Yıldızlar parlasın
Yorumlar yapılsın
___________________________
Size göre adaletsizlik ne?
Bana göre 5 yaşındaki bir kız çocuğunu bir siktiğimin mültecisi tarafından taciz edilmesi.
Adalet mi lan bu?
Din kardeşi diye diye başımıza çıkarttılar. Tutturmuşlar kardeşlerimiz de kardeşlerimiz.
Ama bilmiyorlar ki Türklerin Türkten başka kardeşi yok.
Gelmişler elini kolunu sallayarak kendi ülkelerindelermiş gibi geziyor kızlarımıza, kadınlarımıza dokunma cesareti gösteriyor.
Kendi ülkelerine Türkler tarafından yaptırılan ve hizmet edilen sağlık merkezindeki Türk bayrkalarını yaktılar.Bizim ülkemiz ne mültecilerin ne de olmayan ülke Kürdistan hayali kuran orosbu çocuklarınındır.
Türkiye Türklerindir, itlerin değil.
Keyifli okumalar dilerim...
Ve kendinize dikkat etmenizi. Her an her şey olabilir. Beş yaşındaki bir çocuğa bunu yapanlar daha neler yapmazlar?Asena Boz...
Kafayı yiyecektim.
Nasıllar? yaraları var mı? şehit var mı?
Bende yanlarında olsam bu kadar endişelenmezdim.
Ben ikinci sigaramı içerken albay postası geldi.
Önce selam durdu sonra konuşmaya başladı.
"Komutanım, albayım sizi emretti." Başımı salladım.
"Tamam, git sen." Dedim. Albay beni her yanına çağırdığında bir şey oluyordu.
Hasan'ın ardından bende gittim.
Kapını önüne geldiğimde çaldım.
"Gir!" Kapıyı açtım ve tekmil verdim.
"Kıdemli üsteğmen Asena Boz, Ankara! Emredin komutanım!" Albay eliyle oturmamı işaret etti.
Oturmadım.
"Otur, Tilki." Oturdum.
Bu oturma konusunda Yağız amcamdan çok çekmiştim.
"Otur," amcamın dediğini yaparak oturdum.
Ama keşke oturmasaydım...
Oturduğum an elektro şok cihazı çalıştı. "Yuh!" Dişlerimi birbirine kenetledim.
"Kalk!" Cihazı kapatmıştı. Tek kasımı kaldırdım. "Emin misin?" Amcam sırıtmaya başladı.
"Kalk hadi, kalk." Yavaşça ayağa kalktım. Hiç güven vermiyordu.
Fırat amcam ve Alphan amcam sandalyeye oturmuş gülerek işkencemi izliyorlardı. Az sonra sıra onların işkencesine gelecekti.
Yağız amcam yanıma geldi ve elini omzuma koydu. "Otur dendiği an oturulmaz." Dedi. Çok saçma gelmişti.
"Neden?" Omuz silkti.
"Anlarsın." Dedi. Fırat amcam yanımıza geldi.
"Sıra bende, Yağız." Yağız amcam sırıtarak Fırat amcamın oturduğu sandalyeye oturdu.
Fırat amcam omuzuma yavaşça yumruk attı.
"Sen ne yapacaksın?" Bir umut bana acır diye yavru köpek bakışı atıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİLKİ
Teen Fiction"Kıdemli üsteğmen Asena Boz." dedi, yüzüme bakarak. onun hâlâ yaşaması sinirimi bozuyordu. "Görüşmeyeli baya olmuş." "Timin öldükten sonra kafana sıkarsın diye düşünmüştüm." "Kes lan sesini!" bağırdığımda irkilmişti ama belli etmemeye çalışıyordu...