-KOLYE-

201 15 0
                                    

Karanlıktı ve ben hiç bir şey göremiyordum. Birden burnuma gelen keskin kokuyla durdum. Kaan'ın kokusu olmalıydı. Ve şu anda dibimdeydi galiba. Kokusu beni iyi hissettirdi..

Bu sefer de Ömer'le bakıştık. Sonrasında kahkaha atmaya başladık.

"Ee? Barıştık mı?"

"Barıştık."

Her kes odasına dağıldı. Artık akşam olmuştu. Hava kararmıştı. Ömer odaya gelir gelmez yatıp uyumuştu. Ben mi?

Ben aklımı kurcalayan sorular nedeniyle henüz uyumamıştım. Uyuyamamıştım. Aldığım Şerlok Holms kitabını okumak istemiştim. Fakat düşüncelerim o kadar çoktu ki, onu yarıda bırakmış, kapatıp masamın üzerine koymuştum.

Kitabı masanın üzerine koyarken, kenardaki resmi gördüm. Evet.. O kafatası ve içinde kıvrılan o yılan.. Peki ben neden böyle bir şey çizmiştim ki? Bilinç altımda ne var?

Uyku tutmuyordu. Saate baktım.

02:45

Saat artık 3 civarıydı. Benim hala daha uykum yoktu. Belki de bir şeyler yaparsam, uykum gelirdi. Ya da bunun yerine sorularıma cevap araya bilirdim. Bunun için kütüphaneye gitmeye karar verdim.

Gerçekten de üşenmedim. Kalktım ve feneri alıp odadan çıktım. Böyle gaza gelip hazırlandım ama nereye gidecektim ben? Hem sorularıma nasıl yanıt bulacaktım?

Derken yürümeye başladım. Aniden karşıma birisi çıkınca fener elimden düştü. Yere düşüp gürültü çıkaracak feneri tutan bedene döndüm. Kaan..

Hemen feneri elinden aldım ve yüzüne tuttum.

"Ya sen salak mısın?"

Fısıltıdan farksız sesimle konuşunca tip tip baktı 'ne diyosun?' anlamında.

"Öyle sessizce gelinir mi?"

"Bi sonraki gelişimde uyuyan perileri uyandırıp sana mektup gönderirim, Leyla hanım. Kusura bakmayın."

Gözlerimi devirdim.

"Ee neden yatmadın?"

"Sen neden yatmadın?"

"İlk ben sordum ama."

"Off.. ne bileyim.. Aklımda çok fazla soru var ve ben de bir şeyler araştırmak istedim."

"Koridorda gezerek mi?"

"Ya hayır aslında gaza gelip feneri alıp çıktım da odadan, şimdi ne yapacağımı bilmiyorum."

Diyince gülmemeye çalışan Kaan'a baktım.

"Ya tamam komik, ama sen gülme."

"Tamam. Tamam."

"Sen peki?"

Dediğimde 'ben ne?' bakışı attı. Sonra anlamış olacak ki, 'haa' nidası çıktı ağzından.

"Ya kurt hisleri işte, ortalıkta dolanan birinin kokusunu alınca merak ettim. Hem beni de uyku tutmamıştı."

'Anladım.' dercesine başımı salladım.

"Ee senin aklına takılan sorular neydi? Umarım yardım edebilirim."

"Sağol. Ama bence senlik değil."

"Anlat sen. Bakarız orasına."

"Ya ısrar etme işte. Hadi sen git yat."

"Leyla. Zorlamayalım istersen. Hem sen okulu daha bilmiyorsun. Ben sana yardım ederim."

Ölümsüzler OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin