(20 NİSAN 2022)
Ne çok kullanıyoruz şu kelimeyi. Hep bir şeyleri zamana bırakıyor, bekliyor,sabrediyoruz. Peki yaşıyor muyuz? Ya da yaşadıklarımızın sayısı kaç mı demeliydim? Zamanımız var mı demeden, zamana bıraktığımız, yarına ertelediğimiz şeyleri yaşayacağımızı bilmeden ne çok şey biriktiriyoruz şu hayatta. Oysa ertelemek değil mi yaşamın tadını kaçıran, mayasını bozan? Peki ya zamanı bugün dolan insanlar ne yapacak yarına bıraktıklarını? Nasıl söyleyecek, nasıl görecek,nasıl yaşayacak mümkün iken zamana bıraktıklarını? Aslında ne kadar geniş bir kavram öyle değil mi? “ZAMAN…” Ve bir o kadar da kısa. Bak ne diyor Hz. Ali (r.a);” Yarına bırakma! Bakarsın yarın olur da sen olmazsın.” Sahi ya, garantimiz var mı yarın için, yarına bıraktıklarımız için? Evet gelecek bir umut fakat geçmiş hep kanadı kırık bir kuş. Umut ettiklerin ile ertelediklerin arasındaki fark; aklın ile kalbin arasındaki fark gibidir. İkisi aynı yola götürmez seni, ya bir seçim yapmak zorundasındır ya da arasındaki dengeyi sağlamak. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ MANOLYA
PoetrySizlere ne bir kurgu ile ne de yalan duygularla geldim. İnsanoğlu doğuyor, büyüyor, bir şekilde yaşayıp ölüyor. Kötü olan şu ki; bazı insanlar hiç sorgulamıyor. Hayatın içinden kesitlerle geldim size... Hüzün, mutluluk, öfke ve daha fazlası. Biraz d...