"Rojbin!" Başımı usulca kaldırdım. Ne bağırıyordu bu piç?
"Efendim." Dedim, kürtçe. Kendimden fena tiksiniyordum. 2 aydır bu kampta bilgi almak için kalıyordum.
"Mağaraya gel." Emrini sikeyim. Sakin olmak adına derin nefes aldım. Sağlam lazımdı. Öldüremezdim.
"Geliyorum." Arkasından mağaraya girdim.
"Rojbin," Babam bunu duysa kalp krizi geçirirdi. "Yarın askerlere tuzak kurulacak. Ve sende bize katılacaksın." Şart koşucaktı. "Ama bir şartla." Dediğinde yanılmadığımı anladım.
"Şartın ne?" Pis sırıtışıyla yüzüme baktı. Ne isteyeceğini anlamıştım. Şerefsiz. Elini örgülü saçlarıma koydu. Elini götüne sokacaktım. Yavaş yavaş saçlarımı okşamaya başladı. Ani tepki veremezdim zaten ileri gidemiyeceğini biliyordu.
Bana sarkıntılık yapan adamlarına ne yaptığımı biliyordu.
"Sence ben buna izin verir miyim?" Dedim, alayla. Onlar için kadınlar sadece ihtiyaçtan ibaretti.
Saçımı geriye çekerek. "Başka şansın mı var." Saç diplerim acımıştı ama belli etmedim.
Derin bir nefes aldım."Tamam."
"Güzel." Sırıtıyordu pezevenk. Ama bilmiyor ki aklımda bir plan var.
Aptal işte yapacak bir şey yok.
"İki saat sonra çıkacağız, hazırlan." Tamam der gibi başımı salladım ve mağaradan çıktım.
Büyük bir kayanın arkasına geçip cebimden telsizi çıkardım.
"Kurt 1." Telsizden cızırtı sesleri geldi. "Tilki, Kurt 1 dinlemede." Nefes aldım. "Çakallar yola çıkacak, avlanma zamanımız geldi."
Gülüşünü işittim. "Oldu bil." O sırada arkamdan bir ses duydum.
"Ne yapıyorsun lan sen!" Yakalanmıştım.
Silahını bana doğrultuyordu.
"İndir o silahı." Kibirli bir bakış attı.
Yok ben bunun a-
"Biliyordum," kahkaha attı." Hain olduğunu biliyordum." Yüzünde zafer gülümsemesi vardı.
Yavaş adımlarla bana yaklaşıyordu.
Bu pezevenk hâlâ sırıtıyor, çok sinir bozucu at yumruğu.
Dibime kadar girmişti, silahı alnıma dayadı. Alttan alttan sırıttım.
"Kaldır ellerini!" Yavaş yavaş ellerimi kaldırdım. Öyle zaferle bakıyordu ki anlatamam.
Ellerimi tam başımın hizasında kaldırdım, boş anını bekliyordum.
Tahmin ettiğim gibi oldu, sıkı sıkıya tuttuğu silahını gevşetmişti. Ellerimi silahına uzattım silahını tutarak aşağı indirdim. o sırada silah dan çıkan mermi beni es geçmişti.
Hemen silahı elinden kurtarıp alnına sıktım. Sesi illaki duymuşlardır ki mağaranın önündeki hareketten duydukları belliydi.
Arkamda hareketlilik hissettim, yavaş yavaş arkamı döndüm.
(...................)
🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİLKİ
Novela Juvenil"Kıdemli üsteğmen Asena Boz." dedi, yüzüme bakarak. onun hâlâ yaşaması sinirimi bozuyordu. "Görüşmeyeli baya olmuş." "Timin öldükten sonra kafana sıkarsın diye düşünmüştüm." "Kes lan sesini!" bağırdığımda irkilmişti ama belli etmemeye çalışıyordu...
