya gibisin."
"Rüya gibi olan ben değilim, sensin." Atlas onu yavaşça geriye doğru çektikten sonra sağ eli ile sol yanağını okşamaya başladı. "Tüm acılarıma merhem olan sensin. Bana hayatta güzel şeylerin de olduğunu kanıtlayan sensin. Bana aşkı öğreten sensin. Eğer burada bir rüya varsa o sensin, sevgilim."
Vuslat onun elini tutup avucunun içine bir öpücük bıraktı. "Ben daha sevgili olduğumuza inanıyordum, şimdi evleniyoruz. Buna alışmam uzun bir süremi alacak."
Atlas hafifçe gülerek onun elini tuttu. "Sorun değil. Gerekirse her gün sana kocan olduğumu hatırlatırım."
Vuslat onun alnına bir öpücük bıraktıktan sonra elini daha sıkı tutup odadan çıktı. Bahçeye indiklerinde tüm arkadaşları oradaydı. Atlas'ın arkadaşı olmadığı için onu temsil eden tek kişi beyaz bir elbise giymiş olan Asya'ydı fakat Vuslat'ın arkadaşları da zamanla Atlas'ın arkadaşları gibi olmuştu.
Buna Fidan da dahil olmuştu.
"Çok tuhaf." dedi Vuslat güllerle süslenmiş yolda Atlas'ın elinden sıkı sıkı tutup ilerlerken. "Bugün buraya ötenazi için gelecektim ama evlenmek için geldim."
Atlas gülümseyerek onun elini hafifçe sıktı. "Hayat işte. Sen bir şey planlarsın o ise başka bir şey planlar. Beklenmedik şeyler her zaman sarsıcı olmaz."
Masanın yanına geldiklerinde karşılıklı gelecek şekilde geçtiler. İki elleri de birleşti birbirleri ile. Gözlerini bir saniye bile birbirlerinin gözlerinden ayırmıyorlardı. İkisinin de dudaklarında içten bir gülümseme, kalplerinde ayrı bir heyecan vardı.
"Atlas'ım." dedi Vuslat içine derin bir nefes çekerek. "Gözlerinde yaşam buldum ben senin. İlk gördüğüm anda anlamıştım aslında yaşamam için bana neden olacağını. Hayatıma hayat, ömrüme ömür oldun. Eksik yanımı tamamladın. Karşıma çıktığın, masal okuduğun, ellerimi sıkı sıkı tuttuğun için teşekkür ederim." Vuslat'ın yanağından bir damla yaş akarken gülerek dudaklarını birbirine bastırdı. "Aslında uzun bir konuşma ayarlamıştım fakat lafı uzatmak istemiyorum. Sen benim hayatımsım, Atlas'ım. Nefesimsin, yaşamımsın, cennetimsin. Her şeyinle benim bir parçam ve en kıymetlimsin. Seni çok seviyorum ve sana söz veriyorum ki, her geçen gün seni bir önceki günden daha çok seveceğim."
Atlas'ın dudaklarında tebessüm, gözünde mutluluk yaşı vardı. Hafifçe yutkunduktan sonra alkış seslerinin bitmesini bekledi. Sonunda sessizlik olduğunda konuşmaya başladı. "Yaralarım vardı, Vuslat. Derin ve kapanması imkânsız dediğim yaralar. Sen beni yaralarımdan öptün. Sen benim yaralarıma çiçek bıraktın. Sen benim yaralarımı sevdin. Kapanmaz dediğim yaralar senin sevgin ile kapandı. Çektiğim tüm acıları senin aşkın ile son buldu. Senin sevgin ve aşkın bana ilaç oldu, sevgilim. O kadar güzel, o kadar nahif seviyorsun ki saatlerce senin aşkın karşısında ağlamak istiyorum. Daha önce de dedim, bundan sonra da diyeceğim: sen herkesin sevdiği, herkesin aşık olduğu, herkesin imrendiği kitap karakteri gibisin. Hayallerimde bile kuramayacağım sevgiyi bana hissettirdiğin için teşekkür ederim. Sen benim ilk aşkımsın ve söz veriyorum ki, son aşkım olacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vuslat , GAY
Roman d'amourJigololuk yapan Atlas'a, iş adamı Vuslat Kozoğlu'ndan güzel bir teklif gelmişti. Tamamlandı → Bu iki erkeğin aşkını anlatan bir kitap. Eğer homofobikseniz lütfen içeriye girmeyin. Bu size hitap etmez. → Fazlaca yetişkin sahneler bulunmaktadır. 🎵ht...