Yazar'dan...
14/10/2015
Asena okuldan çıktığı gibi abisinin yanına gitmek için taksiye bindi.
Asena'nın iki abisi vardı. 1. Abisi Karahan Boz, askerdi. 2. Abisi Demir Boz, Özel Harekat Polisi'ydi. Ve sonuncu olarak erkek kardeşi Turan Boz, 15 yaşındaydı, aralarında 1 yaş vardı.
Şoför nereye gittiklerini sormamıştı ve nereye gideceklerini biliyormuş gibi, arabayı sürüyordu. Garipti.
Asena, abisini aradı.
Karahan telefonunu açtı.
Asena hiç beklemeden, "abi, nerdesin? Yanına geleceğim." Dedi.
Karahan bi' haltlar olduğunu anladı.
"Karargahtayım, Rüya buraya gel." Dedi.
Asena, "tamam, görüşürüz." Dedi ama telefonu kapatmadan çantasına koydu.
Karahan odasında dört dönüyordu. Kardeşi için endişeliydi. Asena' nın telefonu kapatmaması iyi olmuştu.
Asena'yı telefon sinyalinden bulacaktı.
Asena sakin kalmaya çalıştı. "Adresi söylemedim," dedi.
Taksici hiçbir şey söylemedi. Gittiği yol uçuruma çıkıyordu.
Asena artık sakin değildi, gerilmişti. "İnmek istiyorum. "
Taksici hızı arttırdı. Asena tam dudaklarını aralamıştı ki taksici belinden silah çıkardı.
"Siktir," dedi fısıltıyla.
Taksici ani fren yaparak durdu.
"Sessiz olmazsan kafana sıkarım." Sesi çok tanıdıktı. Taktığı şapka ve gözlükten dolayı yüzü görünmüyordu.
Taksici arabadan indi, arka kapıyı açıp Asena'yı kolundan çekti.
"Bırak!" Asena bağırmaya başladığında eliyle ağızını kapttı.
Asena çırpınmaya devam ederken cebinden bir şırınga çıkardı ve Asena' nın boynuna sapladı.
Asena' nın gözleri yavaş yavaş kapanırken, adam Asena'yı kucağına aldı.
Hazırda bekleyen arabaya bindiler.
Telefonun diğer ucunda Karahan sinirden ve endişeden deliriyordu. Ya canına birşey olursa? Düşünmeden edemiyordu.
Karahan odasında volta atarken bir asker girdi. Asker durumun aciliyetini bildiği için hemen konuya girdi. "Komutanım, telefon sinyalini bulduk." Karahan hiç beklemeden. "Konumu mesaj olarak at." Dedi ve seri adımlarla karargahtan çıktı.
Babasının haberi vardı. Hemen babasını aradı. "Baba, Asena'nın telefon sinyali bulundu."
Babası askerdi.
"Konumu at." Dedi ve yüzüne kapattı. Albay Ali Boz aslında çocuklarına karşı soğuk biri değildi sadece kızı için endişeliydi.
Karahan, babasına konumu attıktan sonra yola koyuldu.
Neredeyse yarım saat sonra konumun bulunduğu yere gelmişti.
Hızla arabadan çıktı, etrafına baktıktan sonra belinden silahını çıkardı. Önümde duran taksiye yaklaştı.
Taksinin iki kapısı açıktı. Hızla içini kontrol etti. Asena'nın çantası ve tokası vardı.
İçi daraldı. Kardeşine zarar gelmişse ortalığa ateşe verirdi. Ya da bunu kendisinden önce babası yapardı.
Arkasından gelen adım seslerini duyuyordu, ama duymamış gibi yapıyordu.
Adım sesleri giderek yaklaştı. Ensesinde namluyu hissetti.
" kardeşini görmek istiyorsan arabaya bin."
Karahan, adamının dediği şeyle; burnundan nefes vererek güldü. Aptal mıydı bu adam?
Karahan alayala. "Sen iste yeterki." Dedi, arkasını dönerek adama baktı.
Silahın namlusu bu sefer başındaydı.
Adam, Karahan'ın bordo bereli asker olduğunu biliyordu. Korktu. Avuç içleri terliyor, bacakları titriyordu.
"O silahı sen mi indirirsin, yoksa ben mi bir taraflarına sokarım." Bu bir soru değildi. O silahı Karahan indirecekti.
Adam tedirginlikle yutkundu.
Karahan silahı almak için ellerini kaldırmıştı ki bir silah sesi duyuldu.
Bunu yapan kişi o adam değildi.
Karahan kolunda bir sızı hisseti.
Tek değildi, keskin nişancılar vardı. Karahan zaten keskin nişancıları fark etmişti, ama belli etmemişti.
"Tek yapabildiğiniz saklanmak." Dedi bağırarak.
Karahan, babasının nerde kaldığını merak ediyordu.
Karahan kolunu hissetmemeye başlamıştı.
Karahan endişelenmeye başlamıştı. Babası için, kardeşi için. En çokta kardeşi için.
"Bu kadar korkak olmayın," diye bağırdı. Amacı onları sinirlendirip, ortaya çıkmalarını sağlamaktı.
İşe yaramıştı.
40-45 kişi vardı.
Karahan kahkaha atarak. "Yok amına koyayım, bu kadar çok korktuğunuzu bilmiyordum." Dedi. Daha da sinirlendiler.
Bir kişi sinirli adımlarla öne çıktı. "Ne diyor sen!"
Karahan tuhaf bir şey inceliyormuş gibi bakıyordu. "Türkçe Türkçe olalı böyle zulüm görmemiştir." Dedi.
Adam daha fazla dayanamayarak silahını karahanın başına dayadı. İşler ciddileşmişti.
"Sık lan, götün yiyorsa sık." Dedi, sakin ses tonuyla.
Adam artık dayanamayarak Karahan'ın sağ göğüsüne sıktı. Onu öldürmeyecekti. Süründürecekti.
Karahan doğru dürüst nefes alamamaya başladı. Tabii bunu belli etmiyordu. Çünkü o Türk askeriydi, teröristlere karşı zayıflığını belli etmemeliydi.
Admalardan biri silah kabzasıyla Karahan'ın ensesine vurdu.
Bu Karahan için son darbeydi.
Karahan bayılmıştı.
"Arabaya koyun. Kardeşini özlemiştir."
~Bölüm sonu~
Yıldızlarımızı parlatalım 🤍
1. Not: önceki bölümün sonunda gelen kişi Asena'nın diğer abisi Demir.
2. Not: Asena'nın ikinci adı Rüya.
3. Not: Geçmiş zaman bölümünün devamı gelecek. Ve Karahan'ın başına neler geldiğini ve Karahan'a ne olduğunu okuyacağız.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİLKİ
Ficção Adolescente"Kıdemli üsteğmen Asena Boz." dedi, yüzüme bakarak. onun hâlâ yaşaması sinirimi bozuyordu. "Görüşmeyeli baya olmuş." "Timin öldükten sonra kafana sıkarsın diye düşünmüştüm." "Kes lan sesini!" bağırdığımda irkilmişti ama belli etmemeye çalışıyordu...