(8 AĞUSTOS 2023)
“Eskiden köleler hiç olmazsa ayaklarına geçirilen prangaların farkındalardı, şimdikiler zincirlerini bile göremiyor.” (Zülfü Livaneli)
Ve ekliyor Azra Kohen; “Soru sormayan, itaat eden bir halktan daha iyi bir köle olabilir mi?”
Çağımızın en büyük hastalıklarından birisi “MODERNİZM!”
Herkeste akıl almaz bir modern olma çabası, kendisi gibi olmayanları “ çağ dışı,” “gerici,” “yobaz,” “barbar,” gören fakat ona bu görünmez zincirleri takanlara; “çağdaş,” “modern,” “özgürlük,” diyerek; bakan ama görmeyen, işiten ama anlamayan, zeki ama cahil, Müslüman ama din düşmanı bir toplum oluştu.
Daha bundan 100 sene öncesine kadar “Siyahi” insanların eziyet ederek köleleştirildiği, renginden dolayı insan muamelesi bile yapılmadığı,
İngiltere’de “Eş satma” geleneğinin olduğu Avrupa Medeni oluyor ama gel gör ki;
Zenci demeden, köle demeden, hiçbir karşılık beklemeksizin Bilal-i Habeşi’yi alıp hürriyetine kavuşturan Hz. Ebu Bekir (r.a) gibi bir halife,
Kadına değer verilmesini, mal mülk sahibi olduğunu söyleyen, bir annenin ayaklarının altını cennet yapan, başının üstüne ayet getiren İslam dini gerici oluyor!”
Kadının boynuna zincir takıp düğüne getiren Yahudi zihniyetine hiçbir eleştiri yapmayanlar, Müslümanlar mevzu bahis olunca batıdan “Kadın Haklarını” getirmiş oluyorlar.
Yahudilerin, kendi günahlarını çıkartmak için tavukları vurarak öldürmesine, arenalarda sadizmi çağrıştıran sporlarla hayvanları yarıştırarak kanlarını dökenlere sesi çıkmayanlar mesele Allah’ın emri olan kurban kesmeye gelince hayvan aşığı, hayvan dostu oluveriyorlar.
Asırlar önce Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in “Kedi Babası” dediği Ebu Hureyre (r.a) varken, hayvanlar temiz su içsin diye vakıf kuran Osmanlı varken hayvan hakları yoktu, her ne hikmetse bir anda batıdan bize hayvan hakları geldi!
Temizliği bilmeyen, pisliğini sokağa atıp yine o sokakta başımıza pislik gelmesin diye şemsiye ile gezen asırlarca kokuşmuş Avrupa “ Medeni,”
“Temizlik imanın yarısıdır” diyen İslam dini, “Kirli sular ile temiz sular karışmasın” diye farklı çukurlar kazdıran Osmanlı Devleti gerici öyle mi?
3 günden fazla küs kalmayı hoş görmeyen bir Peygamber gerici, 430 senelik kini unutmayan Avrupa Hoşgörülü!
Kocalarının, babalarının para uğruna genelev’e sattığı, tacize, tecavüze uğrayan kadınlara “ hayat kadını” damgası vuranlar;
“Yasak aşk” diyerek “Aşk” kavramını kirlettiğiniz o kepazeliklere, nikahsız birlikteliklere, “Medeniyet” o insanlara da “Modern” diyorlar.
Bugün 5-6 yaşlarındaki çocuğun kapanıp, namaz kılmasına, dinini öğrenmesine gerici diyen zihniyetler; 3-4 yaşındaki çocuğun büyük bir birey gibi giydirilip makyaj yapılmasına, sosyal medyalarda o çocuklar üzerinden prim yapılmasına çağdaş diyorlar.
Atalarımız bu vatan için canlarını vermişken, bizim gençlerimiz soyundan bile olmayan bir müzik grubunun torunu olduğunu söylüyorlar. Okuyup anlatmayan ana babalar, emek vermeden kazanmaya çalışan çocuklara bir nesil emanet etmeye kalkıyor.
Ortada bozulan bir çağ yok, bozulan bir dünya yok. Ne var biliyor musunuz? Bozulan insanlar var. Neden burada olduklarını, nereden geldiklerini, hangi atanın torunları, hangi ana-babanın çocukları olduğunu unutan bir toplum var!
Usta Şair Nuri Pakdil’in de dediği gibi;
“ Boynumuz ağrıdı batıya bakıp durmaktan! Üstelik batının mil çekip körelttiği gözlerle bakıyoruz batıya… Niye? Neye baktığımızı bilmeden… Ama artık yeter bayım! Yeni ve diri bir aşkınlıkla silkelenip, yeni ve iri bir dostlukla birbirimize göz, kulak ve dil olmalıyız… Artık Yeter!..”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ MANOLYA
PoetrySizlere ne bir kurgu ile ne de yalan duygularla geldim. İnsanoğlu doğuyor, büyüyor, bir şekilde yaşayıp ölüyor. Kötü olan şu ki; bazı insanlar hiç sorgulamıyor. Hayatın içinden kesitlerle geldim size... Hüzün, mutluluk, öfke ve daha fazlası. Biraz d...
