8.BÖLÜM

456 30 6
                                    

Vur şânlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;

Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!

Hüseyin Nihal Atsız

Asena Rüya Boz'dan...

Saate baktım.

9:02

Birazdan dosya işlerini halletmek için odama çıkacaktım.

Aklım Emir' de kalmıştı. Hasta olunca kötü atlatıyordu.

Albay postası koşarak yanıma geldi.

"Ne oldu, Hasan?" Dedim. Çocuk nefes nefese kalmıştı.

"Komutanım, albayım sizi acilen çağırmamı emretti."

"Tamam, sen git."

"Emredersiniz komutanım!" Dedi ve koşarak gitti. Bu çocuğa da acıyordum, panter gibi koşup duruyordu, bu yüzden lakabı panter di.

Albayın yanına gitmek için oturduğum banktan kalktım. İki sigara içeceğim ona da izin vermiyorlardı.

Emir pezevengi de gelmemişti zaten.

Emir ne alaka?

Aynı oda da kalıyorduk sonuçta.

Aynı oda derken karargahta aynı odadaydık.

Yanlış anlaşılmasın.

Binaya gireceğim zaman bir silah sesi duyuldu.
Atış alanı buraya çok yakın değildi.

"Siktir," diye mırıldandım.

Hemen binaya girdim.

(........)

"Göktuğ, Oğuz'un yarası nasıl?"

"Komutanım, çok kan kaybetti. Kendinde değil."

Yaralılar giderek artıyordu. Sakin kalmaya çalıştım. 40 dakikaya yakın çatışma içerisindeydik. Bir çok yaralılarımız ve şehitlerimiz vardı.

Benim yanımda Hakan vardı. Oğuz'un yanında Göktuğ, Selçuk'un yanında da Gökhan vardı.

Oğuz ağır yaralanmıştı. 4 kurşun yemişti. omuzundan, karnında, sol göğüsünün altından ve bacağından vurulmuştu. Şu an korkutuğumuz şey kurşunun kalbine yakın olmasıydı.

Ben yine kolumdan yaralanmıştım.

Hakan'a dönerek. "Kaç kişi var?" Dedim. "Ben bi' 180 kişi saydım ama emin değilim. Biz vurdukça artıyorlar." Dediğimde, Hakan etrafına baktı.

"Ben de 188 kişi saydım." Dedi. "Gittikçe artıyor itler."

Telsizi elime aldım. "Göktuğ, Oğuz nasıl?"

"Komutanım, bilinci açılıp, kapanıyor. Çok kan kaybetti." Yanlarına ulaşabilsem Oğuza'a kan verecektim.

Yanlarına gitmeye çalıştığım da ise vurulmuştum.

Karnımda hissettiğim sızıyla kasıldım.

Vurulmuştum.

"Allah kahretsin!"

Gözlerim bulanık görmeye başlamıştı fakat ben hâlâ vurabildiğim kadar terörist vuruyordum.

"Asena, bırak silahı. Yaran daha kötü olacak." Hakan'ın rütbeyi siktir edişiyle ne kadar sinirli olduğunu anladım.

Telsizden Gökhan'ın sesi duyuldu. "Komutanım bomba-" Demesine kalmadan bomba sesi duyuldu.

(.......)

TİLKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin