Ölümsüzler Okulu

-UZAK DUR-

Yok ben artık düşünmeyi bırakıp kabullenmeye karar verdim. Çünkü böyle giderse düşüncelerimde boğulacağım..

★

Gittiğinde Lia konuşmaya başladı.

"Leyla, gel bölümüne gidelim. Şimdi sen Deniz kızı mısın?"

"Galiba evet, küçük Lia."

'Ben Deniz kızıyım..'

"Gel hadi o zaman. Daha gezecek çok yer var."

"Lia'm olacak tabi ki de. Okul çok büyük."

"O zaman seni odana yerleştirelim daha sonra gezeriz."

"Bi de..."

Hızlıca uçup önümde durdu.

"Bi de?"

Elimi karnıma götürdüm ve ovmaya başladım.

"Haaa tamam yemek yeri bu katta. Yerleşelim gideriz."

Mırıltılarla onayladım onu. Gerçekten çok enerjikti. Ben de aynı şekilde. Fakat bazı şeyleri anlamaya çalışınca suskun ola biliyorum. Şu an olduğu gibi..

Biz Lia ile birlikte odama yerleştik. Fakat daha oda arkadaşımı görmemiştim. Bunu Lia'ya sora bilirim sanırsam.

"Lia."

"Efendim, Leyla?"

"Benim oda arkadaşım kim?"

"Senin oda arkadaşın-"

Derken kapı bir anda açıldı. İçeriye sarışın, uzun boylu, yeşil gözleri olan bir çocuk girdi. Dur bi dakika. Benim oda arkadaşım bir erkek mi?

"Aa selam?"

Düşüncelerimi onun konuşmasıyla böldüm.

"Selam."

Diye bildim o an. Şaşkındık ikimiz de.

"Sen yeni oda arkadaşım olmalısın..?"

"Evet. Ben Leyla."

Diyerek elimi uzattım. Yaklaşıp elimi tuttu ve konuştu.

"Ömer. Ben de memnun oldum."

Tanışma faslı bitince ikimiz de yataklarımıza oturduk. Ona sora bilir miydim acaba? Denemeden göremeyiz.

"Ömer."

"Efendim?"

"Senden bi şey isteye bilir miyim?"

"Tabi. İsteye bilirsin."

"Ben şimdi yemek yemek için aşağı ineceğim. Fakat burada yeniyim. Yemekten sonra bana okulu gezdire bilir misin?"

"Elbette gezdiririm. Hatta istersen yemeğe de birlikte inelim."

"Zahmet olmasın?"

"Yok ya. Zaten ben de yemek yiyeceğim. Gel hadi."

"Teşekkür ederim."

"Ne demek vazifemiz."

Ayaklanıp odadan çıktık. Üst katta olduğumuz için merdivenlerden indik ve kafeterya? ya girdik.

"Bak. Burada her grup için ayrı masalar var."

"Neden? İki grup birlikte oturamaz mı?"

"Hayır. Yani en azından yemekleri farklı olduğu için aynı masa olmaz."

"Anladım."

Ömer'le verilen yemekleri aldık ve Deniz kızları/erkekleri olan masaya geçtik. Karşı karşıya oturmuştuk. Ben yine aklıma ne takıldıysa soruyordum. O da garibim bıkmadan usanmadan cevabını veriyordu sorularımın. Aklıma takılan bir diğer soruyu da sormak istedim.