xxxıı

1.7K 122 33
                                    

"Ne zaman çıkıyoruz?" Ayaklarımı sallandırırken yüzüne baktım.

Bu soruyu bugün on ikinci defa duyuyordu ve bu yüzden artık sabrının son demlerinde olduğunu hissediyordum.

"Kontrollerin bitince." Kafamı anladığımı belirtircesine sallayıp pencereden dışarıya bakmaya devam ettim.

Bugün nihayet bu boğucu hastaneden çıkıyordum. Ellerimi sıkıntıyla birbirine vururken son günlerde olanları düşünüyordum.

Ilgaz'la konuşmamızdan sonra sadece sarılmıştık. Bana başka hiçbir şey sormamıştı, beni zorlamamıştı ve şaşırtıcı bir şekilde hiç konuşmamıştı. Sanki bir şeyler düşünüyor gibiydi, ben de onun sessizliğini paylaşıp kendimi dinlemiştim.

Sonrasında nasıl olmuştu bilmiyorum ama polis ifademi almaya gelmemişti. Ilgaz bunu halletmişti, açıkcası elinin kolunun bu kadar uzun olduğunu bilmiyordum. Sonrasında içeriye sonuçlarımı söyleyen güzel doktor gelmiş ve benimle konuşmuştu. Psikolojik destek almam için ısrarcı olmuş ve benimle özel olarak ilgileneceğini belirtmişti.

Açıkcası böyle bir şey istemiyordum. Ilgaz'a anlatmak bile bu denli zorken bir yabancıya dertlerimi anlatmak benim için imkansız gibiydi.

Bunu ona söylediğimde beni kesinlikle zorlamayacağını gündelik sohbetlerle bile bazen terapilerimin biteceğini söylemişti. Beni iyileştirecek olanın yine ben olduğumu, onun bir aracı olduğunu da söylemişti. Beni zorlamayacağı sözüyle, kendimi hazır hissettiğimde terapilere başlayacaktık.

Telefonumun çalmasıyla sıçrayıp düşüncelerimden ayrıldık ve arayan kişiye baktım.

Tunahan arıyordu. Telefonu açıp kulağıma yasladım.

"Alo." dediğimde karşı taraftan bir kaç hışırtı geldiği için yüzümü buruşturdum.

Ilgaz elinde ki telefonu bırakıp yüzüme odaklandı, sanırım kimin aradığını merak ediyordu.

"Alo, duyuyor musun beni?" dediğinde görmeyeceğini bilmeme rağmen başımı salladım. "Kulaklık taktım da ondan soruyorum."

"Evet geliyor sesin, Tuna." Ağzımdan çıkan ismi duyan Ilgaz gözünü devirip telefonuna geri döndü.

Tunahan'a daha bir uyuz oluyordu çünkü gece bir anda telefonumun çalışına uyanmıştık. Tunahan görüntülü arıyordu ve açtığımda canının sıkıldığını konuşmamız gerektiğini ayrıca anlatacağı çok önemli konular olduğunu söylemişti. Yüzü sirke satıyordu ve sanırım gerçekten konular aklını kurcalıyordu ki gecenin bir vakti beni görüntülü aramıştı.

Ilgaz sinirle telefonu elimden çekip iyileşmem için uyumam gerektiğini ayrıca refakatçiyi de rahatsız ettiğini söylediğinde ben Tunahan'ın dikleşeceğini sanarken, o sakince özür dileyip telefonu kapatmıştı. Sonrasında tam uykuya dalacakken art arda gelen mesajlar yüzünden yine uyanmıştık.

Tunahan, yalnız kaldığım ilk an ona yazmam gerektiğini çok önemli bir sırrını söyleyeceğini söylemişti. Ilgaz küfür ederek yatakta doğrulmuştu, uykumuz kaçtığı için tüm gece film izlemiştik. Sonra o uykusuz bir şekilde işlerini halletmek için erkenden çıkmıştı.

Bu yüzden Tunahan'ın ismini duymak bile onu şu an delirtiyordu.

"Okuldan çıkıyordum da haberi daha fazla bekletmemek için aradım." Ne diyeceğini beklerken devam etti. "Öğretmenlerimizle konuştum ve senin bir kaza geçirdiğini bu yüzden sınavlara katılmadığını söylediğimde sınavlarını tekrarlayacaklarını söylediler ama yine de uygulama ve genel sınavı halledemiyorlarmış." Elimle yüzümü sıvazladım ve saçlarımı geriye fırlattım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GAZEL DADDY ISSUES TEXTİNG (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin