Ölümsüzler Okulu

-AŞIK-

Neden her şeye ağlıyordum? Neden onunla ilgili konularda bu kadar hassas oluyordum? Ben böyle biri değildim. Ben bu kadar hassas değildim...

★

Elimdeki ayracı kitabın arasına koydum ve kitabı masaya bıraktım. Arkama yaslanıp başımı kaldırdım. Derin bir nefes aldım.

Dersten az önce çıkmıştım. Ve gün sonundaki sınavı bekliyordum. Gözlerimi kapatmış öğrendiklerimi tekrarlamaya çalışıyordum. Dönem sınavı ne kadar zor olabilirdi ki?

"Uyumak için yatak diye bir şey icat edildi, Leyla."

Ömer'in sesiyle irkilip gözlerimi açtım. Ne zaman gelmişti ki?

Kapıya yaslanmış bana bakıyordu. Gülümsedim ve yerimde gerinmeye başladım.

"Uyumuyordum zaten."

"Belli. Geldiğimi bile duymadın. Halbuki kapı açıkdığında baya ses çıkmıştı."

Gözlerimi devirip önüme döndüm. Ömer yerinde kıpırdandı ve yatağına ilerlemeye başladı. Ben de o sırada ayağa kalkıp banyoya ilerledim. Tam kapıyı açmak için elimi uzattığım sıra bedenim sarsıldı. Banyonun kapısı açılıp kapandı.

Bir kaç saniye öylece durdum. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Odaya baktığımda Ömer'i görmedim. Olayı anladığımda ise artık geçti.

"Lan!"

Diyip kapıya vurdum.

"Ben girecektim! Ya Ömer! Off!"

İçeriden gülme sesleri gelince dayanamayıp ben de güldüm. Başımı sağa sola salladım ve duvara yaslandım. Çıkmasını bekleyecektim şimdi de.

Musluktan akan suyun sesi kesilince sırıttım. Kapının kolu indiğinde ayağımı kapıya uzattım. Banyodan hızlıca çıkan beden anında yere yapışınca kahkaha patlattım.

"Öcümü alacağımı biliyordun, Ömerciğim."

Diyip gülümsedim. Ömer bir anda kalkıp yastığı eline aldığında hemen kendimi içeriye attım ve kapıyı kapattım. Kapıdan gürültülü bir ses çıkınca gülmeye devam ediyordum.

Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım ve havluyla yüzümü kuruladım. Onun yaptığı hatayı yapmamak için kapıyı açıp bir süre bekledim. Biraz arkaya çekildim. Kapıda bir yastık görmemle gözlerim büyüdü.

"Yani içgüdülerim olmasaydı şu an yastığı yemiştim yüzüme."

Ömer sonunda pes ederek kapıdan çekildi. Ben de onun arkasından odaya girdim. Bir anda arkasını dönüp yastığı bana vurdu. Refleks olarak yumruğumu salladım.

Yastık gözlerimin önünde ikiye bölündü. İçindeki tüyler etrafa dağılmaya başladı. Bu görüntü o kadar güzeldi ki, zamanın yavaşladığını düşündüm. Saatler gibi gelen, ama saniyeler süren sessizliği Ömer'in sesi bozdu.

"Vay be..."

Şaşkınlığı sesinden belli oluyordu. Ondan bir farkım yoktu. Odanın ortasında durmuş öylece yerdeki tüylere bakıyorduk ki, bir anda gelen kapı sesiyle bakışlarım kapıya döndü. İki çift meraklı göz şaşırmış halde durup bize bakıyordu.

"Vaovv... Naptınız burda?"

Şoktan ayrılan Su bakışlarını yerde, tüylerde gezdiriyordu. Kaan ise öylece durmuş bana bakıyordu. Biraz sonra şaşkın bakışları yerini eğlenceli bir bakışa bıraktı. Kaşlarımı çatarak ona baktım. Neden böyle bakıyordu ki?

Bir kaç adımda hemen yanımda durdu. Boy farkı nedeniyle başımı biraz kaldırıp yüzüne baktım. Gülmemek için kendini sıkmaktan boynundaki damarlar şişmişti.