-BARIŞTIK-

220 16 0
                                    

Ben öylece etrafı inceleyerek beklediğimde soldan bir ses duyuldu. Sandalye sesi. Çevirmedim bakışlarımı oraya. Kulağımın dibindeki sıcak nefesi hissederken dondum kaldım öylece. Ne yapmaya çalışıyordu?

Ben konuyu kestirip atınca o da fazla üstelemedi. Ayağıyla suyu dalgalandırdı. Ben de suyla oynamak isterdim. Ama bunu Ömer'in yanında yapamazdım. Daha ne yaptığımı kendim bile çözemezken, onu da yoramazdım. En iyisi bunu kendimin halletmesi. Lia da bir şey bilmiyor. Kim biliyor ki? Aslında bilen bir ölümsüz var..

Kaan..

"Ama ben kimle konuşuyorum ya?!"

Diye bağırmaya başlayınca, düşüncelerimi bölüp Ömer'e döndüm. Hayır niye bağırıyorsa?

"Ömer neden bağırıyorsun?"

"Sence? Duymuyorsun ki beni."

"Tamam. Tamam. Sinirlenme."

Ayağa kalktı. Benim de kalkmam için elini uzattı. Elini tuttum. Beni suya atacakken daha sıkı tuttum elini.

"Ya Ömer ya!"

Gülmeye başladı. Kendimi tutuyordum. Neden tutuyorum ki, onu da çekeyim? Tam Ömer elimi bırakacakken elini sımsıkı tuttum ve onu benimle birlikte suya düşürdüm. İkimiz de suyun yüzüne çıktık.

"Leyla, napıyosun ya?!"

"Benimle oynamasaydın, böyle olmazdı."

Diyip kahkaha attım. Kendimi zorla durdurmaya çalıştım. Fakat bu sefer Ömer'in gülmeye başlaması beni tekrar güldürdü.

"Hadi hadi çıkalım buradan."

Başımla onayladım. İskelenin bir tarafından ben, diğer tarafından da Ömer çıktı. Başımı kaldırdığımda kahvelerle karşılaştım. Garip bakıyordu. Sanki sinirli? Gibi.

O hala bana bakarken ben bakışlarımı ondan çekip Ömer'e çevirdim. Sudan çıkmış, şimdi de yanıma geliyordu.

"Gel bakalım, yaramaz kız. Yemeğe."

Dediğinde güldüm.

"Ben yaramaz değilim bi kere."

Diyip omuz silktim. O benim bu halime gülerken ben öne geçtim ve yürümeye başladım.

"Kızım bi bekle sene beni!"

Derken ben arkamı döndüm. Hızlı adımlarla bana yetişmeye çalışıyordu. Gelmesi için durdum. Fakat bakışlarım yine o tarafa kaydı. Neden hep baktığımda beni izlediğini görüyorum?

Bunu sonra da düşüne bilirdim. Şimdi yemek yemem lazım. Çünkü acıktım. Evet bunun yeterli bir cevap olduğunu düşündüm ve Ömer yanıma gelince yemekhaneye ilerledik. Ömer'e bakınca göz ucuyla çaktırmadan arkaya baktım. Kaan geliyordu. Neden ya? Neden her gittiğim yere geliyor ki?

"Görüşürüz, Leyla."

"Ha? Ne? Neden?"

"Yemekhane burada ve sen hala gidiyorsun."

Diyip yanıma geldi. Saçımdan tutarak ilerlememi sağladı.

"Ömer! Bırak saçımı ya!"

Halime güldüğünde ben de dayanamadım ve gülmeye başladım.

"Çok dalgınsınız, hamınefendi. Umarım bunun bir açıklaması vardır."

"Ya ben dalgın değilim. Sadece okulu inceliyorum. Yeniyim ya hani?"

Diyerek göz devirdim.

"Öyle olsun bakalım. Yemekleri alıp geliyorum."

"Bi kere de ben alayım ya şu yemekleri."

"Kuralları, güçleri ve yemekleri öğren, o zaman alırsın."

Gözlerimi kısarak ona kötü bakışlar yollarken, o da gülerek yemek almak için kuyruğa gitti. Yine ölümsüzleri saymaya başladım. 16 mı? Cidden mi ya?!

Öylece otururken başımı sola çevirdim. Yine onu gördüm. Artık alışmıştım sanırım. Ömer'in beni göremeyeceği yerdeydim. Diğer ölümsüzler etrafta geziyorlardı. Haliyle şu an görüş açımdan çıkmıştı. Ben öylece etrafı inceleyerek beklediğimde soldan bir ses duyuldu. Sandalye sesi. Çevirmedim bakışlarımı oraya. Kulağımın dibindeki sıcak nefesi hissederken dondum kaldım öylece. Ne yapmaya çalışıyordu?

"Kaan?"

"Efendim?"

"Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Hiç bir şey."

Derken birden uzaklaştı. Ben ne olduğunu anlamasam da karşıma tepsiyi koyan Ömer'le ona döndüm.

"İyi misin sen?"

"Hm hm."

Diyerek yemeği yemeğe başladım. Fakat artık iştah kalmamıştı bende. Neyse. Yemeğimizi yedikten sonra kapları hallettik her zamanki gibi. Sonra odamıza çıkarak dinlenmeye karar verdik. Öylece konuşarak ilerlerken Kaan'a çarpmamla durduk. Gözlerimi kapatıp düşmeyi beklerken.. Düşmedim.

Evet. Bir kolumdan Kaan, diğer kolumdan da Ömer tutmuş ve beni gelecek olan o acıdan kurtarmışlardı. Yerimde dikleştim ve ikisine de bakmaya başladım. Ömer Kaan'a birazcık sinirli bakışlar atsa da, Kaan bi o kadar da sakin bir edayla Ömer'e bakıyordu. İkisi arasındaki gerilime karşılık bense susmuştum. Lia bile omzuma konup otururken ses edememişti.

"Sadece tanışmak için gelmiştim. Bakışlarınla yedin beni resmen."

"Neden bi kurd adamla arkadaş olayım?"

"Bu kadar önyargılı olma bence. Bünyeye zarar. En iyisi tanışalım. Ben Kaan."

Diyerek elini uzattı. Ben Kaan'da olan bakışlarımı önce uzattığı eline, sonra da Ömer'e çevirdim. Onay, ya da güven almak ister gibiydi. Yani şey diyordu; ister misin? Başımı sallayarak onu onayladığımda, Kaan'ın elini tutmuş ve konuşmuştu.

"Ömer."

Bir süre el sıkıştılar. Ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi bıraktım. Rahatlamıştım. En azından her defasında tartışma yaşamayacaktık. Yani, sanırım.

Üçümüz- hayır. Dördümüz yürümeye başladık. Lia arada kulağıma fısıldıyordu. Anlaşılan bu garip tanışma onu da germişti. Sağımda Ömer, solumda Kaan, omzumda Lia öyle konuşmadan düz gidiyorduk.

"İçim şişti. Konuşun ya, susmayın böyle."

İkisi de bana tip tip baktığında durdum. Onlar da durdu.

"Arkadaşlar, eğer böyle bir birinize kin besleyerek arkadaş olacaksanız, olmayın daha iyi. Ben ikinizle de ayrı ayrı zaman geçire bilirim."

Hala susarak durup öylece bana bakıyorlardı.

"Çocuklar, lütfen bir biriniz hakkında kötü düşünmeyin. Lütfen Ömer, sırf başka gruptan diye arkadaşlığı bitiremezsin. Sen Kaan-"

Durdum. Ne diye bilirdim ki? Zaten o arkadaş olmak istemişti.

"Ben bi şey yaptığımı sanmıyorum?"

"Haklı."

Diyen Ömer'e baktım. Savundu mu az önce onu?

"Öyle bakma, Leyla. Evet haklısın. Biraz önyargılı yaklaşmış ola bilirim. Belki de kurallardan dolayıdır. Sonuçta bu yıl geldik. Daha nelerin olabileceğini bilmiyoruz. Arkadaşlığı bu saçma sapan kurallar nedeniyle bitiremem."

Ardından Kaan'a döndü.

"Sen de kusura bakma ya. Leyla demese anlamayacaktım. Nasıl davrandığımın farkında değilim. Kurallara fazla kaptırmışım kendimi."

Diyerek güldü. Biz de Kaan'la bir birimize baktık, sonra biz de güldük.

"Sağol, Leyla. Sen de olmasan, Ömer'le konuşamazdık."

Bu sefer de Ömer'le bakıştık. Sonrasında kahkaha atmaya başladık.

"Ee? Barıştık mı?"

"Barıştık."

Ölümsüzler OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin